Erdoğan her ne kadar:
“Yokluk ve yoksulluğun olduğu o eski günler artık tamamen geride kaldı” dese de...
Buna inanan yok...
Ancak...
Erdoğan’ı üzmemek için, “inanmış gibi” yapan çok varlıklı bir kesim ile...
Erdoğan’ın iktidar gücünden beslenen bir “çıkarcı” çevre var...
★
Kendisinden gizlense de...
Erdoğan:
“Yokluk ve yoksulluğun olduğu o eski günler artık tamamen geride kaldı” dese de...
Can yakan bir açlık, yokluk ve yoksulluk var...
★
Yoksulluğun verilerini paylaşan CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül:
“Ülkede 17 milyon vatandaş yardımlarla ayakta kalmaya çalışıyor” diyor...
★
On milyonlarca yoksul AKP eski seçmeni nihayet aklı devreye soktu...
Açlık, yokluk, yoksulluk tüm değerleri ve duyguları yok ediyor...
★
Oysa...
AKP yönetiminin ve liderlerinin hiç hoşlanmadığı bir şey:
Aklın devreye girmesi...
O nedenle seçmenlerini:
Duygu ve inanç yönünden etkileyip geri getirebilmek için:
Suni ve uyduruk bir başörtüsü sorunu ortaya atacak gibiler...
★
Bir okurum gönderdiği mesajda:
Hasan Öztürk isimli iktidar yanlısı bir gazetecinin eşinin başından geçen ve eğer yaşandıysa gerçekten çok feci bir edepsizliği anlatıyor...
★
Öztürk, başı örtülü eşiyle bir markete gitmiş...
Kasaya geldiklerinde (Öztürk’e göre) “seküler bir kadın” Hasan Bey’in eşini itmiş:
“Ben sizi yok farz ediyorum” demiş...
★
Okurum diyor ki:
“Dedeciğim, Hasan Bey’in gittiği market üç harflilerden yani siyasal İslam sermayesine ait ve Hasan Bey’in tarif ettiği şekilde seküler bir hanımefendi o markete adımını atmaz, çevremden biliyorum önünden bile geçmiyorlar. 28 Şubat’ta Ülker’e yapılanı son yıllarda seküler vatandaş o üç harflilere yapıyor...”
★
Okurumun mesajından şunu çıkardım:
Erdoğan, AKP yönetimi ve AKP’den beslenen medya:
Çöküşü gördü.
Sebebini de biliyor...
★
Sebebini:
Yani, ekonomik sefaleti ortadan kaldıramayacakları için...
“CHP iktidara gelirse başörtüsü yasağı da gelecek” yalanını uyduruyorlar...
★
CHP Milletvekili Tuncay Özkan ve bazı kökten laikçi çevreler de...
Ya kripto AKP’liler...
Ya da...
Bilmeden, istemeden:
Erdoğan’ın değirmenine su taşıyorlar...
★
Sözümün özü canlarım...
Yakında, başörtülü yurttaşlarımıza, saçı açık kendi provokatörleriyle saldıracaklarını seziyorum...
Çünkü:
Kaybettiklerinin farkındalar...
Geri dönüşlerinin tek şansı:
28 Şubat’ın tekrarı olacak ...
★
O nedenle:
Erdoğan yakında 28 Şubat’ı gündeme taşırsa:
Şaşırmam...
Adam siyasetçi...
Muhalefetten gelebilecek her geri pası yakalar ve:
Golünü atar...
★
Özgür Bey’in (Adını anmadı) Tuncay Özkan ve benzerlerine yönelik eleştirisini destekliyorum...
Önce CHP demokratikleşecek ki...
İktidar olduğunda:
Türkiye’yi de demokratikleştirebilsin...
GÜNÜN SÖZÜ
“Nerede bu Türk halkı? Her şey ortada, niye halktan bir tepki gelmiyor? Bizim halk adam olmaz. Hukuk yoksa ne ekmek ne su vardır. Siz daha sürüneceksiniz...”.
