Türkiye artık “adalet aranan” bir ülke oldu.

Bizdeki gibi bir Adalet Bakanı, başka hiçbir Batı ülkesinde yoktur!

Türkiye’de yaşanan bunca hukuksuzluklara, halkın adalete inancının büyük oranda erozyona uğradığı bir dönemde hâlâ:

“Türkiye bir hukuk devletidir. Yargı bağımsızdır. Bu davalar siyasi değil, hukukidir!” diyebiliyor.

Söylediklerine kendisi de inanıyor mu, bilemiyorum! Ancak toplumda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un tüm bunları siyaseten söylediği düşüncesi hâkim!

Yandaş medya sürekli olarak tetikçilik yapıyor, “yargıyı etkileme suçu” işliyor, kimsenin umurunda değil!

Mesela bir TV programında Cem Küçük adındaki yandaş gazeteci, bir takım belgelerden bahsederek Ekrem İmamoğlu’nun hiçbir şekilde kurtulamayacağını söyledi. Bir yerlerden haberler mi alıyor yoksa kafadan mı sallıyor?

Yaptığı, yargıyı etkilemeye çalışmaktır!

Nitekim aynı programda bulunan AKP’li Şamil Tayyar, Cem Küçük’e müdahale ederek:

“Senin elindeki belge ‘GİZLİ’ damgalı değil mi? Başka bir dönemde olsa senin anlattıklarının çoğu, ‘Adil yargılamayı etkileme suçuna’ girer” demek zorunda kaldı.

Bu önemde ne yazık ki, ülkemizin adaletinde “Çifte standart” var!