Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Talleyrand ve bizim bakan...

15 yıl Napolyon’un dışişleri bakanlığını yapan Talleyrand, “nöbetçi” Dışişleri Bakanı gibidir...

Zira...

Napolyon’dan önce de...

Napolyon’dan sonra da dışişleri bakanı olarak görev yapmıştır...



Bunu...

“Hiç kimse ile düşman olmayışına” borçludur...

“Gelen ağası” ise...

“Giden de paşası” olmuştur...

[caption id="attachment_6556936" align="alignnone" width="600"] Talleyrand[/caption]



Katolik bir ailede doğup büyümüştür...

Hem de nasıl koyu bir Katolik...



Ne var ki...

İlerleyen yıllarda dinden uzaklaşmış...

Hatta inkar ettiği dönemler bile olmuştur...



Bu uyanık politikacı, müzmin bekardır...

Kız kardeşi de kendisi gibi hiç evlenmemiş olduğu için...

İki kardeş birlikte yaşamışlardır...



İşte bu kız kardeş...

Katolik mezhebini bütün vecibeleriyle birlikte yaşamış...

Dinden (Daha doğrusu Katolik olmaktan) uzaklaşan ağabeyine çok kereler sitem etmiş...

Dine dönmesini istemiştir...

Ama...

Nafile...



Ve...

Keser dönmüş...

Sap dönmüş...

Gün gelmiş hesap dönmüş...

Talleyrand’ın...

Öbür tarafa göç vakti gelmiştir...



Ölüm döşeğinde ve...

Geçirdiği hastalığın da etkisiyle inlerken Talleyrand...

Kız kardeşi başucunda bir süre İncil okuduktan sonra:

“Kıymetli ağabeyim...” demiş... “Son nefesini vermeden önce lanetle şu şeytanı da Tanrı’nın yanına huzur içinde git...”.

Talleyrand gözlerini zorla da olsa aralamış ve...

Mırıldanmış:

“Giderayak düşman yaratmanın zamanı değil hemşire?..”.



Öyle bir Dışişleri Bakanımız var ki yani...

Tek dost kalmışsa eğer dünyada...

Onu da düşman etmek için...

Elinden geleni yapar vallahi...

İŞTE BU YÖNTEM: ÇÖKÜŞ’TÜR...


Devletler genelde hazine garantili iç ve dış borç senetleriyle borçlanırlar...

Türkiye de bu yolu deneyenlerden...



Gelişmiş ekonomiler iç borçlanmayı:

Piyasadaki para arzını denetlemek...

Kontrol etmek amacıyla kullanır...



Türkiye ise...

Kamu harcamaları için...



Türkiye son zamanlarda kısa vadeli döviz borçlanmalarını; “TL verip döviz almak” suretiyle yapıyor...

Şimdi o yol da bitti...

Çin’den:

İpotekli borçlar alınıyor...



İşte bu yöntem: ÇÖKÜŞ’tür...

En azından...

Çöküşün yaklaştığına işaret eder...



Çünkü...

İpotekli borçlanmalar...

Borcun ödenmemesiyle birlikte...

Garanti olarak gösterilen mülkün ya da mülklerin...

Alıcının adına tescil edilmesi (Özel sektör ekonomisinde; satış vaadiyle borçlanma...) ile sonuçlanır...



Mesela...

THY...

BOTAŞ...

Veya...

Ziraat Bankası hisselerinin tamamı...

Çin’e olan borcun ödenmemesi durumunda doğrudan Çin adına tescil edilecektir...



Sözün özü:

Düyun-u Umumiye...

Bu yeni borçlanma türünün yanında:

Öpüp de başa konulacak kadar tercih edilebilirdir...

KİM KRİZE SOKUYOR BU EKONOMİYİ?..


Ekonomik krizin sorumlusunun kim olduğunu soruyorlar sık sık...

Şöyle sıralıyorum:



Kader (Tanrı istemezse yaprak düşmezmiş...).

Dış Güçler...

Millet İttifakı...

Osman Kavala...

Soros...

Selahattin Demirtaş...

Ve...

Bir de...



Utanıyorum ama...

Söylemeliyim:

“Bendeniz...”.



Ben neden sorumluyum?..

Tam olarak bilmiyorum...

Ama...

