Korkusuz
Mustafa Kanarya

Sistemsizlik

MİLLİ Takım Uluslar C Ligi’ne düştü. Genlerimizde hep kazanmak var bizim ama belki de küme düşmek en hayırlısı oldu. Yeni bir jenerasyon yakalamaya çalışıyoruz. Gördük ki, Rusya, İsveç gibi kendi gücümüze denk gördüğümüz takımlara karşı kazanmakta zorlanıyoruz. Belki nispeten bizden daha zayıf ekiplere yapacağımız maçlar bu jenerasyona kazanma alışkanlığı ve özgüven getirir. Şimdi gelelim asıl meseleye. Bizde spor kültürü ve politikası yok. 80 milyonluk ülkeden nasıl sporcu yetişmez diye sorup duruyoruz, yanıtı biliyoruz ama bunu başaramıyoruz. Almanya’ya, Hollanda’ya, İspanya’ya gidip altyapıları, sistemleri inceliyoruz, “Helal olsun be, adamlar yapmış” deyip dönüyoruz, iş burada bu sistemi oturtmaya gelince yok. Yıldızlar ve gençler kategorilerinde bireysel ve takım müsabakalarında madalya ve kupa kazanan sporcularımız büyükler kategorisinde neden sınıfta kalıyor? Her gelen bakanla birlikte değişen eğitim sistemiyle nasıl sporcu yetiştirebiliriz? Sporcularımızı nasıl eğitebiliriz? Yurt dışına gönderdiğimiz kaç sporcumuz yabancı dil konuşabiliyor mesela? Sporcularımızı yetiştirebilecek liyakatta antrenörlerimiz var mı? Sporu kimler yönetiyor? İş adamları mı, spor yöneticileri mi? Bu sorular uzar gider. A Milli Futbol Takımımız’ın asıl sorunu teknik direktör veya futbolcuda değil. Devamlılığımız yok. Her 10 yılda 2-3 jenerasyon kaybolup gidiyor. Bir spor sistemi oturtamadığımız, vizyonu değiştirmediğimiz, günü kurtarmaya odaklanmadığımız, uzun süreli projeler koymadığımız torpili kaldırmadığımız, liyakata önem vermediğimiz sürece bir şey olmaz. Her 10 yılda toplam 3-4 ay sevinir, geri kalan dönemlerde de başarısızlıklara günah keçisi arar dururuz.