Korkusuz
Ümit Zileli

Terörist!..

AKP’li Cumhurbaşkanı, “Kayyum Rektör” sıfatlı Melih Bulu’ya karşı direnişe geçen Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine sonunda etiketi yapıştırıverdi:

-Siz öğrenci misiniz yoksa rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz?..

Ehh, pazar yerindeki, meyve sebze halindeki patates soğancıların bile terörist ilan edildiği yerde öğrencilerin eksik kalması düşünülemezdi tabii!

-Vatan haini etiketi yemediklerine dua etsinler!

Ancak, AKP Genel Başkanı, öğrencilerin Rektör Bulu’nun odasını basma, üniversiteyi işgal etme kararında olduklarını nereden bildi acaba? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan tabii! Candaş Tolga Işık’ın Haber Global’de yayınlanan “Az Önce Konuştum” programına konuk olan Soylu, şu açıklamayı yapmıştı.

-Oraya gidecek, üniversite rektörünün odasını işgal edecek, buna asla müsaade etmem. Türkiye ayağa kalksa da müsaade etmem, böyle bir şey yok!

Şimdi, ülkenin iç güvenliğinden sorumlu koskoca İçişleri Bakanı, böylesine önemli bir iddiada bulunuyorsa kamuoyunu tatmin edecek, “ülkenin geleceği” denilen çocukların aslında azılı birer terörist olduğunu kanıtlayacak belgeler ortaya koyması lazım değil mi?

Mesela, üniversite kampüsü içinde yerlerde sürüklenen, ters kelepçe takılan o esnada başörtüsü açılan, tekrar takmak için çabaladığında kendisini gözaltına alan polisin “Ben örteceğim senin başını. Eğ başını görürsün sen” karşılığını verdiği Boğaziçi öğrencisi Şeyma Altundal terörist mi, üye olduğu bir terör örgütü var mı bilmek hakkımız zannımca!..

Mesela, İstanbul Sarıyer’de, Kadıköy’de, Etiler’de Ankara’da İzmir’de gözaltına alınan, biber gazı ve plastik mermiyi tadan yüzlerce gencin hangi sinsi planlar içinde olduklarını, hangi terör örgütlerinin maşası olduklarını, hangi eylemlere katıldıklarını ortaya koyan belgeler, deliller var mı, bilmek kamuoyunun hakkı değil mi?..

-İspatlasın ki, halk elinden gelen desteği versin, değil mi ama... Yoksa bunun adı “Niyet okuma” olur, o zaman da hukuksuzluğun daniskası olur!

Terörist değil ama göçebe olmaya gönüllü gençler!


İşte AKP Genel Başkanı’nın “terörist” yaftası da, Soylu’nun “niyet okuyan” açıklamasına dayanıyor görünüşe göre!

Halbuki, İstanbul’da polisin öğrencilere sert müdahalesi sürerken karşısında duran güvenlik görevlilerine karşı konuşan ak saçlı bir kadın ne diyordu:

-Gitti bu çocuklar bu ülkeden gitti, bunlar da gidecek. İlk 300’e giren çocuklar bunlar. Yazık, çok yazık!

O kadıncağız çok haklı; önceki akşam TELE 1’de yayınlanan “Mercek” programında  buluştuğumuz Avrasya Araştırma Şirketi Başkanı Kemal Özkiraz, sorum üzerine şu vahim örneği verdi:

-Geçen yıl Mayıs ayında yaptığımız araştırmada, en ufak bir fırsatını bulduğunda ülkeden gitmek istediğini söyleyen gençlerin oranı yüzde 76’ydı... Bu oranın daha da artmış olması kuvvetle muhtemel!

Kısacası, AKP Genel Başkanı ya da İçişleri Bakanı sıfatlı zatın iddia ettiği üzere bu gençlerin terörist değil ama “göçebe” olmaya, iş bulabileceği, hayatını daha iyi bir şekilde yaşayacağı bir yere gitmeye hazır oldukları bir acı gerçek!

-İyi de bizim geleceğimiz, bu ülkenin geleceği ne olacak, düşünen, utanç duyan var mı merak içindeyim!

Yaşı kemale ermiş olanların gözlerini bürüyen nefret!


İktidarın, destekçilerinin gençlerin isteklerini dinlemek bir tarafa, ağızlarından çıkan her sözcük, bir öncekinden daha ağır, daha ayrımcı, daha nefret dolu, ne yazık ki!

Örneğin, dün Boğaziçi ile ilgili MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sözlerini ele alalım:

-Üç beş şuursuz öğrenciyi paravan yapan terör örgütleri ateşe körükle gidiyor. Eşkiyalar Boğaziçi’ne tutunarak ülkemize meydan okuyor!

Bahçeli’nin “üç beş şuursuz öğrenci” dediği hocasıyla, öğrencisiyle, idari personeliyle üniversitenin tamamı! Devam edelim:

-Öğrenci başka terörist başkadır.... Teröristler öğrenci kisvesine ve kimliğine bürünürse ne huzur ne de sükunet kalacaktır...

Bahçeli, “aydınım diye geçinen” zavallıları, “sivil toplum hüviyeti taşıyan” fırsatçıları, “siyaset yaptığını zanneden” gafilleri bir güzel suçladıktan sonra tarihi teklifini de paylaştı:

-Öğrenci dedikleri vandaldır, barbardır; rektörlük atamalarını kabul etmeyenler üniversiteden uzaklaştırılmalı!

Valla, Bahçeli’nin teklifi kabul görürse, Boğaziçi Üniversitesi’nde pek kimse kalmaz! Ayrıca bir son dakika anketini de paylaşmak istiyorum. MetroPoll araştırma Şirketi Başkanı Özer Sencar, konuyla ilgili anket sonucunu bakın nasıl açıkladı:

-Halkımızın ezici çoğunluğu rektörlerin atanmasına karşı. Rektörleri öğretim üyelerinin seçmesi isteniyor!

Sonuçlara göre yurttaşların yüzde 73’ü rektörlerin öğretim üyeleri tarafından seçilmesini istiyor. Cumhurbaşkanının ataması gerektiğini düşünenlerin oranı ise yalnızca yüzde 18! Daha da ilginç olan ise şu; AKP seçmeninin yüzde 55.1’i de seçimden yana! AKP’ye oy verenlerin sadece yüzde 32’si rektörleri Cumhurbaşkanının ataması gerektiğini düşünüyor!..

Bu sonuçlar karşısında MHP liderine sormak lazım: Ülkeyi mi kapatacaksınız? Milyonlarca insanı mı uzaklaştıracaksınız? İyi de nereye? Bu kadar insan terörist, hain olarak yaftalanırsa siz kaç kişi kalacaksınız? Bu kadar kin bu denli öfke çok fazla değil mi?

Kısacası, iktidar, ortağı ve destekçilerinin ve tabii ki kuyrukçu medyanın şapkayı önüne koyup düşünme vakti...

-Hani, hep “milli irade” deyip duruyorsunuz ya, işte bu, o!..