Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

ZENGİNLER ADİL OLABİLİR Mİ?..

Günümüz dünyasında zenginler kulübü üyeleri:

Daha çok ve yüksek kalitede demokrasi arzuluyorlar…

Hukuk devleti ilkelerine bağlı iktidarların seçilmesi için çabalıyorlar…

Kuvvetler ayrılığı ilkesinden asla vazgeçmiyorlar…

Yargının tam bağımsız olmasını talep ediyorlar…

İnsan hakları konusunda hassaslar…



Onlar da artık daha çok vergi ödeyecek ama…

Ödeyecekleri vergilerin:

- Fukaralığın sonlandırılmasında…

- Yoksulların da kaliteli eğitime ve kaliteli sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmada…

- En az eşitsizliğin sağlanmasında…

- Çevre kirliliğinin önüne geçilmesinde kullanılmasını istiyorlar…



Günümüz sol anlayışı zenginlerle (namuslu olan, istihdam yapıp üreten, vergisini ödeyen hukuk ahlakıyla eğitilmiş) kavga etmek yerine onlarla:

İletişim kurmaya…

Uzlaşmaya…

Yardımlaşmaya…

Ve…

Paylaşmaya çalışmalıdır…

Bana göre doğru olan ve günümüz soluna düşen:

TÜSİAD’ı TOBB’a örnek göstermek olmalıdır…

TÜRKİYE SOLU TÜSİAD’LA EL ELE VERMELİDİR


TÜSİAD Türkiye’nin Zenginler Kulübü’dür…

Ve o Zenginler Kulübü’nün bütün üyeleri:

Demokratik sosyal laik hukuk devletini sahipleniyor…

Fukaralığın temel sebeplerinden biri olan işsizliğin ve haliyle üretim yapamamanın:

Bir ülkeyi nasıl da sefalete sürüklediğini siyasal iktidarlara da kendi halkına da ısrarla anlatıyor…



“Daha çok vergi ödeyelim gerekiyorsa ama vergilerimizi harcayanlar da hesap vermekten kaçınmasınlar” diyerek demokratik şeffaflığı tavsiye ediyorlar…



Canlarım benim…

TÜSİAD’ın üyeleri kadar üyelerin profesyonelleri de Türkiye ve hatta Avrupa/Amerika ortalamasının çok üzerinde entelektüel birikime sahiptirler…

Devleti yönetenler TÜSİAD’la kavga etmek yerine onlarla uyum ve uzlaşma sağlayıp ülkemizi içinde bulunduğu bu yakıcı, yıkıcı, yok edici ekonomik durgunluktan çıkarmalılar…

VE GELEYİM TOBB’A...


Siz bugüne kadar TOBB Başkanı ve yardımcılarının demokrasinin korunması hakkında tek cümle kurduklarını duydunuz mu?..

Duymadınız…

“Hukukun Üstünlüğü ve Kuvvetler Ayrılığı ilkeleri demokrasimizin olmazsa olmazlarıdır” diye tek adam rejimine eleştiri yönelttiklerine tanık oldunuz mu?..

Olmadınız…

“İnsan hakları, yargı bağımsızlığı” gibi konularda siyasal iktidarı uyardığını gördünüz mü?..

Görmediniz



Peki neden?..

Çünkü TÜSİAD bu ülkenin kaymak tabakası…

TOBB toplum ortalamasının fotoğrafıdır…

Ve bu fotoğraf yıllardır…

Güzel ülkemize ve zavallı halkımıza “az gelişmişlikle gelişmekte olan ülke” patikasında patinaj çektirmiştir…

CANLARIM BENİM...


İzninizle Hz. Mevlana’yı bir kez daha anacağım:

Der ki Celelattin’i Rûmî:

“Havuza su taşıyan borular kirli olursa havuzun suyu temiz olur mu?..”



Halkımız havuza su taşıyan borulardır…

TOBB ve siyasetçilerimiz ise o boruların içinden akan su…

Havuz ise tabii ki demokrasimiz ve hukuk sistemimiz…



Ne dersiniz?..

Havuza akan suyun kirli olmasında halkımızın hiç mi kusuru yok?..

Halkımız sütten çıkmış “Ak Kaşık” mı?.

NEOLİBERALİZM ÇÖKÜYOR...


Bugün artık görülüyor ki ilkel ve vahşi kapitalizm (Neoliberalizm) daha ileri gidemeyecek…

“Sosyal” kelimesinden korkan, özgürlükleri kısan bütün iktidarlar tarihin çöplüklerinde çürüyüp gideceklerdir…

Ve…

Geleceğin dünyasını Liberal Demokrat Sosyalistler yönetecek…

ÜÇÜNCÜ SEÇENEK YOK


Hüsmen’le Hasibe’nin bebek beklediğini duyan patron; “oğlan olursa 1, kız olursa 2 milyon” lira ikramiye vereceğini söyledi…

Hüsmen sordu:

“Alla korusun ama bebek olur da düşerse bi şans daa vercen mi be agacım…?”



Canlarım…

McKinsey düştü…

IMF ikinci şans…

Üçüncü seçenek ise yok…