Akşener: Doğruysa, sokakta gezemezler
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Dün izlediğim o Muhammed Yakut’un sözlerinden gördüğüm kadarıyla kendi günahlarını, kendi hırsızlıklarını, kendi adaletsizliklerini, kendi acımasızlıklarını ve kendi hayasızlıklarını örtmek için bu kadar gürültü çıkarmışlar. Bu iddiaların binde biri doğruysa sokakta gezemez bu arkadaşlar” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener; Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte; Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 7 Proje-47 Bin 970 Konut Temel Atma ve Tanıtım Töreni’ne katıldı.
Akşener, “Başbakan Meral” sloganlarına; “Çok teşekkür ederim. Ama hep söylediğim gibi öyle bedava yok. Öyle ‘Başbakan’ diye bağırmak yok. Vereceksiniz oylarınızı, çok çalışacaksınız; hem Cumhurbaşkanı’nı seçeceksiniz hem de öyle oy alacak ki İYİ Parti, ben de başbakanlığı hak edeceğim. Öyle öbür türlü yok” karşılığını verdi.
Akşener, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“14 Mayıs akşamı, yani o güzel günde inşallah ülkemize baharların geleceği, hep birlikte tarih yazacağımız, 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve değerli hazirun, bu davetin sahibi Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mansur Yavaş, sizlerin şahsında burada bulunan bütün hanımefendileri, bütün beyefendileri, bütün gençleri en derin saygı ve sevgilerle selamlıyorum.
Mansur Başkan konuşurken yıllar evvel anneannemin anlattığı bir kıssa aklıma geldi. Anneannem, 30 yaşlarında gözlerini kaybetmiş bir kadındı ama bilge bir kadındı, devrin lise mezunu bir kadındı. Çok dini, ahlakıyla ve kul hakkıyla yaşayan bir kadındı. Bize de onu öğreten bir kadındı. Hz. Adem kıssasını anlatmıştı, hiç unutmadım. Hz. Adem kıssasının en büyük özelliği, haramdır. Mansur başkan konuşurken o geldi aklıma. Çılgın projelerin yapılma nedeni başkanım harama el uzatmak. Kul hakkına girmek, ona el uzatmak.
Çok enteresan bir tarafta binlerce konut yapıp gerçekten ihtiyacı olan ailelere ucuz, onların oturabileceği konutlar imal etmek… Hani siz hiçbir şey bilmezdiniz ya bunu Paris’te, Lyon’da Fransızlar yapar biliyor musunuz? Yani sosyal devlet kavramı, o ülkenin eğer demokrasisinin içinde varsa onlar yapar. Fransa’da yaparlar, Almanya’da yaparlar ve kuzey demokrasilerinde yaparlar. Evlenir bir çift. Birinin işi vardır, birinin yoktur. Onu yapıyorsunuz… Veya emekli bir çift, hayat boyu ev alamamış; onlara… O evler üretilir, o evlerde minicik bir kira vermek kaydıyla otururlar. Hiç kira veremeyecek durumda olanlar kira vermez. ‘Devlet konutu’ denir onlara. Sonra durumları iyileştikçe o insanların, kredi yöntemiyle geçerler; oraya tekrar başkaları gelir. Bunun adı Batı demokrasilerinde, kuzey demokrasilerinde sosyal devlet, fırsat eşitliği kavramıdır. Siz aslında onu yapıyorsunuz. Batı demokrasilerinin hesap verebilir, vergim nereye gitti diye sorulabilir kavramı içinde yapıyorsunuz. Allah bin kere razı olsun. Burada çalmaya, çırpmaya zaten yer olmaz, zaten imkan olmaz. İsteseniz de yapamazsınız. Bu sistemi yönetim anlayışına koyan, zaten dürüsttür, dürüst olmak zorundadır. Allah bin kere razı olsun zaten ve arkadaşlarından.
