Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Ülkeyi hâlâ cahiller yönetiyor

Elbette üniversite diplomamda:

“İktisat, İşletme” yazıyor ama...

Ünlü:

Ağabeylerim...

Ablalarım...

Ve akademisyenlerimiz gibi değerli bir:

“İktisatçı” değilim...

Ama be canlarım...





Son 30 yıldır:

Kitaplarımda...

Fırsat verildiğinde:

Gazete köşelerinde...

Son dört yıldır:

Youtube kanalımda...

Son üç yıldır ise:

KORKUSUZ’da şahsıma emanet edilen bu köşede...

Enflasyonun sadece bir “sonuç” değil...

Aynı zamanda:

Bir “sebep” olduğunu anlatabilmek için:

(Adeta) Çırpınıyor...

Ve diyorum ki:



Enflasyon:

Harcama (Yol, köprü, bina v.s.) yapmayı...

Yatırım (Fabrika) yapmaya tercih eden siyasetçilerin...

Üretici ve tüketicilerden tahsil ettiği:

Haksız...

Ve adaletsiz...

Vergilerin sonucudur...



Enflasyon...

Gelir dağılımında adaletsizliğin...

Yoksulun daha yoksul olmasının...

Orta direğin erimesinin:

Sebebidir...



Yani canlarım...

Yüzünü güzel göstermek...

“Şık” ve “zengin” görünmek için...

“İtibardan tasarruf olmaz” ahmaklığıyla...

Bütün gelirini (Kaynaklarını):

Kremlerle, elbiselere harcayıp...

İflas etmek üzere olan:

Karaciğer...

Akciğer...

Kalp...

Mide gibi organların sağlıklı çalışabilmeleri için ise:

Tek kuruş sağlık yatırımı yapmamaktır...



Hatta...

“Kanser bütün vücudunu sarmış, acilen şu tedaviyi yapmamız gerekir” diyen doktoru:

“Vay şerefsiz, sen benim ölmemi istiyorsun ha!” deyip...

Kevgire çevirerek:

Öldürmektir...



Bu Ülkeyi Cahiller Yönetiyor: 1993 Marka Yayınları...

Bu Ülkeyi Hâlâ Cahiller Yönetiyor: 2008 Marka Yayınları...

Ekonomiyi keşke papağanlar yönetse...


İyi bir piyasacı olan Churchill, ekonomistlere:

“Benim papağanım sizden daha iyi ekonomisttir” der gülümseyerek...

Ekonomistler şaşkınlıkla birbirlerine bakarlar:

Onları papağanının yanına götürür:

“Sorun...”.

Ekonomistlerden biri sorar:

“Enflasyon neden artar?..”

Papağan cevap verir:

“Arz talepten düşük olduğu için...”.

Bir diğer ekonomist sorar bu defa:

“Ekonomi nasıl büyür?..”

Papağan:

“Arz, talebi karşılarsa...”.



Canlarım...

Tabii ki bir ürünün maliyeti çok önemlidir...

Ama...

O ürünün fiyatını tespit etmek için değil...

Piyasadaki fiyatı ile satılacağına göre...

Hedeflenen kârın elde edilip edilemeyeceği için önemlidir...



Yani üretici bir ürünü piyasaya çıkaracaksa...

Önce...

O ürünün piyasa fiyatına (Talep) bakar...

Sonra, maliyetine...



Piyasadaki fiyat:

Maliyetin üzerindeyse...

Yani...

Üreticinin hedeflediği kârı getirecekse:

Üretir...

Maliyet, piyasa fiyatının üzerindeyse:

Üretmez...



Çünkü canlarım...

Bir piyasada fiyatları maliyetler değil:

Arz-talep belirler...



Ne demişti Adam Smith?..

Bir kere daha hatırlayalım:

“Bir papağana arz/talep kanununu öğretirseniz, onu iktisatçı yaparsınız...”.



Ülke ekonomisini keşke...

Arz/Talep kanunu öğretilmiş:

Papağanlar yönetse...

Baş belâmız: Cari açık...


Harcamaları, yatırımlara tercih eden siyasal iktidarlar...

Harcamalar için gerekli döviz ihtiyacını karşılayabilmek ise

Üretilenin önemli bir bölümünü ihraç ettiler...

O zaman da:

Arz, talebe yetiştirilemedi...

Ve tabiidir ki:

Fiyatlar genel seviyesi yükseldi...

Yani:

Enflasyon oldu...



Enflasyonla mücadele edebilmek için ise:

İhracatı kısmak yerine:

İthalâtı arttırdılar...

İthalât artınca:

Cari açık...

Yani.

Döviz ihtiyacı arttı...



İhracatı da ithalâtı da kısmak varken...

Neden tersini yaptılar?..

Çünkü...



Hem ihracat...

Hem de...

İthalât yaparken:

Vergi gelirleri artar...

Bu yöntem, bütün siyasi iktidarlar için...

İşin en kolay yanıdır...



Vatandaş mı?..

Yahu vatandaş kimin umurunda?..

Bu ülkede iktidarların...

Sadece kendilerinin...

Ve...

Pay aldıkları varlıklı kesimlerin çıkarlarını düşündüklerini:

Hâlâ öğrenemediniz mi?..

Fiyat/Maliyet...


Canlarım...

Petrol fiyatları bir gecede...

Maliyet arttığı için değil:

Talep arttığı için yükselir...

Ya da:

Talep azaldığı için düşer...



Petrol fiyatları bir gecede:

Maliyet azaldığı için değil:

Arz arttığı için düşer...

Ya da:

Arz azaldığı için artar...



Son 30 yıldır...

Irving Fisher’in Miktar Teorisi’ni hatırlatmaktan bıktım...

Ama...

Bir kez daha anlatacağım...

Ham ervah düşünce


Canlarım...

Fisher’in Miktar Teorisi şu formülle anlatılır:

M.V + M’.V = P.T



M : Tedavüldeki (Dolanım) para miktarı...

V : Paranın dolanım hızı...

M’ : Banka parasının miktarı...

V : Banka parasının dolanım hızı...

P : Fiyatlar genel seviyesi...

T : İşlem hacmi...



Henüz...

Bu kuramın nerede yanlışı olduğu:

Bulunamadı...



Denklem çözmeyi bilen herkes bu formülden anlamıştır ki...

Para miktarı...

Ve kaç kez satın alma konusu olduğu (Tedavül hızı):

Taleptir...

İşlem hacmi ise:

Üretilen mal ve hizmet miktarıdır...



Talep artar, arz sabit kalırsa:

Fiyatlar yükselir...



Arz artar, talep sabit kalırsa:

Fiyatlar düşer...



İkisi de aynı oranda:

Artar...

Azalır...

Veya sabit kalırsa:

Fiyatlar da sabit kalır...



Talebi fazla arttırır arzı arttıramazsanız:

Enflasyon...

Arzı arttırır, talebi ona yetiştiremezseniz:

Deflasyon olur...

Gerisi teferruattır...



Haliyle...

Para miktarını arttırıp azaltarak fiyat istikrarının sağlanabileceğine inanmak da:

Ham ervah düşüncedir...

Önemli olan


Bugün anlattıklarımı...

Sadece ben mi biliyorum?..

Yooo...

Ekonomiyi bilen herkes biliyor...



“Peki neden söylemiyorlar?..”.

Bu soruyu bana değil:

Onlara sormak lâzım...



Ve bir de şu:

Türkiye’de:

Neyin söylendiği değil...

Kimin söylediği önemlidir...