Korkusuz

Yamalı bohça 

Yamalı bohça 
23 Mart’ta yapılan seçimlerde 17 sandalye kazanarak ikinci çıkan Gelecek Var partisinin lideri Yaid Lapid önceki gece anayasal sürenin bitimine yarım saat kala hükümeti kurduğunu açıkladı. Lapid hükümette kendi partisiyle birlikte sekiz partinin olacağını ve başbakanlık görevini “Daha Sağa” Partisi’nin lideri Naftali Bennett (7 sandalye) ile nöbetleşe üstleneceğini söyledi.

Esas sürpriz İsrail vatandaşı Filistinlileri temsilen Birleşik Arap Listesi lideri ve İsrail devletine karşı olmayan İslamcı Mansur Abbas’ın (4 sandalye) bu hükümete destek vermesidir.

Peki şimdi ne olacak?

Anayasa gereği güven oyu alıncaya kadar hükümet kurulmuş sayılmaz. Bu nedenle Pazartesi gününe kadar başbakan olarak görevini sürdürecek olan Netanyahu yeni hükümetin güvenoyu almasını engellemeye çalışacak ve belki de başarabilecek. Çünkü yeni hükümete destek veren 8 partinin 120 sandalyeli mecliste 61 sandalyesi var.

Yeni hükümetin kurulması halinde 12 yıldır başbakan olan ve yolsuzluk suçlamalarıyla yargılanıp hapse atılacağını bilen Netanyahu iktidarda kalmak için her yola başvuracaktır.

Yeni hükümet güven oyu almazsa Netanyahu görevini sürdürecek ve kendisi de yeni hükümet kuramazsa üç ay sonra yapılması gereken seçimlere kadar öylece ülkeyi yönetecek.

O zamana kadar da hapse atılmamak için Netanyahu her yola başvuracak.

Örneğin muhaliflerini “solcu, vatan haini, Yahudi düşmanı” diye suçlayarak “Ben gidersem İsrail biter” türünden bildik söylemlerini sürdürecek.

Hani şu “beka” meselesi!

İşin ilginç olan tarafı da şans az da olsa Netanyahu’dan yana. İktidarda kalmak için dinci ve ırkçı partileri yanında tutmak isteyen Netanyahu son Gazze saldırısında olduğu gibi her an yeni maceralara kalkışabilir. Bu amaçla bağnaz, dinci ve ırkçı partileriyle Yahudi  kamuoyunu etkilemek için Arap ve İslamcı bir partinin hükümette olduğunu söyleyerek propagandasını yoğunlaştırabilir. Yeni hükümetin karmaşık yapısı da ona bu işinde yardımcı olabilir.

Örneğin ilk iki yılda başbakan olacak olan Bennett; Amerika’dan göç etmiş Yahudi bir ailenin ferdi olarak Netanyahu’nun eski özel kalemiydi ve onun gibi asker kökenlidir. Bağnaz ve radikal Yahudi olan Bennett “Filistinlilerin kesilip öldürülmesinden” yana.

Devrilmezse son iki yılında hükümetin başına geçecek olan Lapid “liberal, laik ve ılımlı” olarak bilinir ama o da Netanyahu’dan kurtulmak isteyen Başkan Biden’ın desteğine güveniyor.

Netanyahu’nun hükümetlerinde Maliye Bakanı olarak görev alan Lapid babası gibi eski bir gazeteci ve televizyoncu.

Annesi gibi polisiye romanlarına meraklı olan Lapid bir ara televizyon dizilerinde oynamış, boks ve güreşe merak sarmış ama Filistinlilerle birlikte yaşanabileceğini savunmuş. Onun için bağnaz, tutucu, radikal ve ırkçı Yahudiler tarafından sevilmiyor ve güvenilmiyor.

Özetle bir zamanların “Bölgenin laik, demokratik ve çağdaş iki ülkesi”den biri olarak takdim edilen İsrail’de durum böyle.

Türkiye’yi anlatmaya gerek yok.

Son iki yılda dört seçim yaşayan İsrail yakın gelecekte beşinci seçime gider çünkü karmaşık yapısıyla bu hükümetin devam etmesi çok zor.

Çoğu bağnaz, radikal ve ırkçı partilerin egemen olduğu İsrail’in geleceği parlak değil ve olmayacaktır.

Filistinlilere karşı düşmanlık söylem, duygu ve ideolojiler üzerine kurulan bir devletin böyle devam edemeyeceği ortadadır.

Doğup büyüdükleri ülkeleri bırakarak Filistin’e gitmiş farklı etnik kökenli Yahudiler’in savaştan başka bir çaresi yok ve olmayacaktır. Onun için de İsrail’de partilerin büyük bölümü böyle davranır ve “Filistinlilere düşmanlık ve nefret” konusunda kendi aralarında yarışırlar.

Ama hiç kimse de “bıktık koalisyonlardan” demez ve hiç kimse “parlementer sistem bize göre değil” demiyor çünkü inançları gereği o topraklarda yaşamak zorundalar ve hepsine göre önemli olan İsrail.

Gelelim Ankara’nın olası tavrına.

Üç ay önce İsrail’le ilişkilerin normalleşmesinden söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu’yu engel olarak görüyordu. Bu doğruysa Erdoğan yeni Başbakan Bennett’e ve üç gün önce seçilen yeni Cumhurbaşkanı Herzog’e kutlama mesajları gönderebilir ve ilişiklerde yeni bir sayfa açma niyetini iletebilir.

Burası Ortadoğu her an her şey olabilir.

Ah bir de şu Biden’la olan toplantıyı atlattık mı işimiz çok daha kolay olacak.

Ya da toptan zorlaşacak!