Korkusuz
Can Ataklı

115 milyar lira hangi hesapta?

Bİ SORALIM BAKALIM

115 milyar lira hangi hesapta?


Türkiye’yi sarsan büyük depremden sonra bütün millet el ele, gönül gönüle deprem yaralarını sarmak için seferber oldu.

Daha depremin ilk saatlerinde, devlet organları bile talimat almadıkları için harekete geçemezken Türkiye’nin her yanından binlerce kişi deprem bölgesine koştu.

Kimi koltuğunun altına sıkıştırdığı iki somun ekmeği, kimi birkaç su şişesi, kimi kazma küreğini alıp koştu deprem bölgesine.

Henüz devletin gücü bölgede kendini gösteremeden maddi değeri milyonlarca lirayı aşan yardımlar yola çıkmıştı bile.

Milletin bu hasletini çok iyi bilen iktidar her benzer olayda olduğu gibi yine “IBAN numarası” vererek yardım kampanyası başlattı.

Bütün televizyonlar adeta zorunlu olarak bağış gecesini ortak yayınladı.

Kimi anları vıcıklıkla geçen kampanya gecesi sonunda 115 milyar lira toplandığı açıklandı.

Gerçi bu 115 milyar liranın 85 milyar lirasından fazlası kamu kurumlarından geldi.

Açıkçası, devlet zaten bu tür afetlerde kullanmak üzere kullanacağı fonları alıp bir başka hesaba aktardı o gece.

Peki ya o geceden sonra ne oldu?

Bu köşede sordum, kendi YouTube kanalımda sordum, Flashhaber’de sordum, “Bu para nerede?” diye.

Cevap yok tabii.

On milyonlarca lira yardım yaptıklarını söyleyen ünlü iş insanlarının bu paraları yatırıp yatırmadıklarını sordum.

Ona da cevap veren yok.

Büyük yardım yaptıklarını söyleyen iş insanlarından biri bile çıkıp yatırdığı paranın dekontunu göstermedi.

Hepsini geçelim, asıl soru şu: O gece toplanan para nerede?

115 milyar lira hangi hesapta duruyor.

Kaç tane imza yetkilisi var?

Şu ana kadar buradan ne kadar para harcandı?

Bu bilgilerin hiçbirine ulaşamıyoruz.

Konu parlamentoda da sorun oldu.

Afet fonu için gereken kanun Meclis’te çıkmadı.

Muhalefet milletvekilleri de paranın akıbetini soruyor ve cevap alamıyorlar.

Seçime çok az bir zaman kala 115 milyar lira gibi olağanüstü bir para, kimin yetkili olduğu bilinmeyen, içinden para harcanıp harcanmadığı asla açıklanmayan bir özel hesaba aktarıldı.

Bunu sormayalım yani?

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Milletvekili adayı olabilmek için istenen paralar çok


Seçim takviminin başlamasıyla birlikte partiler de hareketlendi.

Ülkenin her yanından binlerce kişi milletvekili seçimlerinde aday olabilmek için kolları sıvadı.

Milletvekili adayı olmak için biraz parayı gözden çıkarmak gerek.

Propaganda döneminde harcanan parayı kastetmiyorum, herhangi bir partiye aday olmak için başvurmak da para gerektiriyor.

Hangi parti ne kadar istiyor?

Gördüğüm kadarıyla en yüksek adaylık parası isteyen parti CHP.

CHP’den aday olmak isteyenler başvuru için 30 bin lirayı yatırmak zorunda, üstüne 3 bin liralık da dosya parası var.

Kadınlar ve gençler ile engelliler daha az para ödeyecekler.

AKP adaylık başvurusu için asgari 20 bin lira istiyor.

Ancak partinin Genel Başkanı, “Adaylık başvuru paralarını AFAD’a göndereceğiz, bu nedenle cömert bağışlar yapılacağını sanıyorum” diyerek adaylara “Sakın 20 bin lira ile kurtulacağınızı sanmayın, aday olmak için hayli yüksek paralar ödemek zorundasınız ona göre” mesajı vermiş oldu.

Diğer partilerde adaylık paraları çok fazla değil bu iki partiye göre.

Ancak şunu söylemeliyim, CHP’nin adaylık başvuru parasını biraz yüksek buldum.

Kaç kişi 30 bin lirayı bulup verebilir?

Siyaset sadece paralı olanlar işi gözüyle bakılıyorsa o başka tabii.

BUNU YAZMAK GEREK

Süre dün doldu, artık Erdoğan Anayasa’ya göre aday olamaz


Seçime tam iki ay kaldı.

Adaylar ortaya çıkıyor.

