Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

15 Mayıs’ta bayram var

Liberal felsefenin kurucu babası ünlü filozof ve siyaset bilimci John Locke şöyle demişti:

“İnsanlar; kimseden izin almadan ve başkasının iradesine bağımlı olmaksızın eylemlerini düzenleyebiliyor, malları ve kişilikleri üzerinde uygun buldukları şekilde tasarruf edebiliyorlarsa; özgürdürler...“.



Yine Lock bir de şunu söylemişti:

“Hiç kimse başkasının yaşamına, sağlığına, özgürlüğüne ve malına zarar vermemelidir...”.



CHP listelerine itiraz eden sevgili dostlar...

Yeni CHP, her görüşe aynı mesafede duruyor...

Liberal felsefenin kurucu babası John Locke gibi davranıyor diye...

Sizler de:

“Liberal olmuş” sayılmazsınız...





Lütfen...

Kişisel kin ve intikam duygularınızdan...

Sizin gibi:

İnanmayan...

Sizin gibi:

Düşünmeyen...

Sizin gibi:

Yaşamayan...

Sizin gibi:

Giyinmeyen yurttaşlarımızdan:

Nefret etmekten vazgeçin...



Eğer gerçekten Atatürkçü iseniz...

Ve eğer gerçekten:

O Büyük insanın yolundan gidecekseniz:

Nefretlerinizi gömün...

Tahammül elbiselerinizi giyin...

15 Mayıs’ta bayram var...





NOT:

Ey güzel insanlar!..

CHP listelerinden aday gösterilenler için:

“Hırsız...”.

“Irz düşmanı...”.

“Dolandırıcı...”.

“İhaleye fesat karıştırıcı v.b.” diye suçlayacaklarınız varsa...

Lütfen isimlerini:

Kanıtlarıyla açıklayın...

Biz de itiraz edelim...

Aksi halde:

Lütfen susun...

Tercih seçmenlerin


Canlarım...

Strateji:

Hem savaş...

Hem barış...

Ve hem de:

Siyaset senaryosudur...



Savaş ve siyaset stratejilerinde:

Tehdit ve şantaj olağandır...

Ama...


[caption id="attachment_412227" align="alignnone" width="600"] Erdoğan[/caption]



Barışı sağlamak için uygulanan:

İletişim stratejisinde:

Tehdit de yoktur...

Şantaj da yoktur...



Barışı sağlamak için uygulanan:

Yardımlaşma stratejisinde:

Tehdit de yoktur...

Şantaj da yoktur...


[caption id="attachment_412220" align="alignnone" width="600"] Kılıçdaroğlu[/caption]



Barışı sağlamak için uygulanan:

Uzlaşma stratejisinde:

Tehdit de yoktur...

Şantaj da yoktur...



Barışı sağlamak için uygulanan:

Paylaşma stratejisinde:

Tehdit de yoktur...

Şantaj da yoktur...



14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde...

Seçmenlerin yarısından çoğu...

Ya:

Savaş stratejisini uygulayanları seçecek...

Ya da:

Barışı sağlama stratejilerini...



Savaşı seçenler sonuçlarına da katlanacaklar...

Kalıcı barışı tercih edenler:

Meyvelerini yiyecekler...

Bilmek ile inanmak


AKP seçmeninin yarısından çoğu:

Erdoğan’a inanıyor...

Allah’a inandığı gibi...

Kitaba inandığı gibi...

Peygamber’e inandığı gibi inanıyor...



Eğer inanmak yerine...

Çok başarısız...

Çok beceriksiz...

Çok inatçı olduğunu bilseydi...

Asla oy vermezdi...



Yanlış bilen...

Doğrusunu öğrendiğinde vazgeçiyor...

İnanan ise:

İnandığı için:

Asla vazgeçmiyor...



Asıl yapılması gereken...

Yurttaşlara:

Bilmek ile inanmak arasındaki farkı:

Öğretmemek olmalı...

Hayr-ul umurî


Amerika ve AB karşıtlığı anlaşılabilir...

Ama...

Amerika ve AB düşmanlığı kabul edilemez...



Rusya’dan yana olmak...

Ekonomide ve siyasi rejimde (Otoriterlik) Çin’e öykünmek de anlaşılabilir...

Ama:

Çin ve Rusya’ya düşmanlık kabul edilemez...





Bir ülkenin rejimini beğenmek...

Beğenilmeyen rejim sahibi ülkelere düşman olunmadıkça:

Kabul edilebilirdir...



Tüm devlet insanlarının...

Ve...

Tüm halkların karşı çıkmaları gereken ise:

Düşmanlaşmak...

Düşmanlaştırmaktır...



Dünyada:

Birbirine denk iki:

Farklı siyasi ve iktisadî yapıdaki gücün olması:

Dünya barışının garantisidir...

Aksi ise...

Yani tek kutupluluk:

İnsanlığın sonudur...



Hayr-ul umurî evsatuha...

Onlar yiyor


Erdoğan kamuoyuna kendini anlatırken:

Film şeridi değil...

Tek karelik fotoğraflar koyuyor...

Neden böyle yapıyor?..

Söyleyeyim:



O kareden önce...

Ve...

O kareden sonra neler olduğunun bilinmesini istemiyor da:

Ondan...





Kamuoyu bunu yutuyor mu?..

Yutmuyor tabii...

Ama...

O da bunu kamuoyu için yapmıyor ki...

Hedefinde:

İnsan yığınları var...

Ve onlar...

Önlerine ne konursa:

Yiyorlar...

Ne ceylanız ne aslan


Her sabah bir ceylan uyanır...

Afrika ormanlarında...

Bilir ki...

Ormanın:

En hızlı koşan aslanından...

Daha hızlı koşamazsa...

Yem olacak:

Ölecektir...





Her sabah...

Bir aslan uyanır:

Afrika ormanlarında...

Bilir ki...

Ormanın en yavaş koşan ceylanından:

Daha hızlı koşamazsa...

kalacak:

Ölecektir...



İster aslan ol...

İster ceylan...

Hemen...

Koşmaya başla:

Sabah uyandığında...



Her sabah...

Afrika ormanlarında uyanan:

Bir ceylan...

Ya da aslan gibiyiz...



Ya aç kalmış bir siyasetçinin:

Yemi olacağız...

Ya siyasetçi aç kalıp ölecek:

Bizi yakalayamazsa...



Bizler:

Ne ceylanız...

Ne aslanız oysa...

Elbette...

Hemen koşmaya başlamalıyız:

Her sabah uyandığımızda...

Ama...

Bu koşu...

Çağdaş uygarlığa doğru olmalı:

Daima...

Günün şakası


Erdoğan 21 yıl süren AMP (Ana Muhalefet Partisi) liderliğinden sonra...

İktidar olduğunda neler yapacağını anlattı...

Ve...

Heyecan uyandırdı...

Şimdi kamuoyu ve siyaset dünyası...

Seçimleri kaybedeceğine kesin gözüyle bakılan Bay Kemal’in...

21 yıl sonra...

İktidarı teslim edip etmeyeceğini tartışıyor...

Dünün tweeti


Prof.Dr.T.C.Kadıoğlu

@TeomanKadioglu

Karanlıkta renkleri tartışmayalım, Cumhurbaşkanlığı seçiminin karanlık ile aydınlık arasında bir tercih olduğunun farkında olalım.