Venezuela’ya maske tabii ki gitti!..
Sedat Peker, izlenme rekorları kıran videolarında bu çocuktan bahsedip, “Bakın bakalım bu arkadaş Venezuela’da ne arıyordu?” dedi diye peşine takıldı, geçmişini didik didik didik etti, bir de baktık ki sahiden gitmiş! Üstelik Caracas’ta Meclis Dostluk Grubu üyeleriyle fotoğrafını bile caart diye birinci sayfasına koyuverdi, iyi mi!..
Neymiş efendim Erkam biraderimizin TBMM Dostluk Grubu ile Venezuela’ya gitmesi ne demekmiş? Soru faul bir kere; bu çocuğun babası 20 yıldır iktidarda beyler! Bakan, iktidar partisinin genel başkanı, parlamenter sistemin son başbakanı, Meclis başkanı, İBB başkan adayı, bir tek cumhurbaşkanı olmamış! O grupta, bu çocukcağızın olmaması eksiklik olurdu valla!..
Üstelik o grubun başkanı olan Milletvekili de, aynı zamanda Binali Bey’in avukatı! İyi ya işte, tee on bin kilometre ötede yalnız başına kalmamış! Bitmedi; aynı grupta, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında hakaretten suç duyurusunda bulunup, 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmasını sağlayan Yüksek Seçim Kurulu’nun iki üyesi de bulunuyormuş...
-Tamamen tesadüf!..
Binali Bey yalancı mı yani şimdi?..
Duruma tabii ki mahdumun babası Binali Bey el koydu...
“Evet gitti” dedi. Gidiş sebebini de “ulvi” bir gerekçe ile açıkladı:
-Korona salgını altında inim inim inleyen Venezuela halkına maske götürmek. Gitmişken de gezip görmek ve iş imkanları araştırmak!..
Tamam işte, böylesine muteber bir devlet büyüğü açıklamış, yetmemiş AKP’li Cumhurbaşkanı grup toplantısında açıkça “Binali Bey’e oğlu üzerinden saldırıda bulunanların alçaklıklarından” söz etmiş, daha ne istiyorsunuz?
Tabii şöyle bir tuhaflık da vardı; o tarihlerde Türkiye’de günlük vaka sayısı 30 binlerde seyrederken Venezuela’da 320 vaka sayısı görünüyordu! Olsun, “ileri görüşlü” diye bir kavram vardır; bu çocuk da ileride neler olacağını, görmüş, sezmişti size ne!..
Ama olmaaaz, ille de bir fitne fesat sokacaklar araya; bu kez gümrük kayıtlarının peşine düştü gazete, buldu da... Aaa, o da ne, iki ülke arasındaki gümrük kayıtlarında maskeden eser yoktu! 1 Ekim 31 Aralık tarihleri arasında Türkiye’den Venezuela’ya bir tane olsun maske gitmemişti, iyi mi!
Yalan, iftira! Ne demek gitmemişti, Venezüela’ya tam da Dostluk Grubu’nun bulunduğu dönemde maske gitmişti bal gibi de! Gerçi biraz değişik bir maskeydi bu:
-Kozmetik amaçlı kullanılan krem şeklinde “güzellik maskesi” idi giden!
Olsun, sonuçta adı “maske” idi ya siz ona bakın! Ayrıca, yine aynı dönemde 1500 adet test kiti de ihraç edilmişti. Ancak bu iki firma arasındaki bir ticaret işlemiydi ve Erkam Bey’le hiç mi hiç alakası yoktu!
-Böyle olunca, Binali Bey’in açıklaması da boşa düşmüş oldu!..
Bir ihtimal daha var!..
Gelelim sadede...
Salgın başladığında geçilen uygulamaya göre, koruyucu ekipmanların Türkiye dışına gönderilmesine kısıtlama getirilmişti. 50 adetin üzerinde yüz maskesi için uygulanması gereken zorunlu prosedür bilgileri gayet açıktı... Bu durumda iki ihtimal vardı:
-Erkam Yıldırım, babasının iddia ettiği gibi yurt dışına maske ve test kiti götürmemişti ya da bu yardım yasal yollardan yapılmamıştı!..
İkisi de birbirinden berbat ihtimaller! Hatırlayalım, Sedat Peker, neyi işaret etmişti?
-Kolombiya’dan “kokain” sevkiyatının son derece zorlaştığını, bu nedenle yeni merkez olarak Venezuela’nın seçildiğini anlatmıştı!..
Ehh be birader, yardım yapacaksan etrafında ölümüne muhtaç yığınla İslam ülkesi var, bu din kardeşlerine gitsene, onların duasını alsana...
-Tee 10 bin kilometre ötelere gidip, babanın başını ağrıtmanın ne gereği vardı?..