Yargılandığım davaların hemen hepsinde:

“Ekonomiyle ilgili moral bozucu yorumlar yaparak halkı tahrik ettiğim” iddia ediliyor...



O nedenle...

Kendimi de sorumlu tutuyorum...

Devletin koskoca savcı ve yargıçlarından daha iyi bilecek değilim ya...

MERAK EDİYORUM...


Meraklılarına açıklayayım:

Devam eden ve:

“Sanık” olarak yargılandığım...

8 adet ceza davasının muhatabıyım...



Ekonomiyi kötü yönettikleri için devleti batma noktasına getirenler:

“Masum” olarak eylemlerine devam ederken...

Ben...

Hiçbir görevim olmadığı halde...

“Ülke ekonomisini krize soktuğum” iddiasıyla hapse girersem...

Kimlerin kına yakacaklarını:

Çok merak ediyorum...

BU ÇELİŞKİYİ YAŞAMAK ŞART MI?..


Bahçeli harika bir durum tespiti yaptı...

Ve...

Dedi ki:

“Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran değil, tescil eden 143 maddelik belgedir...”.

[caption id="attachment_6556937" align="alignnone" width="600"] Bahçeli[/caption]



Ancak...

Aynı Bahçeli...

“Lozan bir hezimettir, tartışmaya açmalıyız” diyenlerin:

İktidar ortağı...



Bu güzel ülkede “iktidar” olabilmek için...

Bu çelişkiyi yaşamak şart mı ne?..

O ZAMAN HUKUK DEVLETİ OLURDU


Sedat Peker’in oğlu Celalhan Peker’in, Türkiye Cumhuriyeti pasaportu iptal edilmiş...

Neden?..

Sedat Peker’in oğlu olduğu için...



Kim iptal etmiş?..

İnanmayacaksınız ama...

İnanın:

İçişleri Bakanlığı...

[caption id="attachment_6556938" align="alignnone" width="600"] Celalhan Peker[/caption]



“Yok artık daha neler” diye şaşırıp:

“Mahkeme kararı var mı?” diye sormayın...



Bu tür yaptırımlar “mahkeme kararı” ile olsaydı...

Türkiye o zaman zaten:

“Hukuk devleti” olurdu...

EVLİYA İLAN EDİLMEK İÇİN...


19. yüzyılın ikinci yarısında yaşayan ünlü Fransız şairlerinden C. De Lautréamont...


Büyük Hırsızlar için şöyle demişti:

“Yeterince hırsızlık yaparsan, çaldığın paralarla seni aziz ilan edecek bir kilise satın alabilirsin...”.



Atilla İlhan’ın yazdığı ve TRT’de yayınlanan “9 sütuna manşet” dizisinin bir yerinde gazeteci şöyle diyordu:

“Her büyük servetin altında bir kanalizasyon yatar...”



“Sahte Melekler” isimli romanımda...

Atilla İlhan’ın bu durum tespitini hatırlattıktan sonra...

Hazineyi soyan politikacı roman kahramanıma şunu söyletmiştim:

“Paranın kokusu o kadar güçlü ve o kadar güzeldir ki; lağım kokusunu giderir...”.



Neyse...

Siz de benzer bir cümle kurmak isterseniz kolayını seçin...

Lautréamont’ın cümlesini şöyle değiştirin:

“Yeterince hırsızlık yaparsan, çaldığın paralarla seni evliya ilan edecek camiler ve tarikatlar satın alabilirsin...”.

BAKALIM AHMET O HAKARETLERİ DE HATIRLATACAK MI?..


Kılıçdaroğlu, Ali Babacan ve Davutoğlu’nun son dönemdeki politikalarını övdü...



Ahmet Hakan, Kılıçdaroğlu’nun bu toparlayıcı ve sıcak yaklaşımının inandırıcılığını yıkmak için hemen:

Saldırıya geçti...

Ve...

Kılıçdaroğlu’nun yıllar önce Davutoğlu’ndan:

“Gelmiş geçmiş en çapsız Dışişleri Bakanı” olarak söz ettiğini hatırlattı...

[caption id="attachment_6556939" align="alignnone" width="600"] Ahmet Hakan[/caption]



Şimdi beklemeye geçtim...

Ahmet:

Bahçeli’nin Erdoğan...

Erdoğan’ın da Bahçeli için sarf ettiği...

Hakaret cümlelerini:

Ne zaman yayımlayacak?...