Korkusuz

Whatsapp’a Geç!

Whatsapp’a Geç!
Dünyanın en hızlı yayılan şeyi nedir?

Virüs mü?

Ajans haber mi?

Bilgisayar oyunu mu?

Hiçbiri değil!

★★★

Dünyanın en hızlı yayılan şeyi Whatsapp mesajıdır.

Emin olun...

Whatsapp grubundan yayılan bir haberin hızına ne internet yetişebilir ne de uzay mekiği...

Bir arkadaşınıza bir mesaj atın...

Şöyle komplovari olsun...

Mesaj saniyesinde 400 kişiye ulaşır...

15 sn sonra da... Bir başkasından size iletilir.

İsimsiz olarak...

★★★

Eski bir istihbaratçı şöyle demişti.

“Niye herkes whatsapptan konuşuyor anlamış değilim. Eğer dinlenmemek içinse çok komik. Whatsapp kadar denetimsiz ve sızmalara açık başka bir alan yok ki. Ben olsam normal yasal telefondan konuşurum. En azından dinleme yapılması için mahkeme kararı gerekiyor”

Herkesin korkulu rüyası telefonunun dinlenmesi.

Kaynana gelininden şüpheleniyor.

Patron çalışanından, genel başkan milletvekilinden...

Herkes birbirinin sırrını öğrenme, açığını yakalama, mahreminden kıstırma peşinde olduğu için...

Herkes ya dinlenirsem paranoyası içinde yaşıyor.

★★★

Dünya bu salgına yakalanalı çok olmuştu.

Ama bize mikrobu taşıyan Fethullahçılar oldu.

Ömrümüzün son 10 yılı tape okumakla geçti.

Açtıkları tezgah davalarının neredeyse tamamı telefon dinlemesine dayanıyordu.

★★★

Tam da o yıllarda whatsapp çıkmasın mı?

Oh mis...

Milletçe yapıştık...

Hem de ücretsiz...

Hiç kimse kıllanmadı haliyle...

Elalemin oğlu neden bana bu kolaylığı yapıyor diye sormadı.

Tıpkı...

İlkokul arkadaşımızı buluruz hevesiyle...

Balıklama daldığımız Facebook’a tüm şeceremizi teslim ettiğimiz gibi.

Whatsapp’a hücum ettik...

★★★

İki zıpır oğlan 2009’da kurmuştu.

Jan Koumi ve  Brian Acton...

Sonra baktılar tuttu. Piyasa değeri aldı başını gidiyor.

Satalım dediler.

Facebook’un sahibi Mark abim 6 yıl önce whatsapp’ı da hoop kapatıverdi.

Whatsapp Facebook’un oldu...

Peki...

Bu Facebook’un sahibi arkadaş, daha geçen yıl...

Neden hakim karşısına çıkmıştı? Hatırladınız mı?

Facebook’taki müşteri bilgilerini başka amaçla kullanmaktan.

Hatta...

Whatsapp’ı Mark’a satan mucit Brain abimiz ne demişti?

“O gün kullanıcılarımın gizliliğini sattım... Her gün bu kararın ağırlığıyla yaşıyorum”

19 milyar doları cebe attıktan sonra pişman olmuştu tabi...

Güzel...

★★★

Yani özetle...

Mark abim... (Zuckerberg)

İstese...

Facebook’la...

Senin cemazyülevvelini bildiği gibi...

Whatsapp’la da...

Aklının içindekileri bilebilir...

Dedikodularını...

Varsa yasa dışı işlerini...

Üçkağıtlarını...

Gönül işlerini...

★★★

Anlayacağın...

Adam koca bir dünyayı laptopuna sıkıştırmış... Koltuğunun altına tavla gibi almış gidiyor...

Sen de kurnazsın ya...

Allengerli bir şey konuşacağın zaman...

Karşındakine “Whatsapp’a geç” diyorsun...

“Ordan konuşalım”

Geç geç tabi...

★★★

Hadi bu büyük iş diyelim...

Yani Mark Zuckerberg senle uğraşmaz...

Daha doğrusu kaydetmesi tamam da... Kullanması vs.

Niye yapsın...

★★★

Al sana Sezgin Baran Korkmaz...

Onu ne yapacağız?

Bizim KRT’deki Şimdiki Zaman’da Milletvekili Enis Berberoğlu açıklamıştı.

SBK istediği kişinin whatsapp mesajlarını şak diye erişebiliyormuş.

Son mesajların, fotoğrafların... Whatsapp’tan ne yolladıysan artık...

O yetmedi...

Sonra pegasus casus yazılımı gündeme düştü.

O daha da efsane...

Açık olsun olmasın... Telefonundaki tüm bilgilere ve fotoğraflara erişebiliyor...

Konuşmalarını dinleyebiliyormuş. Görüntünü kamerandan kaydedebiliyormuş.

Rüşvet isteyecek şebelek memur da halen “Whatsapp’a geç” diyor sana...

“Whatsapp dinlenemiyormuş.”

★★★

Dijital devrimin bizi zorunlu getirdiği yer burasıdır.

Hepimiz çırılçıplağız.

İstediğin kadar güvenlik tedbiri al...

Dijitale girdiysen iz bırakırsın... İz bıraktıysan da mutlaka birileri seni görür, takip eder...

★★★

İşte bugün...

Tam bu yazıyı kafamda kurdum... Planımı yaptım... Dönüp yazacağım...

Genç bir adam yolumu çevirdi.

“Abi sana çok önemli bir skandalı anlatacağım. Belgeleriyle hem de...”

“Vaktim pek yok... Mail atın... Ya da telefonumu alın, ararsınız.”

“Yok Gürkan abi olmaz... Oralar güvenli değil... Ben seni face-time’dan ararım...”