Korkusuz
Ümit Zileli

“Şan olsun Ukrayna’ya!..”

Tarih 3 Şubat 2020...

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın uçağı resmi bir ziyaret için Ukrayna’nın başkenti Kiev’e indi...

2 Şubat’ı 3 Şubat’a bağlayan gece İdlib’deki askeri konvoyumuza Suriye Ordusu tarafından açılan topçu ateşi sonucu 7 askerimiz ve 1 sivilimiz şehit edilmişti. Ancak AKP’li Cumhurbaşkanı ziyaretini iptal etmemişti...

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy tarafından karşılanan Erdoğan, tören kıtasına doğru yürüdü, yüzünü askere doğru çevirdi ve şu sözlerle selamladı:

-Slava Ukraine!..

Bu selamlananın Türkçesi medyaya iki şekilde yansıdı: “Yaşasın Ukrayna” ve “Şan olsun Ukrayna’ya”

Ukraynalı askerler ise Erdoğan’a “Şan olsun kahramanlara” yanıtını verdi... Ve Rusya’da ortalık karıştı!..

Çünkü Erdoğan’ın kullandığı slogan ve askerin verdiği karşılık 2. Dünya Savaşı sırasında Ukrayna’daki NAZİ işbirlikçileri tarafından kullanılan slogandı! Uzun bir aradan sonra 2018 yılında zamanın Devlet Başkanı Petro Poroşenko tarafından Ukrayna ordusunun resmi selamı olarak benimsenmişti...

-Acaba bu selamlama şeklini kim önerdi, merak ettim doğrusu?..

Devam edelim; Cumhurbaşkanı, Zelenskiy ile yaptığı ortak basın toplantısında idlib’de 8 askerimizin şehit olduğunu açıkladı... Açıklamasında Kırım meselesine de değinen Erdoğan, uzun zamandır diye getirmediği şu cümleyi de kullandı:

-Türkiye olarak Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımadığımızın altını bir kez daha çizdiğimizi söylemek istiyoruz!..

Daha sonra işadamlarında buluşan Cumhurbaşkanı, “Serbest Ticaret Anlaşması”nın kısa zamanda halledileceği müjdesini verdi...

Partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı’nın Ukrayna gezisini sert bir dille eleştiren İYİ Parti lideri ise, şu dikkat çekici açıklamayı yaptı:

-2 Şubat’ta Ukrayna’dan bir açıklama yapılıyor. Türkiye Ukrayna’ya 200 milyon liralık askeri yardım yapacak deniliyor. Aynı günün gecesi, 3 Şubat’ın ilk saatlerinde Rusya’nın kontrolündeki Suriye ordusu Türk askerini hedef alıyor. Satrancın tarifi açık: Askeri yardım yapıyor, askeri hedef oluyoruz.... Sayın Erdoğan ziyaretini iptal etmeyip Ukrayna’ya gidiyor. Gelişmelerden memnun musun Erdoğan? Dış politikada egonla iş götürüp olanlardan memnun musun?..

Bilginize...

Yıldız Teknik’te “pedofili” dersleri başladı!..


Adamı hatırlayacaksınız...

Adı Bedri Gencer... Yıldız Teknik Üniversitesi’nde profesör... Elazığ depreminin ardından yaptığı paylaşımda afetleri erken evliliğin yasaklanmasına bağlayan bu muhterem şöyle bir mesaj atmıştı.

-Gayretullaha dokunmak edebiyat değildir AIDS, Ebola virüsü, Avustralya, Çin gayretullaha dokundu, azap geldi. Maazallah, biz de zinayı, livatayı yasallaştırarak, Allah’ın helal kıldığı yaşta evliliği tecavüz sayarak, mutlu yuvaları bozarak gayretullaha dokunmayalım. Az kaldı!

Adamın, “helal yaş” dediğine aklı başında olan, vicdan sahibi olan herkesin ve tabii bilimin verdiği isim gayet açık:

-Pedofili!..

Halk arasında “sübyancılık” olarak da bilinir! Daha oyuncağıyla oynayacak yaşta küçücük kız çocuklarının babası yaşında erkeklere peşkeş çekilmesi fiiline “gayretullaha dokunmak” yani  Allah’ın gazabını üzerine çekmek olarak yorumlayan bu kişi hakkında Yıldız Üniversitesi soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma tam da benim düşündüğüm gibi sonuçlandı; bu zat dün ders başı yaptı. Üstelik derslere başladığını şöyle duyurdu:

-Bugün ders başı yaptık elhamdülillah... Verdiğimiz sosyoloji dersinin içeriği afişle ve hukuk sosyolojisinden meşruiyet/yasallık çocuk/erken evlilik gibi konularla zenginleşecek... Bugünkü ilk derste gündemdeki evlilik yaşı mülkün temeli adalet-zulüm ilişkisi açısından gayretullaha dokunma temasının derin bir sosyolojik açıklamasını yaptık. Hayretle dinleyen öğrenciler, “Keşke bunu ileri geri konuşan herkes dinlese” dediler.

Yazık o öğrencilere! Üniversiteye de tebrikler valla:

-Bence bu ders nedeniyle bir de takdirname vermeliler!..

Her gün başına bir kadın!..


Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Ocak 2020 raporunu yayımladı:

-Ocak ayında 27 kadın öldürüldü. 7 kadın da şüpheli şekilde ölü bulundu!..

Öldürülen 27 kadından 22’sinin neden cinayete kurban gittiği bilinmiyor. 5 kadın ise boşanmak istemesi, barışma isteğini reddetmesi, arkadaşlık isteğini kabul etmemesi gibi nedenlerden dolayı öldürüldü!.. Peki, katiller kim?.. Onu da paylaşayım:

-7’si birlikte oldukları erkek, 5’i evli oldukları erkek, 5’i oğlu, 3’ü babası, 2’si eskiden evli olduğu erkek, 1’i akrabası, 1’i de eskiden birlikte olduğu erkek!..

Tacizin, tecavüzün, şiddetin kadın, çocuk demeden akıl almaz boyutlara ulaştığı bir ülkede tablo ancak yukarıda görüldüğü gibi olabiliyor!..

Çocuklarla evliliği “gayretullaha dokunmak” olarak ilan edebilecek kafadaki muhteremler buna hangi sıfatı layık görür dersiniz?..

-Boşverin, bilmemek daha iyi!..