Korkusuz

Zatürre aşısı milli piyango oldu!..

Zatürre aşısı milli piyango oldu!..
Aslında bazı yönlerimizle çok tuhaf bir milletiz. Yıllardır sağlık ocaklarında bizlerin sağlığı için fedakar bir şekilde çalışan doktorlarımız, 65 yaş üstü ve kronik hastalarını “Grip aşısı olun. Zatürre aşısı olun” diye uyarırlar. İşin doğrusu pek de takan olmazdı.

Kovid-19 icat oldu her şey alt üst oldu!.. Medyada boy gösterebilen yetkililer, uzmanlar, günlerdir vatandaşları –özellikle 65 yaş üstü ve kronik hastalıkları bulunanları- kış tedbirleri kapsamında grip ve zatürre aşısı olmaları için uyarıyorlar. Peki, 5 maskeyi bile dağıtamayan bir devlet mekanizması milyonlarca aşıyı nasıl tedarik edecek ve vatandaşlarına ulaştıracak?.. Alice Harikalar Diyarı’nda ekonomi uçarken, tüm dünyaya en kabadayı şekilde kafa tutulurken böyle de soru sorulur mu?.. Affınıza sığınırım... Gereksiz paniğe kapılmış olabilirim (!) ancak Kovid-19’un bizim buralarda “Kovid-06” diye anılmaya başlanmasından çok tırstım. Kıpkırmızı bir Ankara haritası içinde yaşıyoruz. Hastanelerde yer yok... Bu nedenle kendi paçamın derdine düşüp önce, Kdz. Ereğli’de anneannesinin yanında kalan oğluma telefon edip büyük annesi için neler yapması gerektiğini anlattım. Benim kayınvalide de kronik hastalıkların envai çeşidi mevcut. Olmayanları yazsam daha kısa sürer. “Bak oğlum, anneannene mutlaka grip ve zatürre aşılarını yaptır. Önce aile hekimliğine git adını yazdır. Aşılar gelince de al kadıncağızı götür “dedim. Şahsımda geçtiğimiz hafta sonu, kardeşim kadar sevdiğim eczacıma gittim. Derdim, devletime külfet olmadan eşimin ve şahsımın aşılarını kendi imkanlarımla yaptırmaktı. Değerli eczacı kardeşim, kronik hastalığım olduğu için zatürre aşısını devletin yaptıracağını, grip aşısının ise aile hekimimim tarafından reçete edildikten sonra eczaneden alıp yaptırabileceğimi söyledi, “Yengemin aşılarını bizden alabilirsin” dedi. “E, ne zaman aşıları alabiliriz” diye sorunca da tuhaf tuhaf yüzüme gülümseyerek, “Abi, şu ana kadar 200 müşterim ismimi yazdırdı istersen seninkileri de yazayım. Ancak bir tarih veremem. Her gün soruyorum ama olumsuz cevap alıyoruz. Sen de ekim ayı ben diyeyim ocak. Aşı tedarikinde büyük sıkıntı var. Sen mutlaka aile hekimine uğra” diye konuştu. Hanımın ve şahsımın ismini yazdırdım. Aile hekimime uğramak için hafta başını bekledim. Önceki gün yazının başına oturduğumda Kdz. Ereğli’den oğlum telefonla aradı;

-Baba sen benimle dalga mı geçtin?

-Neden oğlum?..

-Dediğin gibi yaptım. Anneannem için sağlık ocağına gittim. Onun 65 yaş üstü ve kronik hasta olduğunu söyledim.

-Ee...

-Ne ee?

--İsmini yazmadıkları gibi aşıların geliş tarihi için her kafadan bir ses çıktı. Hemşireye sordum “Aralık”, orada birisine sordum “Ocak”, doktora gittim “Ekimden önce gelmez” dedi.

- Oğlum sıkıntı varmış. Sen yine de anneannenin ismini yazdırsaydın. Sokağa çıkamadığını söyleseydin.

