Açıklayın! Askerlerimizi kim şehit ediyor?
ÜÇ ŞEHİT DAHA…
Türkiye hafta sonu Suriye’nin İdlib kentinde 3 şehit verdi. Piyade Uzman Çavuş Mücahit Sarıtepe, Uzman Çavuş Ramazan Demir ve Sözleşmeli Er Turgay Abacı, “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’’nde uğradıkları saldırı sonucu şehit düştü. Mili Savunma Bakanlığı, şehitlere ilişkin yaptığı ilk açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesinde, bugün arama-tarama faaliyeti sonrası intikal halinde olan bir unsurumuza yapılan saldırı sonucunda 2 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 3 kahraman silah arkadaşımız ise yaralanmış ve derhal hastaneye sevk edilmiştir.”
FAİL KİM?
Peki bu alçakça saldırı kim tarafından yapıldı? MSB bunu bilmiyor olamaz! Bilmesine rağmen neden açıklamıyor? Askerlerimizi kimin şehit ettiği neden saklanıyor?
Üç şehidi verdiğimiz bölge, Heyet-i Tahrir’uş Şam’ın (HTŞ) kontrolünde… Ve bölgede birçok cihatçı terör örgütü var. Suriye’de yayın yapan internet sitelerinde yer alan haberlere göre, askerlerimize yönelik son saldırı da bu örgütlerden biri olan “Seriyyet Ensar Ebu Bekir es-Sıddık” (Ebu Bekir Sıddık’ın Yardımcıları Seriyyesi) tarafından yapıldı. Aynı örgütün internet sitesi de bu alçak saldırıyı üstlendi.
ARADAKİ FARK
AKP’li MSB ise bu saldırının faillerinden nedense hiç söz etmiyor! Bu size de garip gelmiyor mu? Oysa ki; aynı MSB, askerlerimiz terör örgütü PKK tarafından şehit edildiğinde bunu yaptığı açıklamada belirtiyor.
İşte son örnek:
“Pençe-Şimşek bölgesinde 12 Eylül 2021 tarihinde bir üs bölgemizden çıkan emniyet unsurumuza bölücü terör örgütü mensuplarınca yapılan taciz atışı sonucunda bir kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, bir kahraman silah arkadaşımız da yaralanmış ve derhal hastaneye sevk edilerek tedavisine başlanmıştır.”
NEYİ SAKLIYORSUNUZ?
Bakın daha dün yapılan açıklamada, askerlerimizin bölücü terör örgütü PKK tarafından şehit edildiği açıkça yazılmış. Peki bu vurgu, cihatçı terör örgütleri için neden yapılmıyor?
Türkiye Cumhuriyeti’nin bir yurttaşı olarak, AKP’nin maceracı dış politikaları yüzünden askerlerimizin Suriye’de, Irak’ta ya da başka bir ülkede şehit olmasını istemiyorum. Türk askeri, Türkiye’nin sınırlarını Türkiye topraklarında kalarak koruyacak güçtedir. Askerlerimizi kimin şehit ettiğini bilmek ise en doğal hakkımızdır.
Eğer bu saldırılar, cihatçı terör örgütleri tarafından yapılıyorsa, MSB bunu da açıklamalı, böylece Türkiye’nin başının nasıl bir belaya sokulduğu toplumun tamamınca görülmelidir. Bu gerçeği saklamak, en hafif deyimle halkı kandırmak ve askerimizi kirli siyasete alet etmektir.
Vicdanları sızlatan çifte standart!
AKP medyası, ikiyüzlülük ve çifte standart konusunda dünya tarihine geçiyor! Tabii bu garip ruh halinin esas sahibi AKP’nin üst yönetimi… AKP’nin üst düzey yönetiminin ruh hali, yandaş medyaya da sirayet ediyor! AKP’ci medya, kendilerine tek merkezden verilen sözde enformasyonları hiç sorgulamadan yayıyor ve bunun üstünde tepiniyor.
Gelin şimdi örneklere bakalım:
Balıkesir’in Edremit İlçesi’nin kurtuluş günü kutlamalarında, zincire vurulmuş ve siyah örtünün içine hapsedilmiş bir Türk kadınının esaretten kurtarılması canlandırılıyor. Bu sırada AKP’li bir meclis üyesi tören sırasında kargaşa yaratıyor. Bu kişi, “Türk kadını böyle temsil edilemez, zincire vurulamaz” diyor. AKP’li şahsın itirazının medyaya yansıması üzerine önce kaymakam açığa alınıyor, ardından canlandırmayı gerçekleştiren ÇYDD’ye soruşturma açılıyor. Ve yandaş medya, konuyu hemen CHP’ye getiriyor! Çünkü, Edremit Belediyesi CHP’nin… CHP ve CHP’li belediye günlerdir hiçbir ilgileri olmayan bu tören yüzünden taşa tutuluyor.
AKP’Lİ BELEDİYEYİ GÖRMÜYORLAR!
Oysa ki; bölgede 1950’den beri yapılan aynı gösteri, 4 Eylül’de Bigadiç’te de sahneye konulmuş. Üstelik AKP’li Belediye Başkanı ve Kaymakam da gösteriyi izlemiş. Kaymakam burada bir de konuşma yapmış. Bunları twitter’da belgesiyle ortaya koymama rağmen, AKP medyası AKP’li Bigadiç’i görmüyor! AKP’li Bigadiç Belediyesi sınırları içinde yapılan aynı içerikteki gösteriden tek satır söz etmiyor! Yaptıkları aslında okuru APTAL yerine koymaktır. Okura karşı büyük bir saygısızlıktır… Tabii okurları varsa… Çünkü, bastıkları gazeteleri kimse okumuyor.
AKŞENER – ERDOĞAN
Aynı çifte standart Meral Akşener’in Ekrem İmamoğlu için 30 Ağustos günü dile getirdiği FATİH benzetmesi için de geçerli. Akşener’i sözlerinden ötürü linç edenler, aynı sözleri Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994 seçimleri öncesi defalarca dile getirmesini görmezden geliyor. Erdoğan’a hak görülen, Akşener için ‘’çirkin söz” olarak niteleniyor.
VİCDAN NEREDE?
Son örnek ise 28 Şubat davasından…
AKP, ‘’17-25 operasyonlarını FETÖ’cüler yaptı’’ diyerek, tüm dosyaları kadük hale getirdi. Oysa ki; HDP eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da 28 Şubat davasının mağdur edilmiş ve haksızlığa uğramış generallerinin dosyaları da FETÖ’cüler tarafından hazırlandı.
Ancak AKP’ye göre bunun hiç önemi yok! Dosya kendileri hakkında hazırlanırsa, polis ve savcılar FETÖ’cü oluyor, fezlekeler muhalif siyasetçiler için hazırlanırsa “Yargının işine karışamayız” deniliyor.
İşte bu çifte standart, vicdanları kanatıyor…
