CHP’de sular bir türlü durulmak bilmiyor... Yarınki “mutlak butlan” davasından önce eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’tan bir hamle daha geldi.
Savaş, partideki il kongrelerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkemeye başvurdu.
Peki; kim bu Lütfü Savaş?
Antakya doğumlu, 60 yaşında. Doktor.
Beş yıl boyunca Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı yaptı. Ancak Hatay halkı, büyük depremden sonra yaraların sarılmasında son derece yavaş kaldığı gerekçesiyle kendisine tepki gösterdi.
Buna rağmen, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kefaletiyle yeniden aday yapıldı...
Halk bu adaylığa karşı protesto yürüyüşü bile düzenledi. Ancak Özel, inatla Lütfü Savaş’ın arkasında durdu ve aday gösterdi.
Sonuçta, Hatay seçimlerini AKP kazandı.
★★★
Ne olduysa ondan sonra oldu:
Lütfü Savaş, seçmenleri ve üyeleri karşısına alarak kendisine sahip çıkan Özgür Özel ve yönetimine savaş açtı. Kılıçdaroğlu’na sırtını dayayarak yaklaşık 40 kişilik bir “istemezükçüler” grubu oluşturdu.
CHP’yi çökertmek için dava üstüne dava açmaya başladı.
★★★
Bu arkadaşın özgeçmişini anlatırken bir şey unuttum:
Kendisi aslında CHP’li falan değil...
Siyasete atıldığı ilk parti AKP!
CHP’ye geçişinin nedeni, koltuk hırsı...
2009’dan başlayarak beş yıl boyunca AKP’nin Antakya Belediye Başkanlığı’nı bile yaptı.
AKP, 2014 seçimlerinde kendisini aday göstermeyince CHP’ye geçti. Bu partiden, önce Antakya, sonra da Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.
Hani; başta Erdoğan olmak üzere AKP’liler CHP’ye yönelik davalar hakkında, “CHP’liler CHP’lilere karşı” diyor ya...
Doğrusu “CHP’nin içindeki AKP’liler, CHP’lilere karşı” olmalı...
★★★
Bu arada; Özgür Özel’e de bir sorum var:
Siz, “Katranı kaynatsan olmaz ki şeker... Cinsini sevdiğim cinsine çeker” sözünü bilmiyor musunuz?
Bir AKP’linin, yakasına rozet takıldı diye “safkan CHP’li” olacağını mı sanmıştınız?
Maaş da istemişler!
Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu bugüne kadar 15 kez toplanmış, 128 farklı kuruluşun temsilcilerini dinlemiş...
Komisyonun DEM’li üyelerinin talepleri de netleşmeye başlamış:
Bir: Umut hakkı, yani Apo’nun salıverilmesinin bir yolunun bulunması...
İki: Dağdaki teröristlerin
yargılanmadan topluma karışması ve maaş bağlanması...
Üç: Suriye’nin kuzeyindeki YPG’nin özerk yapısına ses çıkarılmaması...
★★★
Düşünüyorum da adamlar az bile istemiş...
Siz teröristi bu kadar
şımartır ve pazarlığa girerseniz, öldürdükleri insan başına maaş istemediklerine şükredin!
Bir Mehmetçik şehit edene bir maaş, beş Mehmetçik katledene beş maaş!
★★★
İyi de ben niye bilgisayara vurup duruyorum ki? Onun suçu ne?
Falcı gazeteciler...
Hem “alaylı” olarak ustalarımdan...
Hem de Basın Yayın Yüksek Okulu’ndaki hocalarımdan öğrendiğim kadarıyla gazetecilik bilgi ve belgeye dayanan bir meslektir.
Gazetecinin haber dili “mış” değil, “di”dir...
Yani salt duyumla habercilik yapılmaz...
Bunu yapanlara dense dense “falcı” denir!
Dün saydım; çoğu yandaş tam yedi gazeteci, önümüzdeki günlerde bazı işadamlarına ve holding patronlarına yönelik büyük bir operasyon gerçekleşeceğini iddia ediyor.
Diyorlar ki, “İBB iddianamesi açıklandığında operasyon, iş dünyasının çok çok önemli isimlerine de sıçrayacak ve yeni
gözaltılar olacak...”
Hatta bazıları sayı bile vermiş...
“22 holdinge daha operasyon geliyor...”
“En az yedi çok ünlü iş insanı tutuklanacak...”
★★★
Babalar... Siz gazeteci misiniz, yoksa falcı mı?
Bu haberlerle soruşturmanın selametini etkilediğinizi ve savcıları töhmet altında bıraktığınızı görmüyor musunuz?
Verdiğiniz bilgiler doğru olsa bile, yayınlanamaz!
Çünkü hazırlık soruşturmalarının yayınlanması suçtur.
Sadece duyuma dayanan bu haberlerle muhalefeti korkutmak isterken, ekonomide büyük bir yıkıma neden olabilirsiniz...
Benden söylemesi...
GÜNÜN SORUSU
Hatırlarsınız; CHP’den AKP’ye geçen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun düzenlediği halk konserine kimse gitmemişti. İşte; bu haberi yapan Aydın Denge Haber Sitesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Emin Aydın gözaltına alındı... Sorum, size:
Emin de Özlem Hanım gibi AKP’ye üye olsa... Suçlanmaktan kurtulur mu?