Korkusuz
Ümit Zileli

Yüzümüzü ağartan tanımadığımız kadınlar!..

Dün, Whatsapp’ta Boğaziçi Aydınlar Topluluğu’nda yer alan bir yazı okudum...

Hem gururlandım, hem de çok utandım! Hani “insanın yüzüne tokat gibi inen” şeklinde tanımlanan yazılar vardır ya, tam da öyle bir yazıydı! Uzun yıllardır kendini kaybetmiş, ayrımcılığın, kutuplaşmanın, cehaletin pençesine düşmüş bir topluma “aynaya bakma”, “silkinip kendine gelme” çağrısı yapıyordu...

Aynı zamanda sürekli örselenen, yok edilen, şiddete uğrayan eve hapsedilmek istenen Türk kadınının, önü açıldığında yaratacağı, yarattığı mucizeleri anlatıyordu...

Yalnızca bir grubun üyelerinin okumasıyla sınırlı kalmasına gönlüm razı olmadı; sizlerle paylaşmak istedim... Umuda, morale çok ama çok ihtiyacımız olduğu şu süreçte adeta ilaç gibi gelecek bu yazıyı kimin yazdığını maalesef bilmiyorum ama en derin saygı ve iyi dileklerimle teşekkür ediyorum... İşte mucizelerimiz:

Şeyma Subaşı tamam da kim bu Ayşe Ören?


Bu bir hedef alma yazısı değildir...

Rencide etme yazısı hiç değildir... Ti’ye alma yazısı hiç hiç değildir... Bu sadece bir sorgulama, iğneyi kendine batırma yazısıdır...

Birkaç isim vereyim size; Şeyma Subaşı, Hadise, Ebru Şallı... Bu isimler son dönem magazin dünyasını bir şekilde hayatlarıyla meşgul eden kadınlar. Sosyal medya, sahne, televizyon derken; köy, kent, mezra demeden evlerimizin içindeler. Türk seyircisinin nabzını biliyor, gündem olmak için yapılması gerekenleri yapıyor, reklamın iyisinden de, kötüsünden de nemalanıyorlar.

Yine söylüyorum; saydığım isimler, son dönemin en çok konuşulanları olduğu için seçilmiştir. Şimdi birkaç isim daha vermek isterim:

-Neval Çam, Ayşe Ören, Yasemin Adar...

Yok, dayanamayacağım, birkaç isim daha vereyim:

-Dilara Fındıkoğlu, Nehir Özzengin, Dilek Livaneli...

Yok yok, hiçbir zaman sosyal medya fenomenleri kadar ünlü olamayacak, sahne başına milyonları cebe atamayacak, televizyonlarda boy gösteremeyecekler. Ama tanıtmaktan büyük gurur duyacağım isimler. “Türk isterse...” ile başlayan sözlerin arkasından gelen üç noktayı dolduracak isimler

-Her şeyden önce çoluk çocuğumuza örnek göstereceğimiz isimler!

Kadın gücünün resmi geçidi!..


Neval Çam: Henüz 16 yaşında işaret dilini tercüme eden bir yazılım geliştirdi. Geliştirdiği proje sayesinde Microsoft tarafından “Yılın en başarılı girişimcisi” seçildi ve hayali olan Stanford Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Bilimleri bölümünde 4 yıl tam burs hakkı kazandı.

Ayşe Ören: Türkiye’nin ilk ve tek uzay mimarı! Boğaziçi Üniversitesi Teknopark’ta kuruluş firması olarak Teknoparklar dahiline kabul edilen ve Sanayi Bakanlığı’ndan tekno-girişim alan ilk tasarımcı. 2015 yılında, Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından “Geleceğin lideri” seçildi.

Yasemin Adar: Türkiye’nin dünya şampiyonu ilk kadın güreşçisi. 2016’da Riga’dan düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası Kadınlar 75 kiloda Rus rakibini 7-0 yenerek Türkiye tarihinde kadınlarda ilk altın madalyanın sahibi oldu.

Dilara Fındıkoğlu: İngiliz medyası tarafından son zamanların en yaratıcı ve ümit vadeden tasarımcıları arasında seçildi. Fransız Vogue dergisinin eski genel yayın yönetmeni Carine Roitfeld’in çıkardığı CR Fashion Book’ta mezuniyet koleksiyonu Rihanna tarafından giyildi. Fındıkoğlu’nun tasarımlarını giyen bir diğer yıldız da Madonna.

Nehir Özzengin: Müzik yeteneği 4 yaşında keşfedilen Nehir, 8 yaşında İtalya’da yapılan Uluslararası Ischia Piyano yarışmasında dünya ikincisi oldu.

Dilek Livaneli: Farklı köy okullarında dört sınıf bir arada tek öğretmen olarak eğitim-öğretim veren Dilek Livaneli 15 yıllık köy okulu öğretmeni... Okulun hem müdürü hem öğretmeni hem de hizmetlisi! Öğrenciye ailelerini ilk kez sinema, tiyatro, opera ve müzelerle tanıştırdı. Köydeki anneleri ve çocuklarını ilk kez uçağa bindirerek şehirlerarası turlar düzenledi. Dünya Vatandaşlığı projesini hayata geçirip 4 yılda 11 farklı ülkeden köye gelen eğitmenler ile İngilizce kamplar düzenledi. Ayrıca öğrencilerine buz pateni, yelken, golf, bovling, at biniciliği sporlarını deneyimledikleri yaz tatili çalışmaları düzenledi. Köyde okuma-yazma bilmeyen kadınlara gönüllü olarak ders verdi, iki yılda köyde okuma-yazma bilmeyen kadın kalmadı. Ayrıca Türkiye’de ilk kez yapılan “Köyde Opera” organizasyonunu gerçekleştirdi. 2012 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “Mesleğinde Fark Yaratan Öğretmen” Başbakanlık, TBNN ve Cumhurbaşkanlığı Köşkünde Samsun’u “Yılın Öğretmeni” olarak temsil etti. Varkey Gems Vakfı Küresel Öğretmen Ödülü Komitesi’nin seçtiği 127 ülke ve 5000 aday içinde “Dünyanın en iyi 50 öğretmeni” arasına seçilen ilk ve tek Türk öğretmen oldu.

Siz bu isimleri aklınızın bir köşesine yazdınız... Şeyma, Hadise, Ebru devam edecek hayatlarına, tıpkı Yasemin, Nehir, Dilek gibi...

-Sizden ricam gözünüz, gönlünüz daha çok bilimde, daha çok sanatta, daha çok emek veren kadınlarda olsun...

Yaşananlar kader değil: 2020 Türkiye için felaketler yılı olarak başladı; deprem, çığ, uçak kazası, yok edilen kadınlar... Milletimize başsağlığı diliyor ve bilimin, liyakatin, vicdanın egemen olduğu bir Türkiye için el ele verme çağrısı yapıyorum...