Korkusuz

300 bin

300 bin
BBC’ye göre İngiltere Savunma Bakanı Wallace “Türkiye ve Pakistan gibi ülkelerde mülteci merkezleri planlıyoruz” demiş.

İYİ Parti lideri Akşener ve CHP lideri Kılıçdaroğlu sosyal medya hesaplarından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulunarak gerçeği anlatmasını istedi ve “İktidara geldiğimizde bu ve benzeri anlaşmaları yırtar atarız” dediler.

Geçen Cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan Afganistan mültecileriyle ilgili tartışmalar konusunda “Türkiye’nin ana muhalefeti hep şunu söyledi. ‘Afganistan’dan Türkiye’ye 1.5 milyon düzensiz göç oldu. Maalesef ana muhalefetin de muhalefetin de söylediği bu rakamların hepsi yalandır. Türkiye’ye Afganistan’dan böyle bir göç olmamıştır. Bunu nitekim dün de söyledim. Türkiye’de şu anda emniyet kayıtlarımızda ve kayıt dışı 300 bin Afganistanlı göçmen söz konusudur” demişti.

ÜÇ YÜZ BİN.

Dile bile kolay değil.

Hepsi de 20-30 yaşlarında erkek ve aralarında bir tek kadın, çocuk ya da yaşlı yok.

ÜÇ YÜZ BİN.

Tam bir ordu.

Soralım:

Bu insanlar burada mı kalacak yoksa başka yerlere mi gidecek?

Nerede barınacak?

Nasıl geçinecek?

Ne iş yapacak?

Aralarında terörist ya da başka ülkelerin ajanları var mıdır?

Birileri bunları karanlık işlerinde kullanır mı?

Nerede, ne zaman ve ne amaçla?

Aralarında Korona dahil bulaşıcı hastalıklı kaç kişi vardır?

Afganistan hikayesi yeni başlıyor.

Bu hikayenin bir yerinde bu ÜÇ YÜZ BİN kişiye mutlaka bir rol düşünülmüştür.

Katar nüfusu bunun iki katıdır.

2011’de Suriyeli mültecilerle ilgili dönemin Dışişleri Bakanı Davutoğlu “Kırmızı çizgimiz 100 bin mülteci” demişti.

100 bin denildi ama bu sayı beş milyonu buldu.

Dünyada yaşanan tüm mülteci sorunlarının nedeni ABD ve müttefiği bölgesel ve uluslararası devlet ve güçlerin iğrenç politikalarıdır.

Peki çare ne?

Duvar örmek!

5 milyon mülteci geldikten sonra Suriye ile olan 911 kilometrelik sınırın tümünde duvar örmek.

Irak ve İran sınırlarında.

Geldiğimiz noktaya bakın:

“Komşularla sıfır sorun” noktasından üç metrelik beton duvarlara.

Her yerimiz BETON.

Dağlarımız, ormanlarımız, vadilerimiz, dere yataklarımız, kafalarımız, vicdanlarımız ve ruhlarımız...

ÜÇ YÜZ BİN’in ne önemi var?

Kanlı Arap Baharı’nda ölen, yaralanan, sakat kalan, tecavüze uğrayan, işkence gören ve yurtlarından kaçmak zorunda bırakılan milyonların da hiç önemi yok ve olmayacaktır.

Batılı ülke ve güçler ve onların yerli işbirlikçileri için bu hep böyle olmuştur.

Afganistan’ın geleceğinde durum değişmeyecektir.

Günlük yazılıp çizilenlerin hiçbir önemi yoktur önemli olan büyük fotoğrafı görmektir.

18 yıl önce işgal edilen Irak bütün kurumlarıyla darmadağın edildi.

Suriye’de dünya tarihinde benzeri olmayan bir süreç yaşanıyor ama kimsenin umurunda değil.

Libya ve Yemen perişan edildi.

Her yerde AKP yönetiminde Ankara’nın rolü var.

Ankara şimdi benzer roller için Afganistan’a dalmanın hesap ve planlarını yapıyor.

Hatırlayın 2003 Irak işgali öncesinde Amerikalı askerler tüm teçhizatlarıyla başta güneydoğu olmak üzere Türkiye’nin her tarafına yayılmıştı. Tezkere çıkmayınca toparlanıp hepsi defolup gitti ama Washington sonraki yıllarda bunun intikamını aldı.

4 Temmuz 2003’de yani Amerikan Bağımsızlık Günü’nde 11 askerin kafasına çuval geçirerek sonra da Haziran 2004’de BOP’da Türkiye’ye “eş-başkanlık” görevi vererek.

O da yetmeyince Arap Baharı’nda boş role layık görerek.

Katar’ın sponsorluğunda.

Emir hazretlerinin ülkesinde demokrasi adına HİÇBİR ŞEY yok iken bölge ülkelerine demokrasi ihraç etmeye kalkışmıştı.

AKP ile birlikte.

Neyse Emir Hazretleri lütfedip 2 Ekim’de seçim yapmaya karar vermiş.

45 kişilik Şura Meclisi için seçim yapılacak.

Meclis’in 15 üyesi Emir Hazretleri tarafından atanacak ve geri kalanlar için seçim yapılacak ancak aday olma ve oy kullanma koşullarını Emir Hazretleri belirliyor.

Ne olur ne olmaz!

Gerçi Türk askerine ülkesinde üsler vererek önlemini aldı ama Amerikalıların ne yapacağı belli olmaz.

Emir Hazretleri Haziran 2013’de babasını emekliye ayırarak saraya yerleşti babası da Haziran 1995’de babasına darbe yaparak Amerika’ya bağlılığını bildirmişti.

Ortadoğu ya da da geniş tanımıyla BOP coğrafyası tam da böyle bir yer!