Lastik patladı
mücadelesi yaşanıyor.
Puanlar birbirine yakın ve birkaç
ekip dışında tüm takımlar güçlü. Devre
arasında tüm futbolseverler “Artık lig baş-
lasın” diyordu. İkinci yarı başladı, 3 hafta
geçmeden futbol unutuldu, unutturuldu.
Tartışmaların ortak noktasında TFF
ve kurulları bulunuyor, merkezinde ise
Merkez Hakem Kurulu... Skandallar ardı
ardına patlıyor.
Hakem değiştirmeler, görev alabilmek
uğruna gözlemcilerin hakemlere yüksek
puan verdiği iddiası, sahada hakeme
küfreden oyuncunun PFDK’ya sevk
edilememesi...
Avrupa’nın en çekişmeli ligini, futbolu
yönetemeyenler kaosun içine çekmeyi
yine başardı.
Son skandal Halil Umut Meler’in
Başakşehir-Fenerbahçe maçına atanması
oldu. Bir hafta önce Fenerbahçe-Gençlerbirliği
karşılaşmasına atanacakken, Mete
Kalkavan’ın Caner Erkin’le yaşadığı olay
nedeniyle son dakika kararıyla Bursa-Beşiktaş
maçında görevlendirilmişti Meler.
Kalkavan da Kadıköy’de düdük
çalmıştı.
Bir proje hakemi olan, derbi
yönetmeden FIFA kokartı takı-
lan Meler, şimdi şampiyonluk
yarışında büyük önem taşıyan,
belki de bir taraf için kırılma maçı
olabilecek bir müsabakada düdük
çalacak. Bir anlamda
Meler’in de kariyeriyle
oynanıyor. Söz hakkı
olsa, eminim bu hafta
yönetmek isteyeceği son maç
olur Başakşehir-Fenerbahçe.
MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, CHP,
SODEP ve ANAP’ta siyaset yaptı. İki
dönem milletvekilliği, bir dönem Beşiktaş
Belediye Başkanlığı görevinde
bulundu. Yani siyaseti de iyi bilen
Namoğlu’nun bu kadar kritik hatalar
yapmasını anlamak mümkün değil.
Ligin bitimine 14 hafta var
ancak TFF de MHK de lastik
patlattı. Araç şarampole doğru
yuvarlanıyor. Kavgaydı, holiganizmdi,
3 Temmuz süreciydi
derken futboldan soğuyan insanlar,
tam şampiyonluk mücadelesi
nedeniyle statlara geri dönmeye
başlamışken yine uçuruma sürükleniyoruz.
