Korkusuz
Mustafa Kanarya

Ucuz pazar!

Son dönemde Avrupa takımları Türkiye’de forma giyen genç isimleri mercek altına aldı. Öyle ki bazı kulüplerin scout ekipleri yaş gruplarındaki maçları bile takip edip notlar tutuyor. Enes, Atınç, Cenk, Cengiz, Zeki, Ozan, Çağlar, Okay, Merih gibi isimler Avrupa’nın çeşitli ülkelerine dağıldı. Her gün Eljif, Yusuf ve Abdülkadir’in nereye gideceğine dair papatya falları açılıyor.

Peki, öyle ahım şahım bir altyapı sistemine sahip olmayan Türk takımları neden bu kadar popüler hale geldi? Yanıtı basit aslında: Maliyetler düşük.

Lille’in 2.5 milyon Euro’ya aldığı Zeki’nin değeri 20 milyonlara yaklaştı. Çağlar, 2.6 milyon Euro’ya gittiği Freiburg’dan 21 milyona Leicester’a geçti. Ozan, 11’e Stuttgart’a gittikten 5 ay sonra 15’e Schalke’nin yolunu tuttu. Merih, 9.5’e Sassuolo’ya transfer olduktan birkaç ay sonra 18 milyona Juventus’a imza attı.

Henüz 19 yaşında kulüp takımlarında 93, milli takımda 11 maça çıkan Eljif için konuşulan rakam 17-18 milyon Euro. Aynı Eljif, Fenerbahçe’de değil de bir Alman veya Fransız takımında bu kadar maça çıksa en az 30-35 milyonlardan söz edilirdi. Yusuf ve Abdülkadir’in, Trabzonspor yerine Sporting Lizbon veya Real Betis’te serbest kalma maddeleri 50 milyon Euro’dan aşağı olmazdı.

Avrupa kulüpleri maddi anlamda istikrarı sağladığı için Türkiye’yi ucuz ve yeni bir pazar olarak görüyor. Çünkü Türkiye Ligi yeterince tanınmıyor. Takip edilmiyor. UEFA kıskacındaki bizim kulüpler de bu paralarla sezonu kurtarmaya çalışıyor.