Korkusuz

SATüRN- PLüTO KAVUŞUMU: RiCA ETMiYORUM EMREDiYORUM!

SATüRN- PLüTO KAVUŞUMU: RiCA ETMiYORUM EMREDiYORUM!
2020 yılının EN ÖNEMLİ olayı bugün saat 18.06 ‘da gerçekleşecek Satürn ve Plüton’un kavuşumu olacak. 33 yılda bir Plüton ve Satürn gezegenlerinin özellikle kavuşum yaptıkları zamanlar Dünyada gücün yeniden el değiştirmesi, savaşlar ve yıkımları ortaya çıkarmıştır. Bu “Gücün el değişimi” dediğimiz durumlar iki ağır gezegenin kavuştukları burcun doğasında bize anlatmaktadır.

Plüton sistemin karanlık Güneşidir. En güçlüsüdür. Çürümüş olanı yok eden, parçalayan, ama arkasından yok edip yeniden oluşturandır. “Yalnızca benim dediğim olacak, bana karşı çıkamazsın” diyendir. Bir yanardağ gibi patlar. Bir burçta ortalama 13-14 yıl, bazen de 36 yıl bile kalabilir. 2008 yılında Plüton’un Oğlak burcuna geçişiyle küresel olarak büyük etki yaratan Wall Street krizini herkes hatırlayacaktır. Amerika’yla başlayan bu kriz gittikçe büyüyerek tüm dünyayı etkisi altına aldı. Oğlak burcundan söz ediyorsak, bankalar, ekonomi, finans dünyası, devletlerde yönetim değişiklikleri, liderlerle ilgili bitişler ve yeni başlangıçların büyük krizlerle yaşanacağını söyleyebiliriz.  İnsanlık 2020 yılıyla en güçlü dünya olaylarını deneyimlemeye başlıyor. Hatta başladı bile diyebiliriz.

Ekonomik konularda “borç sistemi” dediğimiz, karşılığı olmadan para basılan bir sistem olan kredi kartı borçları ve buna bağlı bankalarda çıkacak krizlerle, büyük şirketlerin iflaslarıyla gündem bir anda tüm ülkeyi sarsabilir.




Bu iki güçlü gezegenin birlikte kontak yaptıkları geçmişten bugünümüze bakmak bu noktada oldukça önem taşıyor.

- 1914 yılında Satürn-Plüton’ un Yengeç burcunda kavuşumuyla 1. Dünya savaşı başlıyor. *1947 yılında ki Satürn- Plüton’un Aslan burcunda kavuşumunda 2. Dünya savaşının bitişiyle ekonomik ve askeri bakımdan ABD ve SSCB soğuk savaş dönemi olarak karşımıza çıkıyor.

- Hindistan ve Pakistan bağımsızlığını kazanıyor.

- Avrupa konseyi kuruluyor.

- BM Filistin’in bölünmesini, İsrail devletinin kurulmasını kararlaştırıyor.

- 1982 yılında Satürn ve Plüton’un Terazi burcundaki kavuşumuyla Türkiye’de yeni 12 Eylül anayasası yürürlüğe giriyor.

- İsrail, Lübnan ve Beyrut’u işgal ediyor.

- 2001 yılındaki Satürn-Plüton karşıtlığında 11 Eylül saldırısı gerçekleşiyor.

- 2010’da Satürn-Plüton karesi ile Pakistan’da sel felaketi,

- Moskova’da terör eylemleri,

- Kırgızistan’da darbe,

- Haiti, Elâzığ ve Çin’de deprem meydana geliyor.

- 2019’da Satürn-Plüton tekrar kavuşurken Notre Damme katedrali yanıyor ve kubbesi çöküyor.

Plüton yıkar Satürn inşa eder. Görüldüğü üzere eskinin bittiği hatta yıkıldığı bir süreç. Kendinizi keşfedin, en iyi ne yapıyorsanız, hangi işle besleniyorsanız onu yapın. Alanınızda profesyonelleşin. Önünüzü görmekte zorlanabileceğiniz, bazı şeylerin tekâmül gereği değişeceğini, ama sonrasında da iyi ki olmuş diyeceğimiz bir döngü başlıyor.

Devletlerin ve onları yönetenlerin baskısı, gücü, hiç olmadığı kadar büyüyebilir ve ardından bahsettiğim yıkım başlayabilir.  Küresel anlamda dengelerin bozulup yeniden yapılanmaya başlamasına işaret ediyor. Siyasi krizler kaçınılmaz. Doğal felaketler, salgın hastalıklar, terör saldırıları, liderlere yönelik suikastler, ekonomik krizler, savaşlar, iklim felaketleri, baskın iktidarların yıkımı...

Ocak-Şubat ve Jüpiter’inde kavuşuma ekleneceği Temmuz- Aralık aylarının enerjileri çok güçlü. 2020 ve 2021 ülkemiz için hemen her konuda tatsız ve üzücü durumlar meydana getirebilir. 2023 yılında Satürn’ün ve Plüton’un Kova Era çağına geçmesiyle yeni bir dünya düzenine geçmek mümkün olacaktır.

Unutmayın. Doğum haritası nasılsa yeryüzüne o yansır. “Hermes trimeges” deriz. Yani “Gökyüzünde ne varsa yeryüzünde o vardır.”

İnsanlığın da resetlenmesi gereken temizlik zamanına giriş yaptık. Doğruysanız, dürüstçe iş yapıyorsanız, kandırmıyorsanız, hak yemiyorsanız korkmayın.

