Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Tunus’ta neler olduğunu doğru anlayabilmek şart...

Efendiler...

Demokratik hukuk devletlerinde askerler:

Sadece sınırları değil...

Yargı ve halkla birlikte...

Demokratik hukuk devletini...

Yani...

Rejimi (Sistemi değil) de koruma sorumluluğu taşırlar...



Az gelişmiş...

Ya da...

Gelişmekte olan ülkelerde ise...

[caption id="attachment_6561990" align="alignnone" width="600"] Kays Said[/caption]



İktidarı ele geçiren:

Hem vasıfsız...

Ve hem de...

Vasat altı...

Ama...

Karizmatik bir politikacı...

“Vesayeti ortadan kaldırıyorum” diyerek totaliter (Tek adam) sistem kurar...



O nedenle...

Önce halkı...

Sonra yargıyı...

Daha sonra emniyeti...

Ve en sonunda askerleri ele geçirip...

Halkı, kölesi haline getirir...



Sisi öncesi Mısır’da...

Beşir öncesi Sudan’da...

Kaddafi öncesi Libya’da...

Ve...

Birkaç gün öncesine kadar Tunus’ta:

Olan işte buydu...



Sandıktan çıkan Siyasal İslam harekete geçmiş...

Rejimi değiştirmek üzereydi...



Cumhurbaşkanı ve ordu tehlikeyi gördü...

El ele verdi ama:

Kuran şeriatı uygulanmasına izin vermedi...



Bunu anlamamak için:

Radikal İslamcı olmak şart değil ki...

DEMOKRASİ YOKSA İSLÂM DA YOK...


Tunus’ta olan biteni halen anlayamayanlara sesleniyorum:

Demokrasiyle yan yana adı bile anılamayacak olan:

Siyasal İslam’ın bittiğini...

İnsanlığın ve dünyanın geleceği için:

Siyasal İslam’ın iktidar olmasına izin verilmeyeceğini...

Nasıl olup da göremiyorsunuz?...



Tunus’taki El Nahda...

Siyasal İslam’ın son iktidarıydı...

Gitti...



Sözün özü canlarım:

Siyasal İslam iktidarsa...

Demokrasi yok...

Demokrasi olmayınca...

İslam da yok...

BU DA SORU MU YANİ?..


Ağırlıklı nüfusu Müslümanların oluşturduğu ülkelerde başkanlık sistemi...

Kısa bir süre sonra:

Totaliter (“Reis seçilmiştir, istediğini yapar”) rejime dönüşüyor.



Rejim totaliterleşince...

Tek adam (Reis) her şeye (Yargı, ordu, emniyet) hakim oluyor...

Ve haliyle...

Demokrasi bitiyor...



Demokrasi bitince...

Dünyadan dışlandığı...

Ve bilhassa...

Son çeyrek yüz yılın:

En çok aşınan dini:

İslamiyet olduğu için...

İslamiyet de bitiyor...



Sözün özü canlarım...

Kimilerinin dediği gibi:

İslamiyet bitirildiği için demokrasi yıkılmıyor...

Demokrasi yıkıldığı için:

İslamiyet bitiyor...



Örnek mi?..

Pes valla...

Bu da soru mu yani?..

SENİ SEVİYORUM TANJU ÖZCAN...


Neymiş efendim...

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan:

“Irkçı” imiş...

“Faşist” imiş...



Neden?..

Mültecilerin tükettikleri suya...

T.C. yurttaşlarına uygulanan fiyatın 10 misli:

Fiyat uygulayacakmış...

[caption id="attachment_6561991" align="alignnone" width="600"] Tanju Özcan[/caption]



Bu yaptığı...

Bireyin su kullanım hakkını engellemekmiş...

Ve o nedenle...

Başkan hakkında soruşturma başlatılmış...



Yahu arkadaş...

Sizin iktidarınız (Bu arada romantik demokrat, liberal, solcu ve bilumum sözde insan hakları savunucularına da...).

Normal konutlara uyguladığından 10 kat daha fazla:

“Değerli konut vergisi” koyunca ırkçılık olmuyor da...

Tanju Özcan...

İktidarınızın yaptığının benzerini yapınca mı suç oluyor?...



Haydi oradan sünepeler...

Haydi oradan iki yüzlüler...

Haydi oradan...

GÜVENCE İÇİNDE YAŞAYACAĞIZ...


M. Ali Alabora harika bir aktör...

Türkiye’nin yüz akı olabilecek kadar yetenekli...

Ve en güzeli:

Demokrat bir sanatçıydı...



Gezi protestolarına destek verdiği için tutuklanacakken; ülkemizi terk etmek zorunda kaldı...

Yıllardır, sürgünde yaşıyor...

Alabora ve eşi Pınar Öğün, birlikte çekilen fotoğraflarını paylaştıkları sosyal medya hesaplarından...

Şu mesajı paylaştılar:

“Artık evli değiliz. Birbirimizi çok sevmeye devam ediyoruz. (Bu metni beraber yazdık. Bütün gün beraber iş yaptık)” dediler.





Canlarım...

Bir devlet...

Yurttaşlarından birinin bile olsa hayatını...

Bir siyasetçi ihtirasıyla:

Yok ediyorsa...



O devlet:

Ulusun devleti olmaktan çıkmış...

Muhteris politikacının devleti olmuştur...



Takmayın kafanıza sevgili kardeşlerim...

Çok güzel günler göreceğiz...



Hem de...

Hep birlikte göreceğiz o çok güzel günleri...



Birlikte...

Ve...

Özgürce...

Ve...

Güvence içinde yaşayacağız...

ÖYLE BİR MEKANA PARLAMENTO DENİR Mİ?..


Lideri için ilkesizliği kabullenen...

Liderine kulluk eden kişi:

Milletin vekili olamaz...



Eğer...

Bir ülke parlamentosunda lider hakimiyeti varsa...

Millete vekillik etmesi gerekenler:

Lidere kulluk ediyorsa...



O mekana parlamento değil...

Ahır...

Ya da...

Ağıl denir...

BU NE YAMAN ÇELİŞKİ BE ARKADAŞ...


Saadet Parti’yi Millet İttifakı’ndan kopartmakla görevlendirilen Oğuzhan Asiltürk:

“Biz Millî Görüşten vazgeçemeyiz” dedi...





Ama...

Çok ilginçtir...

Tercih ettiği siyasi parti:

“Millî görüş gömleğimi çıkardım” diyen Recep Bey’in AKP’si oldu...