Türk futbolunun günah keçilerinin hakemler olduğu kararına vardım. Beşiktaş Başkanı bile ilk bilgilendirme toplantısını hakemler üzerine yaptı. En beğendiğim cümlesi; “Herkes işini yapacak, iyi olan kazanacak, kaybeden kendini geliştirecek” sözü oldu. Fakat VAR sistemini eklemesi ve sosyal medyanın da katkılarıyla artık öyle olmuyor, olamıyor. Neredeyse her maçın kahramanı hakem ilan ediliyor. Bütün maçlar hakemler üzerinden irdeleniyor. Ceza sahası içindeki çift vuruşta topun yerini işaretleyip, barajın yerini çizmeyerek, olay mahalli tespitinde asrın icadı köpüğü bile doğru kullanamayan hakemlerden ne kadar çok şey bekliyoruz. Hal böyle olunca diğer faktörler otomatik olarak aklanıyor.
Teknik direktörlüğü sorgulanamayan hocaya kimse sormuyor; 16 hafta geride kaldı, bu kadar sakatlık neden oluyor? Yeni transferlerin hâlâ niye form tutmadı? Bazı oyuncularının sahada eli kolu niye sürekli oynuyor? 10 numaran Ljajic duran topa bile vuramıyor. Sahaya yanlış kadro seçimi ve taktikle çıktığını söylemiyorum bile. Maç kazanılınca alkış, kaybedilince hakem bizi yaktı. Her zaman iyi olan kazanmıyor. Futbolun güzelliği de burada sürprizlere açık ve en az hata yapanın kazandığı bir oyun olması. Yani, ne kazanan ne de kaybeden kendini geliştiriyor.
