Korkusuz

TRT’nin zor kararı

TRT’nin zor kararı
Bütün bu olan bitenden ne anladınız?

Amiraller neden gözaltına alındı?

Darbe iması yapılmış mı?

★★★

Az yapılmış.

Hiçbir şey olmasa da bir şeyler olmuş.

Böyle mi diyeceğiz?

★★★

Muvazzaflarla bağ var mı?

Delil var mı?

Darbe planları nerde?

Herhalde bunlardan biri olsaydı...Ya da güçlü bir delil bulsalardı, 14 amirali de salıvermezlerdi.

★★★

Bu soruşturmanın sonucunda hepsini öğreneceğiz.

★★★

Peki daha soruşturma dahi açılmadan...

Amiraller henüz mahkemeye bile çıkmadan...

Haklarında verilmiş bir yargı kararı bile yokken...

O yaptırımlar niye alındı?

★★★

Lojmanları alınsın!

Lojman yok ki!

Korumaları çekilsin!

O da yok!

O zaman orduevlerini de yasaklayın.

Cem Gürdeniz’in mahkemeden çıkışta söylediği gibi...

“Bu bir iletişim kazası” ise...

Erkenden bu kadar yüklenmek tuhaf değil mi?

★★★

Çözemedim...

★★★

Bundan iki ay önce...

İlker Başbuğ’un yeni çıkan kitabı...

“Güç Odaklarının Mücadelesi”

Kitabın 15’inci sayfası.

Şöyle başlıyordu.

‘Adnan Menderes, 25 Mayıs 1960 günü ‘Şayet böyle konuşsaydı’ ne olurdu?’

Bu cümledeki 3 kelimeyi cımbızla içinden çektiler.

‘Sayet böyle konuşsaydı...’

İşte tam da darbe iması budur dediler.

Menderes’in erken seçim ilanını geciktirdiği için darbe oldu fikrinden hareketle, İlker Paşa’nın ‘Erken seçim yapmazsanız darbe olur’ demeye getirdiğini söylediler.

Elinde koca ordu varken darbeyi aklına getirmemiş bir komutanı...

Emekli olduktan sonra yazdığı tarih kitabından dolayı darbe ima etmekle suçladılar...

Önce linç... Sonra mahkemelik ettiler.

Bu arada kitabı da iddia sahiplerinden kimse okumamıştı.

Okusalardı...

Tam 3 sayfa sonra...

Şu sözleri göreceklerdi.

Sayfa 18.

“27 Mayıs darbesi olmasaydı, Türkiye belki de bugün demokrasi sorunlarının çoğunu çözmüş olurdu...Çünkü 27 Mayıs darbesi; Türk siyasetini istikrarsız bir ortama sürüklemiş, siyasi tecrübeye ve olgunluğa sahip kadroların siyaset sahnesinden uzaklaşmasına neden olmuş, Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın idamı ile ileride tamir edilemeyecek ağır bir yara açmış, Türk ordusunu siyasetin içine bulaştırmıştır.”

★★★

Ama İlker Paşa’nın hükmü çoktan verilmişti.

★★★

Geldik geçen cumartesiye...

Bu sefer darbe iması 2 kelimeye indi.

“Aksi halde...”

Amirallerin basın metninde son paragrafın başındaki bu iki kelime darbeyi çağrıştırıyormuş.

‘Aksi halde’ yazmasaymış darbe iması olmazmış.

Aksi halde deyip bir de 15 Temmuz demeyince bütün işler karışmış.

★★★

Korkarım ilerde tek kelimeden de bir ima çıkartacaklar.

★★★

Ciddi bir paranoyayla karşı karşıyayız.

Eğer bizim bilmediğimiz...

Kamuoyunun bilmediği...

Gazetecilerin...Siyasilerin duymadığı... Bir darbe ihtimali yoksa...

Bunun adı paranoyadır.

Ve hiç de sağlıklı bir durum değildir.

★★★

Bir de işi Arap saçına çevirenler vardı.

Önce ben imza vermedim sebebini söyleyemem diyerek şaibe bulutlarını çoğaltanlar.

Sonra da bana gelen metin bu değildi diyerek, işi hepten kriminal bir havaya sokanlar.

Demokratik bir tepkiyi...

Uzmanı oldukları bir konudaki samimi uyarılarını...

Düşünce ve ifade hürriyeti bağlamından koparıp...

Darbe metni gibi algılayıp sağı solu ajite eden kimlerdi?

Bilmiyoruz.

★★★

Bildiğim şu...

Önceki gece televizyonda bir yandaş...

Hançerini yırtarcasına bağırıyordu.

Bütün ilişkileri tek tek ortaya çıkacak.

Göreceksiniz...!

Bu askeri vesayettir, göreceksiniz.

★★★

Hakimlerimiz karar verdi.

Askeri vesayeti onlarda görememiş olacaklar ki tutuksuz yargılamaya karar verdiler.

Ancak tuhaf bir durum ortalık yerde kaldı.

Mavi Vatan’ın fikir babası Cem Gürdeniz Amiral, nezarette yatarken ‘Mavi Vatan’ belgeselinin montajı TRT’de sürüyordu.

Belgesel baştan sona Cem Gürdeniz’in anlatımlarından oluşuyor.

Şimdi TRT yönetimi belgeseli ne yapacağını kara kara düşünüyor.

Cem Amiral vatanı mı kurtarıyor yoksa vatanı mı satıyordu...

Bir türlü karar veremiyorlar.

Belgeseli ona göre yayınlayacaklar...