Korkusuz
Alper Mert

Sosyal medya bir kuyu

Kulüpleri yönetenlerin son yıllarda aldıkları kararlarda yaptıkları yanlışların köküne baktığınızda en fazla sosyal medyanın etkili olduğunu görüyoruz. Sosyal medyada faydalı eleştiriler ve öneriler olduğu kadar art niyetli ya da sonu düşünülmeden ortaya atılan binlerce yorum yer alıyor. Sosyal medya etkisinde kalarak alınan bazı kararlar, verilen tepkiler tam anlamıyla iletişim facialarına sebep olabiliyor. Örneğin Galatasaray’da Dursun Özbek iktidarının sonunu sosyal medya tepkisi getirmişti. Twitter etkisi ile göreve gelen Mustafa Cengiz ve yönetimi de maalesef görev süreleri boyunca sanal dünyanın içinden çıkamadılar. Kendileri dışında gerek yakın çevreleri gerekse bu işi arma aşkı adı altında ticarete döken bazı sosyal medya simsarları ile sanal dünyanın içerisinde olması gerekenden daha fazla yer alarak iletişim anlamında birçok yanlışa imza attılar. Okudukları yorumların etkisi ile doğruların muhasebesinden uzaklaşıp, sinirle kalktılar ve zararla oturdular. Özellikle başarısız transfer dönemleri ile sosyal medyada başlayan haklı isyan sonrası kendilerini korumak adına Fatih Terim’le bile ters düştüler. Sosyal medya gerçekten dipsiz bir kuyu. Eğer çalışma masanızdaki bilgisayarınızdan ve telefonlarınızdan Twitter uygulamasını kaldırmazsanız sizi daha çok içerisine çekecektir. Taraftarların görüşleri ve yorumları çok önemli ama onları takip edip, analiz etmeleri için zaten bir iletişim ekibiniz var. Sosyal medya üzerinden algı yöneterek iktidarınızı devam ettiremezsiniz. Sonuç itibariyle asli göreviniz sosyal medyayı yönetmek değil, Galatasaray’ı yönetmek.

KIRMIZI ÇİZGİ




Fatih Terim, Galatasaray’ın yaşayan efsanesi ve Türk futbolu için çok özel bir isimdir. Galatasaray camiası haksız saldırılar olduğu takdirde kendisinin yanında yer almalıdır. Ancak unutulmaması gereken en önemli kırmızı çizgiler kulüpleri yüzyıllardır ayakta tutan değerleridir. Kişiler o değerlerin ortaya çıkardığı kültürle büyür ve efsaneleşir. Terim gibi başkanlık makamı da bir değerdir. Bir değere sahip çıkarken bir başka değeri yıpratmamaya özellikle dikkat etmek gerekir. Hem camia bu değerler bütününe göre tepkiler vermeli hem de o makamlarda oturanlar değerler bütününün hakkını vermeli!