Korkusuz
Ümit Zileli

Ürkütücü tablo!..

Koronavirüs belası tüm dünyada hızla artıyor…

Fransa Cumhurbaşkanı Macron “Daha krizin başındayız” diyerek durumun ciddiyetini ve vahametini gayet açık bir şekilde vurguladı…

Salgının başladığı Çin’de artış hızı neredeyse sıfıra yaklaşmışken, Avrupa’da adeta bir kasırga gibi esiyor. İtalya’nın ölü sayısı Çin’i geçti örneğin… İspanya’da, Fransa’da, İngiltere’de kaygı verici ölüm ve vaka sayısı artıyor…

Peki bizde durum nasıl seyrediyor diye soruyorsanız; Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son durumu açıkladı:

-Vaka sayısı 359’a, ölü sayısı ise 4’e çıktı…

Ancak konunun uzmanları, bu rakamların çok daha büyük olma olasılığını matematik hesaplamalarla açıkça dillendirmeye başladılar… Sağlık Bakanı Koca’nın, yukarıdaki rakamları kamuoyuyla paylaştığı zaman dilimi içinde, onun kurduğu Medipol Üniversitesi Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Muhammet Emin Akkoyunlu, katıldığı bir TV programında ürkütücü rakamlardan söz etti…

Akkoyunlu Habertürk TV’de katıldığı programda, istatistiki araştırma sonuçlarına göre tespit edilen vaka sayısının yaklaşık 400 katı vakanın toplum içinde var olduğunu söyledi. Bunun üzerine sunucu, halka açıklanan rakamı 400 ile çarparak, “Buna göre yaklaşık 145 binlerdeyiz öyle mi?” demesi üzerine, uzman doktor “Aynen öyle” yanıtını verdi!..

Buna göre her bir ölümün 1000 olarak hesaplanması durumunda en az 4 bin ölümden söz edilmiş oluyor!

-Durumun ciddiyetini, vahametini hala kavrayamayanlara önemle duyurulur!

Olağanüstü hali biz kendimiz uygulayacağız!..


Tabii genel tabloya uymayan, olağanüstü önlem ve uygulamalarla durumu kontrol altına alan ülkeler de var…

Sevgili Yılmaz Özdil’in günler önce köşesinde anlattığı Güney Kore mesela! Bu ülke yarattığı ve olağanüstü bir uygulamayla toplum yararına kullandığı test programı sayesinde virüsün yayılma hızını minimize etmeyi başardı!

Güney Kore nüfusu yaklaşık 50 milyon. 29 Şubat günü 909 vaka saptanan ülkede 17 Mart günü yalnızca 74 vaka saptandı! Peki ama nasıl?

-Güney Kore yönetiminin oluşturduğu dünyanın en kapsamlı ve en iyi organize edilmiş test programı ile!..

Bu program, sayesinde 270 binden fazla kişinin analizi alındı. Bu, 1 milyon kişi başına 5 bin 200 test anlamına geliyor. Bu rakamın önemini anlayabilmeniz için ABD’de 1 milyon kişi başına kaç test düştüğünü paylaşayım:

-74 (yazıyla yetmiş dört!)

Bu da gösteriyor ki, istenirse, ciddi önlemler ve uygulamalar yapılırsa virüse karşı başarı kazanılabiliyor. Ancak bunun için güven şart! Yurttaşın devlete inanması ve güvenmesi, devletin de yurttaşına karşı şeffaf olması ve önlemlerini yoğunlaştırması gerekiyor!

Halbuki yapılan son anket Türkiye’de yurttaşların tüm bilgileri yüzde 63 TV, yüzde 60 ise sosyal medyadan aldıklarını gösteriyor!

Bunda tanı kitlerinin ancak birkaç hastanede olması, kolonya, maske ve mikrop kırıcı dezenfektanların bulunamaması, fiyatların sürekli yükselmesi gibi faktörler rol oynuyor! Anket, halkın yüzde 96’sının koronavirüs belirtilerini bildiğini, korunmaya özen gösterdiğini, eve kapanma konusunda yapılan çağrılara da uymaya çalıştığını gösteriyor.

-Ancak bu kadarı da yetmiyor!

Artık eskisi kadar güvendiğimi söyleyemeyeceğim Sağlık Bakanı Koca’nın şu sözlerine  yürekten katılıyorum:

-Herkes, kendi olağanüstü halini uygulamak zorunda!

Olağanüstü Hal, sokağa çıkma yasağı gibi uç örneklere varmak, bilimadamlarının dediği gibi “Bir italya olmak” istemiyorsak her şey öncelikle bizim elimizde!