- Söyledim çok ısrar ettim. Yazmadılar baba. Oradan, devamlı anneannemin ilaçlarını aldığı eczaneye gittim. Onlardan rica ettim. Onlar da yazmadılar. Aşıların geliş tarihi içinde çok umutsuz konuştular.

Bu konuşmanın ardından yazıyı, yazı işlerine teslim ettikten sonra hiç vakit kaybetmeden aile hekimimim yanına gittim. Doktor hanım ve yanında görev yapan hemşire hanım telefonlara cevap vermekten ve gelip gidene dert anlatmaktan bitkin haldeydiler. Herkes, zatürre ve grip aşılarını soruyordu. Aile hekimim, şahsıma prosedürü anlattı. Zatürre aşısı için “Salı günü bir parti bekliyoruz. Ancak ne kadar gelir bilemem. Yarın saat 09.30 gibi bir uğrayın. İsimde yazmamın imkanı yok. Neredeyse günde ortalama 500-600 kişi soruyor. Yeter ki aşılar gelsin. Biz aşı yapmaktan yorulmayız” dedi.



Yukarıda gördüğünüz fotoğraf, şahsımın oturduğu semtin sağlık ocağının önünden. Cep telefonumla çektim. Dün sabah “Ne olur ne olmaz” deyip saat 09.00’da sağlık ocağının önündeyim. Yaklaşık 50-60 kişi kuyrukta aşı sırası için bekliyordu. Herkeste maske vardı ama herhalde panikten olsa gerek sosyal mesafe hak getireydi!. Doktorlar ve görevli hemşireler yine insanlarımıza dert anlatmaktan bitap düşmüştü. İçeri girdim, çok kısıtlı sayıda aşı geldiği söylendi. Doktorum, “Maalesef Ahmet bey geç kaldınız” dedi. Vatandaşlar, sabah 06.00’da gelip kuyruğa girmişler. Kuyruktaki sıraya göre şanslılar içeri çağrılıp aşı yapılıyordu. Aşı şansını yakalamayan talihsiz 65 yaş üstü vatandaşlar yüksek sesle söyleniyordu. Öğleden sonra belki bir miktar daha aşı gelebileceğini öğrendikten sonra evimin yolunu tuttum. İftiharla söylemeliyim, öğleden sonra büyük aşı piyangosu bana da vurdu. Öğle tatili bitmesini beklemeden erkenden kapıda kuyruğa girdim de ondan... Ha!.. Şahsım aynı zamanda devletin düzenlediği 5 maske talihlilerinden de biridir!..

Şahsım ve ailemin yaşadığı bir sıkıntıyı anlatmak adına bu yazıyı kaleme almadım. Sadece Ankara’da –benim bildiğim- bin 300 civarında sağlık ocağı var. 65 yaş üstü ve kronik hasta sayıları konusunda elimde bir veri yok. Diyelim her sağlık ocağının bu aralıklarda ortalama bin hastası var. Grip mevsimi kapıya dayandı... Gelin siz, hesaplayın aşı yapılması gereken hasta sayısını bu gönderilen kısıtlı sayılarla... Taşrayı düşünmek bile istemiyorum... Hem 65 yaş üstünü eve hapsedeceksiniz sonra da sağlık ocaklarının kapsında sabahın köründe kuyruklara sokacaksınız!..

“Boş ver sağlık ocağını kendi imkanlarımızla yaptıralım” derseniz, önce aşıyı bulacaksanız. Sonra da parayı... Eczacımdan öğrendiğime göre, zatürre aşısının fiyatı 345, grip aşısının ki de 72 lira. Emekli aylıklarınızın üzerinden yapın hesabınızı!..

Ayasofya ibadete açıldı... Karadeniz’de doğal gaz bulundu... Ancak zatürre ve grip aşısı bulunamıyor...

Müjdeler dolusu caanım ülkemden 1 kare fotoğrafla işte durum böyle!..

-Ulu Tanrı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.