Korkusuz
Ali İskefli

TFF: Ben yaptım oldu

Digiturk 2016 yılında TMSF eliyle şipşak üç otuza Beinsports’a döndü. Yerli malı yayın platformu, Katarlı sermayenin eline 5 yıllık lig yayın hakları ile geçiverdi. Ekonomik kriz, dolar yükseldi, sabit kur ve indirim ile yayın gelirinden tam yararlanamayan kulüpler ardından ligleri durduran pandemi süreciyle sıfırı tüketme noktasına geldi. Kriz karşısında Katarlı sermayenin muhatabı TFF ise her isteklerini sorgusuz sualsiz kabul etti.

Her ne hikmetse Fransa’da futbol yayın haklarını elinde bulunduran aynı grup pandemi ile yarım kalan ligde sözleşmeye uyarak kulüplerin paralarını ödemeye devam etti. Bein Grup’un son indirim talebi TFF tarafından yine kabul edilince malın gerçek sahibi olan kulüpler sonunda bir araya gelerek TFF’ye bir dizi istekle güç gösterisinde bulundu:

Yayıncı kuruluş kontrata uysun, düşme kalksın, yabancı kuralı askıya alınsın, harcama limiti ihtiyacı karşılasın ve rezerv lig kurulsun.

İlk defa fikirbirliğine varan kulüpleri TFF anında püskürttü. İki isteğe anında cevap çıktı. Yürümeyeceğini kendilerinin de bildiği yabancı sınırlamasını ötelediler. Hiç sağa sola bakmadan tüm liglerde düşmeyi kaldırdılar. Bu sonuç kamuoyunun ve Kulüpler Birliği’nin kafasını karıştırmaya yetti bile. Gündemde ne en önemli gelir olan yayın işinin kulüplerin eliyle yapılması ne eldeki genç oyuncuları hazır tutan rezerv lig ne de kulüpleri zorlayan harcama limiti ayarlaması kaldı. Kazanan yine 3-2 TFF oldu.