“MUHAMMED YAKUT’UN İDDİALARININ BİNDE BİRİ DOĞRUYSA SOKAKTA GEZEMEZLER”
Büyük bir imkanın oluşacağı bir projenin açılışındayız, temel atma törenindeyiz. Hesap verilebilirlik önde… Dün akşam tesadüfen Muhammed Yakut diye bir arkadaşın ortaya koyduğu iddiaların olduğu bir video izledim. Muhtemelen bir çoğunuz izlediniz. Daha evvel de Sedat Peker’in videolarını izledik. Bu iddiaların binde biri doğruysa sokakta gezemez bu arkadaşlar.
Hayatımda ilk defa duydum Pırlanta Konutları, sitesi… Şehrazat Sitesi… Bu ülke ne olmuş? Bu ülkeyi yönetenler ne olmuş? Ne olmuş biliyor musunuz? Hz. Adem kıssasına göre harama el uzattığın dakikada edep yerlerin açılır. Edep yerlerinin açıldığı andan itibaren edep duygun, haya duygun, utanma duygun, hicap duygun kaybolur ve senin için hiçbir şeyin önemi kalmaz. O videodan ve daha önceki videolardan gördüm ki haramın dibine gidilmiş. Eğer doğruysa sokakta gezemeyecek insanlar, döndürüp bize iftira atıyorsa, Sayın Kılıçdaroğlu’na iftira atıyorsa, Meral Akşener’e iftira atıyorsa, Mansur Yavaş’a iftira atıyorsa batsın bu dünya. Bunları yapanlar sokakta gezemeyecekse ve hiç utanmadan sırıta sırıta geziyorsa evet 14 Mayıs’ta her birimize düşen şey şu: Eğer milli gelirimizin çalınmasını istemiyorsanız, gençler nefes almak istiyorsa, bu hırsızlardan hesap sorulmak isteniyorsa; bu arsızlarda, edepsizlerden, hayasızlardan hesap sorulması isteniyorsa 14 Mayıs’ta herkes sandığa gidecek. Herkes yanında bir kişi getirecek, Sayın Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı seçeceğiz inşallah.
“DERİM SOYULUNCAYA KADAR ÇALIŞACAĞIM”
Ben Meral Akşener, hakkımda söylenmedik kalmadı. Ama Allah’a şükür hırsız denmedi. Sayın Kılıçdaroğlu, söylenmedik şey kalmadı ama hırsız diyemediler. Çünkü, yaşantımız meydanda. Çünkü çoluğumuzun, çocuğumuzun hayatı meydanda. Çünkü bütün bilgiler ellerinde, o her türlü bilgi ellerinde dolayısıyla onu söyleyemediler. Hepimizin namusuna, şerefine laf, iftira atıldı. Diyordum ki, yahu bunu niye yapıyorlar? Bu nasıl bir şeydir? Bugün o önce Sedat Peker’in iddialarıyla, dün izlediğim o Muhammed Yakut’un sözlerinden gördüğüm kadarıyla kendi günahlarını, kendi hırsızlıklarını, kendi adaletsizliklerini, kendi acımasızlıklarını ve kendi hayasızlıklarını örtmek için bu kadar gürültü çıkarmışlar. Dünden itibaren, and olsun ki Allah şahidimdir; derim soyuluncaya kadar çalışacağım, İYİ Partililere sesleniyorum: Size önderlik edeceğim ve bu seçimi kazanacağız.
“TEK TEK ÇALIŞACAKSINIZ... HEM İYİ PARTİ’YE OY İSTEYECEKSİNİZ HEM SAYIN KILIÇDAROĞLU’NA”
Bir şey daha istiyorum buradaki İYİ Partililerden. Tek tek çalışacaksınız; hem İYİ Parti’ye oy isteyeceksiniz hem Sayın Kılıçdaroğlu’na oy isteyeceksiniz ve 15 Mayıs sabahı hem güneş doğacak hem baharlar gelecek, hem hep birlikte tarih yazacağız.”
(ANKA)