Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Temiz siyaset ve siyasetçi özlemi... Hiç, bu kadar yüksek olmamıştı

Haber şöyle:

2009-2018 yılları arasında Malezya’nın başbakanı olarak görev yapan Najib Razak, bugün (dün) hakim karşısına çıktı...

Yolsuzluk, rüşvet ve usulsüzlük başta olmak üzere 7 suçtan yargılanan Razak bunlardan suçlu bulundu.”



Az sonra okuyacaklarınızı ise...

2016 yılında, Cumhurbaşkanlığı baskısıyla istifa etmek zorunda bırakılan eski Başbakan, AKP eski Genel Başkanı ve halen Gelecek Partisi Genel Başkanı olan Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasından alıntıladım:

“Türkiye’de maalesef, artık ancak sistemik yolsuzluktan bahsedebiliriz. Yolsuzluk, sistemin her tarafını bir ağ gibi sarmış durumda. Bu nedenle mevcut iktidar bırakın yolsuzlukla mücadeleyi, yolsuzluğu sistemik bir hale getirmiş durumdadır. Dün 3 Y ile mücadele edenler bugün 3 Y’den bahsedenlerle mücadele eder hale gelmiş durumdadır. Bu iktidar kalıcı değildir...”.



Şimdi yazacaklarımı, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dr. Selçuk Özdağ, telefonda söyledi:

Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili olduğum dönemde her sabah evden çıkarken ‘İnşallah bu akşam da evime temiz kalmış olarak dönebilirim’ diye dua ederek çıkardım... Temiz kalmayı başararak ayrıldım partiden, hiçbir zaman halkıma ihanet etmedim...”.



Kiminle konuşsam...

Hangi partiye oy verirse versin hemen herkes (Tabii ki yüzde yüz değil) “Temiz siyaset, kirlenmemiş siyasetçi” özlemini belirtiyor...



Olacak mı?..

Bu sorunun cevabı başka bir soru:

Başka çaresi var mı?..

DEVLETİ YÖNETENLER İÇİN BİR FELAKET...


Haber şöyle:

“Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye’ye deniz kuvvetlerinde kullanılan araç ve teçhizat dışında, hiçbir silah satışına onay vermediklerini açıkladı”.



Tamam arkadaş...

“Biz bize yeteriz...”.

Tankımızı kendimiz yaparız...

Roketimizi kendimiz yaparız...

Savaş uçaklarımızı kendimiz yaparız...

Savunma füzelerimizi kendimiz yaparız...

Hatta...

Doğalgaz ve petrol için, komşularımızdan bir ikisini bile fethederiz...



İyi de...

Bunları niçin yaparız?..

Bu ülkenin toprakları için mi?..

Bu ülke topraklarında yaşayan yurttaşlarımız için mi?..



Günümüzde küreselleşmeye kafa tutmak...

Bütün ülkelerle kavgalı olmak...

Halkı da:

“Biz bize yeteriz” masalıyla uyutmak; siyaset yapanlar için güzel bir söylem...

Ama...

Devleti yönetenler için bir felaket...

ASIL AYIP OLAN...


Model Didem Soydan, Instagram hesabının hikaye bölümünden boş bir çay bardağı görseli üzerine çaydanlık emojisi eklemiş ve şöyle yazmış:

“Gece 02:00’de saatler önceden kalmış çayı ısıtıp tekrar içmek... Bunun adı tiryakilik ve içinizden geçen tabiri ile köylülüktür”.

[caption id="attachment_194937" align="alignnone" width="221"] Didem Soydan[/caption]



İçimizden öyle bir şey geçeceğini nasıl tahmin etmiş...

Köylülüğü hakir görmek mi istemiş?..

Köylülüğü övmüş mü?..

Yoksa...

Kendisiyle kafa mı bulmuş anlayamadım...



Madem işin içinde “köylülük” var...

O halde ben de Çetin Altan ustadan bir özlü söz hatırlatayım...

Belki işe yarar:

“Ayıp olan köylülük değil köylü kalmaktır...”.