Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Savaş, yıkım ve ölümler olması için... İki tarafın da “kötü” olması şarttır...

Haberlere bakılırsa Yunanistan’la Türkiye az daha savaşacaklarmış...

Uzmanlar olayları “Kardak Krizi’nden daha ciddi bir durum” olarak tanımlıyorlar...



“Bir iyi ile bir kötü kırk yıl geçinir” der anneciğim...

Bu demektir ki kavgaların ve savaşların sebebi tarafların tümünün kötülüğüdür.



Türk politikacılar ve gazeteciler nasıl ki Yunanistan hükümetini sorumlu tutuyor, Türk hükümetlerini masum gösteriyorsa...

Yunan politikacılar ve gazeteciler de Türkiye’yi yönetenlerin “Ne kadar fena” olduklarını anlatıyor kendi halklarına...



Nurseli İdiz’in özel televizyonların ilk yıllarında hazırlayıp sunduğu bir program vardı...

“Neyi kaçırdığınızı görmek ister misiniz?” diye soruyordu yarışmacıya...

Her savaştan sonra, “Savaşarak neyi kaçırdığınızı görmek ister misiniz?” diye sorulsa...

Dünyada; savaşmakla neleri kaçırdığını görüp de pişman olmayan halklar yoktur...

Çünkü...

Savaşlarda sadece silah sanayici ve tüccarlarıyla, politikacılar kazanır...

Halklar kaybeder...



Yani canlarım...

Savaşları sadece bir tarafın kötü politikacıları çıkaramaz...

Savaş, yıkım ve ölümler olması için...

İki tarafın politikacılarının da “kötü” olması şarttır...


HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK...


Geleceğin siyasi ittifakları ya da koalisyonları sadece “çıkarlarında uzlaşan” siyasi partiler arasında olmayacak...

Olsa da yetmeyecek...

Yakın geleceğin siyasi ortaklıkları hem yerel ve hem de küresel manada koalisyonlar olacak...



Yani...

X Partisi ve Y partisi lider kadroları; diğer partileri tercih eden seçmenleri dışlayarak bir koalisyon kuramayacaklar...

Küresel aktörleri aşağılayarak, kötüleyerek “Bunlar bizi kıskanıyorlar” gibi hiç de akılcı olmayan paranoyaklıklarla kendi seçmenlerini bile aldatamayacaklar...



Sözün özü...

Yakın geleceğin siyasi platformlarında günümüz muktedirlerini de muhaliflerini de görmeyeceğiz...

Bundan o kadar eminim ki...

Emin olduğum için...

Gerek YouTube sohbetlerimde gerekse de KORKUSUZ’daki köşemde yazdıklarımda “Enseyi karartmayın, her şey çok güzel olacak” diyorum...

AKP’NİN ALACAĞI EN YÜKSEK OY...




Avrasya Araştırma şirketinin son anket sonucuna göre ankete katılanların sadece yüzde 0.2’si (Bin kişide iki kişi) Ayasofya açıldığı için Cumhur İttifakı’na oy vereceğini söyledi.

Erdoğan’ı başarılı bulanların oranı yüzde 28.9 çıktı.

Ankete göre bugün seçim olsa AKP yüzde 35 oy alır.



Bu politik kadroların alıp alabilecekleri en yüksek oranlardır bunlar...

Bu tespitim kurum olarak AKP’yi bağlamıyor...

Ben, politik kadrolardan ve zihniyetlerinden söz ediyorum...

GELECEĞİN POLİTİK LİDERLERİ:


Yakın geleceğin dünyasında günümüzün kavgacı, aşağılayıcı, ötekileştirici, uzlaşmayı taviz vermek olarak kabul eden nobran politik liderleri halkların alay konusu olacaklar...

Çünkü...

Yakın geleceğin politik liderleri:

İletişim yeteneği olan...

Uzlaşmacı...

Yardımlaşmayı becerebilen...

Ve...

Yaratıcı özelliklere sahip olmak zorunda kalacaklar...



Günümüz kavgacı, uzlaşmaz, iletişim yeteneğinden yoksun, rakibini “düşman” gören, yardımlaşmayı “taviz” kabul eden bencil hesapçı, kısır zihinli politikacıları ise siyaset kurumunun yakınından bile geçemeyecekler...

DEVLET, DEVLET OLMAKTAN ÇIKTI...




Erzurum Havalimanı’nda sis nedeniyle yaşanan uçuş iptallerinin önlenmesi amacıyla kurulan “CAT 3A” sistemi törenle açıldı...

Tören AKP’nin de değil...

Tören MHP’nin de değil...

Çünkü sistemi satın alan, parayı ödeyen millet...

Ya da “Millet adına Devlet” satın alıyor o sistemi ama...



Törende sadece

AKP ve MHP’li milletvekilleri...

AKP ve MHP’li belediye başkanları...

AKP ve MHP’li İl Başkanları davetli...



Bu demektir ki Türkiye’de “Demokrasi yok...”.

Demokrasi olsaydı...

Devlet törenine muhalefet partili ilgililer de davet edilirdi...



Bayramın ilk günü de İçişleri Bakanı Soylu, Mehmetçikleri teftişe giderken yanına AKP’li il başkanlarını almıştı...



Çok ayıp oluyor...

Demokrasimiz yaralanıyor...

Devlet, Devlet olmaktan çıkıyor, iktidar partisinin bir organizasyonu haline getiriliyor...

KRİZE DOĞRU EKONOMİ...


Bir ülke ekonomisinde bankalar batmadan kriz çıkmaz.

Türkiye ekonomisi henüz krizde değil.

Stagflasyon kriz değildir...

Ama...



Ekonomi o kadar kötü yönetiliyor ki...

Bilhassa kamu bankaları ve Merkez Bankası adeta “Bir ekonomi nasıl yönetilmemeli” dersi veriyorlar...

Bu gidişle...

Kamu bankalarının batacaklarını...

Arkalarından özel kimi bankaları da sürükleyeceklerini...

Ve...

Krizin başlayacağını söylemek kehanet değil...

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İTİBARIMIZDIR...




AKP yönetimi İstanbul Sözleşmesi’ne attığı imzayı çekeceğini taahhüt ediyor...

Kimlere?..

Oy tabanı içinde yüzde 10’u geçmeyen bir kitleye...

Haliyle ulusun yüzde 90’ını karşısına alıyor...



Oysa kendileri de biliyorlar ki...

İstanbul Sözleşmesi’ndeki imzayı geri çekmek sadece kadınlarımızın Osmanlı dönemindeki yaşamlarına dönmelerine değil...

Uygar dünyadan kopmamıza da sebep olacaktır...