Korkusuz

Takıntıların tedavisi mümkün mü?

Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu anlattı. Halk arasında ‘takıntı hastalığı’ olarak bilinen obsesif kompülsif bozukluk kişinin günlük yaşamını ve özellikle de iş hayatını olumsuz etkileyen bir hastalıktır… İşte tedavi yolları…

Takıntıların tedavisi mümkün mü?
Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB), obsesyon yani takıntılı düşünceler ve kompülsiyon olarak adlandırılan yineleyici davranışların oluşturduğu bir ruhsal hastalıktır. Kadınlarda ortalama 22-23 yaşlarında, erkeklerde ise 16-17 yaşlarında ortaya çıkan obsesif kompülsif bozukluk, erkeklerde erken yaşlarda görülmesine rağmen kadınlarda daha sık görülüyor.

Hastalar rahatsız edici düşüncelerden kurtulmak, rahatlamak amacıyla tekrarlayan davranışlara yönelirler ve düşüncelerin yarattığı anksiyete bazı ritüelleri veya rutin davranışları acil şekilde gerçekleştirme ihtiyacına neden olur. Kişinin zihninde kontrol edemediği dürtüler ve düşünceler olabilir. Kişiye göre bunlar mantıksız olsa bile karşı koyamaz ve kendini tekrarlayan eylemi yapmaktan alıkoyamaz. Genellikle bu eylemi gerçekleştirmediğinde başına kötü bir durum geleceği hissine kapılabilirler.

[caption id="attachment_208638" align="alignnone" width="600"] Ezgi Dokuzlu[/caption]

İÇİNDEN ÇIKILAMAZ BİR HALE GELEBİLİR


Kontrol etmekle ilgili takıntıları olan kişiler ocağın veya kapının kapalı/kilitli olduğunu tekrar tekrar kontrol edebilir. Temizlik ile ilgili takıntıları olan kişiler ise genelde kir veya mikrop bulaşacağından korktuklarını söyleyerek ellerini veya eşyalarını defalarca yıkar, evlerini sıklıkla detaylı temizler. Kişi yine de temiz olduğundan emin olamaz. Zaman zaman hastalar yürürken adımlarını sayma, evde çıkarken sıraya koyduğu işleri yapmadan çıkamama, kaç kez nefes alıp verdiğini sayma gibi rahatsızlık verici davranışlara yönelebilirler. Bu durum kişiyi oldukça yorar ve tedavi edilmediğinde gün geçtikçe içinden çıkılamaz bir durum haline gelir.

HER TAKINTI HASTALIK MIDIR?


Her insanın çeşitli konularda kendince takıntıları olabilir. Örneğin; her gün aynı bardaktan su içmek isteyebilirsiniz veya temizlik için saatler harcıyor olabilirsiniz ancak bu takıntılara hastalık demek için günlük yaşamınızı olumsuz yönde etkilemesi, rutin işlerinizi engellemesi ve sizi oldukça çaresiz, kaygılı hissettirmesi gerekir. Genellikle 20-30’lu yaşlarda başlayan obsesif kompülsif bozukluk, okul öncesi dahil her yaş grubunda görülebilir.


MİKROP VEYA HASTALIK BULAŞMASINDAN KORKUYORSANIZ…


Obsesif kompülsif belirtiler şöyle sıralanabilir: Mikrop veya hastalık bulaşmasından korkma, şeytanca düşünmekten korkma, düzenli olma ihtiyacı, hata yapmaktan korkma, masum insanlara zarar vermekten korkma, rutin işleri yaparken sayma, eşyaları düzeltme veya dizme, kapı, kilit ve ocak gibi eşyaları sürekli kontrol etme, tekrar tekrar duş alma veya el yıkama, günlük işleri belirli sıraya göre yapma, uzun süren temizlikler, değersiz eşyaları biriktirme, atılması gereken eşyaları atamama, bazı kelimeleri tekrarlama, rezil olma korkusu, mükemmeliyetçilik, aşırı kuşku ve sürekli güven duyma ihtiyacı, sevdiklerine kötü şeyler olacağı hissi.

TEDAVİ YOLLARI NELERDİR?


Obsesif kompülsif bozukluk için genellikle bilişsel davranışçı terapi yöntemi ve ilaç tedavisi eş zamanlı fayda sağlar. Hastalardaki düşüncelerin oluşturduğu yoğun sorumluluk duygusunu ve bunun oluşturduğu kaygıyı azaltmak amaçlanır. Buna ek olarak psikodinamik terapiler de katkı sağlamaktadır.

Özlem UÇAR / KORKUSUZ