Tüm döngülerin hayır getirmesini dilerim.

Mutlu pazarlar...

KALP MİDİR İNSANA SEV DİYEN, YOKSA YALNIZLIK MIDIR KÖRÜKLEYEN?
SAHİ NEDİR SEVMEK? BİR MUMA ATEŞ OLMAK MI, YOKSA YANAN ATEŞE DOKUNMAK MI? / ŞEMS-İ TEBRİZİ

MARS YAY BURCUNDA: SINIRLARINI ZORLA!


Yaşam enerjimizi nasıl ve neye yönlendirdiğimizle ilgilenen Mars, uzun süren gerilimli, güçlü olduğu Akrep burcundan çıkıp Yay burcu yolculuğuna başladı. 16 Şubat’a kadar uzak yerlere gitmek istediğimiz, fazlaca meraklı olduğumuz, yeni bilgileri keşfetmek istediğimiz bir sürece giriyoruz. Enerji seviyemizde müthiş bir artış meydana gelecektir. Mars Yay’ da laf aramızda çapkındır, dışarıyı keşfetmeye büyük merak duyar. Özgürlüğünü sonuna kadar vurgulamak ister. Bu yüzden bilgiye ve öğrenmeye karşı doymak bilmeyen açlığımızı ortaya çıkartacaktır.




Bu süreçte öğrenciyseniz, akademik konularda başarılar elde edebilirsiniz. Yeni bir eğitime başlayabilir, yeni seminerlere katılabilirsiniz. Gönlünüzdeki seyahatinizi gerçekleştirebilirsiniz. Yeni yerler görmek, gezmek için güzel bir transittir. Yurtdışı bağlantılı işleriniz varsa bu konularda şans sizden yana olabilir. Hukuksal işleriniz hızlanabilir.

Mars Yay burcunda inandığı şey için mücadele eden kişinin resmidir. Bu bazen iyicil, bazen kötücül etkiler getirir. Üslubunuzu nasıl kullandığınıza bağlıdır. Mars Yay’da kibarlık zorlaşır, uzlaşmak zor olur. Patavatsızdır çünkü, ayarsız söylemlerin üzerinde bir parça kontrol sağlanmazsa başınızı belaya sokabilir.

Önümüzdeki 1.5 ay boyunca her zamanki rutinlerimizden sıkılabileceğimiz, monotonluğa başkaldırmak istediğimiz, yasaklara meydan okuyacağımız durumlara girebiliriz.

Düşünmeden hareket etmemek doğru olacaktır. Her yılbaşı öncesi konuşulan “Yeni yılda yapılacaklar” listenizde spora başlamak varsa, fiziksel enerjinizi dengelemek için daha uygun bir zaman olamaz. Adrenalin içeren her şey ilginizi çekecektir. Tabii spor yapayım derken kalça ve baldırlarda oluşabilecek sakarlıklara da dikkat etmek gerekiyor.

Yay burcu din, inanç, felsefedir. İnançlar ön plana çıkacaktır. Dini ibadet yerleriyle ilgili problemler, hukuksal, politik konular, ülkeler arasında gerginlikler toplumda fazlasıyla yer bulabilir. Çözüme ulaşılmazsa stresli durumlarda yaratabilir. Baskın ideolojik savaşlar, üniversitelerde can sıkıcı durumlar, eğitimcilerin mücadeleleri, öğrenci eylemleri, burada istenen hak arama girişimleri, idealist fikirler, insan hakları uğruna ayaklanmalar, suikast haberleri karşımıza çıkabilir.

Beklenmedik siyasi kargaşalar, akademi, gazetecilik gibi alanlarda dünya genelinde verilen mücadeleler, yeni kanunların yürürlüğe konması, ülke güvenliği ile ilgili kararlar alınması, en dikkat çeken konulardan biri olan küresel farkındalığın artması ve tabii ki yangınlar bu dönemde başrolde diyebiliriz. Avustralya’nın Eylül ayından beri cayır cayır yandığını biliyoruz. İnsan eliyle yok ettiğimiz bir düzende küresel ısınma kelimelerinin hafif kaldığını söylemek mümkün. Eyleme geçmezsek doğa bedellerini bizlere çok daha ağır bir şekilde ödetecektir.



Yanıklara, kesici, delici, yanıcı aletlere sakarlık seviyesi tavan yapacağı için dikkat etmeliyiz.

Mars Yay geçişi ülkemizin 6. Evinde olacak. İşçiler, işçi hakları, memurlar, çalışanlar, ordu, askerlerimiz epey gündemde olacak. Örneğin şu sıralar Libya’ya asker gönderiliyor ve akıbet meçhul... İşler ters giderse daha da gergin durumları ortaya çıkabilir.

Bu arada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın doğum haritasında da Mars Yay burcunda. Bu nedenle transit Marsla kavuşuyor olması alacağı kararların ağır riskler taşıyabileceğini bizlere anlatabilir.

Mars hayata karşı tutumumuz, olaylara karşı nasıl mücadele verdiğimizdir. Cesaretimizi nasıl gösterdiğimizdir.

Demek ki Yay geçişinde;

Kendinize yeni hedefler koyabilir,

Abartılı şekilde hareketler sergileyebilir,

Konsantrasyon sıkıntısı yaşayabilir,

Bol bol kitap okuyup, araştırmalar yapabilir,

Kendinizi daha pozitif hissedebilirsiniz.

İyimserliğinizin kaybolmaması dileğiyle,

Sevgiyle...