Korkusuz
İbrahim Daş

AKP’nin Montrö’yü deldiğini Rusya görürse ne olur?

Rusya, arka bahçesinde gezinen ABD İHA’sını düşürdü.

Konuyla ilgili AKP medyasının ABD’yi aklar yayınlarına şaşmıyorum.

Ancak kendini muhalefet olarak adlandıran medya ve yazarlarının da konuyla ilgili net bir açıklama yapmaması üzücüdür.

Her şeyden önce ABD İHA’sının Karadeniz’de, ne işi var?

Ukrayna Rusya savaşı başladı başlayalı, Rusya’nın kaybedeceğini yazan birisi olarak parçalanmaya devam eden Rusya’nın her an içinde bulunduğu ateşi her yere sıçratabileceğini de eklemek isterim.

Diğer yandan NATO’nun 2030 Bildirgesi’nde tek hedef Rusya ilan edildiğini kimse bilmiyor mu?

Elbette biliyor.

Diğer yandan AKP’yi, Türkiye’nin başına BOP ile getiren ABD’nin, Rusya Ukrayna savaşını başlattığını neden görmüyorsunuz.

Montrö Antlaşması’nı imzalayan devletlerin rejimlerinin değiştiğini neden görmüyorsunuz!

Rusya’da SSCB’nin ve Türkiye’de Atatürk’ün kurduğu rejimin değiştiğini dolayısıyla Montrö Antlaşması’nın kâğıt üzerinde kaldığını dış politika uzmanlarımız, yazarlarımız neden göremiyor!

Türkiye’nin ve Rusya’nın başındaki her iki lider de kendi ülkelerini kuran ideolojiye karşı liderlerdir.

O yüzden rejimleri de değiştirmişlerdir.

Artık bu gerçeği lütfen görelim.

Diğer yandan AKP’nin, BOP eşbaşkanlığını bıraktığına dair bugüne kadar her hangi bir açıklaması var mı?

Bunu göremeyen ya da görmezlikten gelen uzmanlar, televizyonlara çıkıp hala Türkiye’nin dış politikasında “Yurtta barış dünyada barış” ilkesi varmış gibi konuşuyor.

AKP medyasını anlarım ancak muhalefet medyasını ise anlamakta zorluk çekiyorum…

Gündemde 14 Mayıs tartıştırılırken yaşanan bu gelişmeler, 14 Mayıs seçimlerinden bağımsız değildir.

Tahıl koridoru bahanesi ile Karadeniz’de ve Balkanlarda olan ABD şimdi de İHA bahanesi ile Rusya’ya son darbeyi vurmak içi Karadeniz’e çıkma yolunda ilerliyor.

Savunma Bakanı Hulusi AKAR’ın konuyla ilgili yaptığı açıklama ise Montrö Antlaşması’nın delindiğinin açık ifadesidir.

“Gemilerin Boğazlardan geçişine izin verilecek mi?” sorusu üzerine Akar, “Dışişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı yakın iletişim halinde Cumhurbaşkanlığı ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sonuçlarını önümüzdeki dönemde göreceğiz.” diye konuştu.

Peki, yaklaşan seçim öncesi yerli milli duruşa ihtiyacı olan AKP’nin ABD ile işbirliğini şaşkın Rusya görürse ne olur?

Can havliyle boğaza sıçrarsa ne olur?

Ya da sıçrasın isteniyorsa ne olacak?

İstanbul’un uluslararası kozmopolit bir devlet olması için Kanal İstanbul veya deprem yetmiyorsa ne olacak?

AKP kaybedeceği seçimden kaçmak için her yolu arıyor gibi geliyor.

Artık uyanalım!