Hemen hepsi ABD’nin silahla yüklü uçak gemisi ile desteğe gelmesinin güvenliğimizi tehdit ettiğini ifade etti.
En ilginci de ABD’nin 2002’de yapmış olduğu, Millennium Challenge tatbikatının içeriğinin bugüne uyarlanması idi.
Tatbikat senaryosunda: Türkiye’nin coğrafi olarak tarif edilmesi, deprem sonrası ABD’nin işgalinin yer alması, gelen savaş gemisinin de Türkiye’yi işgal edeceği algısına dönüşmesi sağlandı.
En üzüntü verici olan da bu görüşü, Atatürkçüyüm diyen bir kesimin de dillendirmesidir.
Birincisi, tatbikatın yapıldığı tarih olan 24 Temmuz 2002’deki Türkiye ile 3 Kasım 2002’den sonraki Türkiye aynı Türkiye değildir!
Kaldı ki o tarihten sonra Türkiye’de iktidar değişmiş ve bir yıl sonra da ABD, Irak’ı işgal etmiştir.
ABD; 3 Kasım 2002’den önceki iktidarları tehlike görmüş, Türkiye’de ve bölgede BOP için yeni bir parti kurdurarak yoluna devam etmiştir.
Bugüne kadar Ortadoğu’daki başarısını, BOP eşbaşkanına borçlu olan ABD, neden kurdurduğu yeni Türkiye’yi işgal etsin?
Neden BOP eşbaşkanını düşürsün?
Ya da Türkiye’nin yüreği yanarken bu haber neden böyle bir algıyla servis edilmiştir?
Türkiye’de rejim dâhil eski Türkiye’den siyasi partiler dışında hiçbir kurum kalmamışken kısacası ABD için bir tehlike kalmamışken neden işgal etsin?
ABD bugüne kadar dünyanın birçok yerinde benzer tatbikatlar yapmıştır.
Bu tatbikat senaryolarındaki iç savaş, deprem vb. konular hep işlenmiştir.
Madem öyle, gemi neden gelmektedir?
Elbette Büyük Ortadoğu Projesi’ni yürüten bir iktidarı düşürmek için değil gelmiyor!
Deprem için de gelmiyor.
Ambargo altında, depremle yıkılmış Suriye ve iç savaşı başlamış İran için gelmektedir.
Milletimizden ve muhalefetten tepki gelmeyeceğini bilseler, 3 Mart 2003’te geçmeyen tezkerenin gereğini bile yaparlar.
Başta merhum Deniz Baykal olmak üzere 3 Mart Tezkeresine imza atan tüm yurtseverlere selam olsun…