Besim Tibuk
ÖZGÜR KARDEŞİME TAVSİYEM
Erdoğan muhalefette iken (23 yıl önce) meydanlara çıkıyor ve şöyle diyordu:
“Şu anda millete gidebiliyorlar mı?
Yüzleri var mı?
Esnafın arasına çıkabiliyorlar mı?
Köylünün arasına gelebiliyorlar mı?
Pamuk tarlasına girebiliyorlar mı?
Pancarda varlar mı?..”.
★
Bindirilmiş kıtalar her sorudan sonra:
“Yooookkkk!” diye bağırıyorlardı ve Erdoğan da golünü atıyordu:
“Öyle ise, tek çözüm kalıyor. Seçim, seçim, seçim...”.
★
Özgür Özel’in yerinde olsam hiç konuşmam...
Her katıldığım programda...
Her meydan mitinginde...
Her katıldığım panelde:
Sadece bu videoyu paylaşırım...
BİLELİM
Ekrem İmamoğlu demiş ki:
“2014’te İBB 570 kişilik Güney Kore gezisi düzenlemiş, maliyeti 14 milyon dolar. Biz buna soruşturma açtık. Kimse bize israfı anlatmasın.”
★
Sonuç ne oldu Ekrem Bey?..
Sonucu söylemezsen, onların attıkları iftiralardan farkı kalmaz...
★
Eğer sonuç, iktidar baskısıyla gizleniyorsa...
Onu da bilelim...
AKLIM ALMIYOR...
Enflasyon muhasebesine karşı çıkmak:
“Ben kayıt dışı çalışıyorum, kurcalama ve beni gerçeklerle yüz yüze getirme” itirafından başka bir şey değil...
★
Oysa...
Enflasyon muhasebesi gerçek ya da tüzel kişileri “sahici” yapar...
Enflasyon ise:
Gerçek ve tüzel kişilerin sahiciliklerini örter...
★
Dürüst ve bir o kadar da akıllı bir gerçek ya da tüzel kişinin; Enflasyon muhasebesine niçin karşı çıktığını biliyorum ama...
O kişileri kırmak istemiyorum...
★
Yani canlarım...
Bir kurum ya da kişinin...
Enflasyon nedeniyle...
Varlıklarının ve borçlarının nominal değerlerinin yanıltıcı olduğunu kabul etmemesini:
Aklım almıyor...
ALDANMA...
Osman Bölükbaşı, Diyarbakır’da kalabalıklara ünlü konuşmalarından birini her zaman olduğu gibi, “soru-cevap” şeklinde yapıyor...
★
“Bunlar milleti soydular, doğru mu?..”.
Halk cevap veriyor:
“Dogridirrr”...
★
“Halk aç sefil, doğru mu?..”.
Halk cevap veriyor:
“Dogridirrr...”.
★
“Bunlar vatanı satıyorlar, doğru mu?..”.
Halk cevap veriyor:
“Dogridirrr...”.
★
“Bunları söylediğim için bana ‘deli’ diyorlar...”.
Soru yok ama halk cevap veriyor:
“Dogridirrr...”.
★
Ey siyasetçi!..
Kitleler budur...
DAHA İYİ ANLIYORUM...
Bekri bir gün zengin birinin düzenlediği eğlenceye gitmiş...
Bir kadın şarkı söyleyip dans ediyormuş...
Bir ara Bekri’nin yanında oturan bir davetli, yavaşça Bekri’nin kulağına eğilmiş:
“Yahu” demiş, “şarkı söyleyen kadın ağzını açtığı zaman neden gözlerini kapatıyor?..“.
Bekri gülümsemiş:
“Berbat sesini dinleyenlerin çektiği işkenceyi görmemek için olsa gerek...”.
★
İktidar politikacılarının nutuk atarken neden o kadar çok bağırdıklarını...
O arada gözlerini neden kapadıklarını:
Şimdi daha iyi anlıyorum...