Ancak Erdoğan’ın durumu biraz farklı, Anayasa’ya göre yeniden aday olamıyor aslında.

Ancak çok uzun yıllardır oluşan bir alışkanlıkla, “Bana ne Anayasa’dan, yasadan, hukuktan” mantığı geçerli yine ve Erdoğan bal gibi aday olacağını açıkladı.

Doğru Parti Genel Başkanı Rıfat Serdaroğlu, dün ilginç bir noktaya dikkat çekti yayınladığı bir yazı ile.

“Seçimlerin 14 Mayıs 2023’te yapılması ve Erdoğan’ın üçünce defa aday olabilmesi için 14 Mart 2023 son gündür” diyen Serdaroğlu, şöyle devam etti:

“Bugün (dün) TBMM toplanıp en az 360 milletvekili ile “seçimleri yenileme” kararı almazsa, seçimler 14 Mayıs’ta değil, zamanında yasal olarak 18 Haziran’da yapılacaktır. Eğer Erdoğan ve YSK, Anayasa’yı çiğnemekten çekinmez ve yasa dışılıkta ısrar ederlerse, Türk milletine Anayasal Direnme Hakkı doğacaktır. Sorumluluk tamamen YSK üyelerinde olacak ve kurulun tamamı Anayasa’yı ihlal suçu ile yargılanacaktır.”

Doğru Parti Genel Başkanı’nın kastettiği şu:

Anayasa’nın 116’ıncı maddesindeki seçim kararını düzenleyen ilgili yasaya göre eğer Cumhurbaşkanı kendi başına seçim kararı alırsa, seçim bu başvurudan 90 gün sonra yapılabiliyor. YSK bu yasayı görmezden gelip Erdoğan’ın “Seçimler 14 Mayıs’ta olacak” talimatını yerine getirerek suç işliyor.

YENİ ÖĞRENDİM

CHP’de aday adaylarını 8 kişilik ekip değerlendirecek


Millet İttifakı’nın adayının Kılıçdaroğlu olması üzerine CHP’de müthiş bir adaylık yarışı başladığını öğrendim.

Konuştuğum bir genel merkez çalışanı “Önceki seçimde görmediğimiz bir ilgi var, dört bir yandan adaylık başvuruları gelmeye başladı” dedi.

CHP’de aday adayları nasıl değerlendirilecek?

İşte bunun için 8 kişilik bir komisyon kurulmuş.

Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Meclis Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba, Onursal Adıgüzel, Oğuz Kaan Salıcı, Muharrem Erkek, Bülent Tezcan’ın yer aldığı komisyon başvuru dosyalarını tek tek inceledikten sonra gerekli gördükleri isimleri görüşmeye çağıracakmış.

Ancak bu konuda eleştiriler de var.

Örneğin bu yıl adaylığı düşünen bir dostum, “Adaylık başvurusu için 33 bin lira isteyip sonra insanlarla görüşmeden aday listesi oluşturmak iyi bir uygulama değil. Partiye bir gün bile gelmemiş olanlar aday oluyor, masa başı değerlendirme ile ayırım nasıl yapılacak” dedi.

Seçim dönemi bu sıkıntılar hep yaşanır.

TWİTTER TROLLERİ

Sosyal medyayı İnce adına operasyon yapan troller sardı


Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığına aday olduğunu açıklaması ortalığı biraz karıştırdı.

İnce’nin adaylığı ile seçimlerin ilk turda bitmeyebileceğini düşünen kimi muhalifler bu adaylığa karşı çıkan paylaşımlar yaptılar.

Benim de katıldığı bu görüşe göre İnce aday olarak ciddi bir oy alabilir. Bu da seçimin ikinci tura kalmasına neden olabilir. Bu durumda Erdoğan avantajlı duruma geçer ve ikinci turu devletin tüm olanaklarını kullanarak kazanabilir.

Ancak İnce’nin adaylığı gözlediğim kadarıyla sarayı ve emrindeki trolleri de harekete geçirdi.

Memleket Partili veya İnce hayranı olduğunu ileri süren binlerce hesaptan, “Muharrem İnce kazanacak, Muharrem İnce’ye karşı çıkmayın, İnce yerine Kılıçdaroğlu çekilsin, halk onu istemiyor” cümlelerinin kullanıldığı tweetler atıldı.

Bana göre Muharrem İnce, daha önce de yazdığım gibi Millet İttifakı içinde olmalı.

Z kuşağının kendisine oy vereceğini iddia eden İnce, bu oyları basit bir hırs uğruna heba etmek yerine asıl amacı doğrultusunda kullanmalı, siyasette kendine yeni ufuklar açmalı.