Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Şakam gerçekleşecek mi ne?..

2020 kasımında yapılan ABD Başkanlık seçimleri öncesi, Biden demokratların aday adayıydı...

Ben:

Bernie Sanders’in aday ve hatta başkan seçilmesini istiyordum...

[caption id="attachment_365911" align="alignnone" width="600"] Bernie Sanders[/caption]

Ama olmadı...

Trump’ın rakibi olarak Biden tercih edildi...

[caption id="attachment_365912" align="alignnone" width="600"] Biden[/caption]



Ama...

Yardımcısının Kamala Harris oluşu...

Beni dünyanın geleceği adına:

Mutlu etmişti...



Ve hatta...

Gülümseyerek:

“Sevmem ama hadi bir komplo teorisi yapayım... Belli ki Biden ABD Başkanı seçilecek ama görevini tamamlayamayacak, yerine dünya tarihini değiştireceğini tahmin ettiğim Kamala Harris başkanlık görevine devam edecek...” demiştim...



Canlarım...

Bazen, yaptığınız şaka bile gerçekleşir ya:

Şaşırırsınız...

Şu an aynen öyleyim...



Yaptığım şaka gerçekleşecek mi ne?..

Çünkü...

Biden’ın başı belâda...

[caption id="attachment_365913" align="alignnone" width="600"] Hunter Biden[/caption]

Oğlu Hunter Biden’ın telefon kilidi açıldı...

Pedofili ve uyuşturucu detayları ortaya çıktı...

Acayip güzel olur


ABD’de Başkan’ın evlâtlardan biriyle ilgili böyle bir haber (Ki gerçek olduğuna ilişkin görüşler daha ciddi...).

Hem de görüntüleriyle yapıldığında:

Başkan görevine devam edemez...



ABD, başkanlık sistemine göre...

Başkan öldüğünde ya da istifa ettiğinde...

Veya...

Görevden alındığında:

Yerine yardımcısı geçer...

Ve...

Yasal seçim tarihine kadar (ABD’de erken seçim diye bir saçmalık yok) görev yapar...

[caption id="attachment_365914" align="alignnone" width="600"] Kamala Harris[/caption]



ABD 2020 seçimlerinden önce...

Az evvel okuduklarınız için:

“Olacak” dememiştim...

Bugün de.

“Olacak” demiyorum...

Ama...

Olursa ve...

Kamala Harris, Beyaz Saray’a çıkarsa eğer:

Acayip güzel olur...

İşte Devlet adamları


Yıl, 1965...

Suat Hayri Ürgüplü Başbakan...

[caption id="attachment_365916" align="alignnone" width="600"] Suat Hayri Ürgüplü[/caption]

Süleyman Demirel Başbakan Yardımcısı...

Ali Naili Erdem Sanayi Bakanı...

[caption id="attachment_365915" align="alignnone" width="600"] Süleyman Demirel[/caption]



Üç mümtaz devlet adamı...

Türkiye ekonomisinde önceliğin:

“İthal ikamesi mi yoksa İhracat mı?” olması gerektiğini tartışıyorlardı...



Süleyman Bey ithal ikamesi üreten fabrikaların bir an önce inşa edilmesinden...

Hayri Bey ise ihracattan yanaydı...



Ali Naili Bey, Demirel’e, o günlerde gittiği Japonya’nın ihracat ekonomisini tercih ettiğini hatırlattı...

Süleyman Bey dedi ki:

“Nail; tütün, incir, üzüm ve pamuktan başka hangi sanayi ürününü hangi ülkelere ihraç edeceğiz?.. Önce ithal ettiğimiz malları üretip kıt döviz kaynaklarımızı heba etmeyelim, sonra onları geliştirip ihraç edelim...”.



Ve canlarım...

O konuşmadan sadece 12 yıl sonra...

Süleyman Bey bir gün:

“Nail” dedi... “Seni de tebrik ederim çünkü bugün 132 ülkeye ihracat yapıyoruz ve bunda en büyük pay sahiplerinden biri sensin...”.



Yani canlarım...

Devlet adamı olmak, işte böyle bir şey...

1965’te dört tarım ürününden başka satacak bir şeyi olmayan bir ülkeyi...

Hem de en zor dönemlerde...

“Küreselleşme” denilen dünyayı küçültme operasyonun olmadığı...

Kaynakların ise...

En kıt olduğu dönemden sadece 12 yıl sonra...

132 ülkeye ihracat yapabilecek konuma getirmek...



Bu bilgileri...

Yürüyen kütüphane Ali Naili Beyefendi’den dinlerken nasıl heyecanlandığımı...

Ve...

Nasıl keyiflendiğimi:

Anlatamam...

Ya bizimkiler bekletiyorsa?


Nasıl ki:

Digital kumarhanelerde oyuncuların batması...

Kumarhane sahibinin de battığını göstermez ise...

Borsanın çökmesi de:

Şirketlerin battığını göstermez...

Çünkü...



Borsa çökünce...

Şirketlerin mevcut aktif varlıklarında:

Eksilme olmaz...



Ancak...

Yerli şirketlerimizin...

Ve...

Yerli yatırımcının...

O, düşen fiyatlardan hisse satın alabilecek güçleri olmadığı için...

Küresel yatırımcı bekler...

Tam “dip” yaptığında piyasaya girer:

Hisseleri toplar...



Katar...

Suudi Arabistan...

Ve BEA...

Halen para göndermediler?..

Dibe vurmamızı bekliyor olabilirler mi?..



Umarım...

Onları:

Bekleten...

Umutlandıran...

Ve hatta:

“Biraz daha bekleyin” diyenler:

Bizimkiler değildir...

Neden çıktı bu dalga


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank:

“Erdoğan, Türkiye’yi bu dalgalı denizden çıkarabilecek tek liderdir...”.

[caption id="attachment_365917" align="alignnone" width="600"] Mustafa Varank[/caption]



İyi de Mustafa Bey...

Denizde dalga:

Ne zaman başladı?..



20 yıl önce mi?..

20 yıl önce başladıysa eğer...

Erdoğan 20 yıldır ülkeyi yönetiyor...

Neden durduramadı, dalgayı?..



Yok eğer bu dalga...

20 yıl önce başlamadıysa...

Demek ki:

Dalgayı çıkaran da Erdoğan?..



O halde?..

Önce:

Dalgayı neden çıkardığını anlatsın halka...

Olamaz mı?


Hollandalı çiftçiler tarih yazıyor...

Bizim medya:

İnekleri suçluyormuş...



Bu durumu hatırlatan Ferda Yıldırım soruyor:

“Hâlâ hiçbir şey anlamadınız değil mi?..”.



Ferda Hanım...

Bizim medya...

Yanlış inekleri suçluyor:

Olamaz mı?..

Kimdir?..


AP Meclis Grup Başkan Vekili...

Sanayi eski Bakanı...

Çalışma eski Bakanı...

Başbakan eski Yardımcısı...

Milli Eğitim eski Bakanı...

Ve...

12 Eylül 1980 darbe döneminde:

Zincirbozan’da (Çanakkale) zorunlu ikamete tabi tutulan Ali Naili Erdem:

Yürüyen kütüphanedir...

[caption id="attachment_365918" align="alignnone" width="600"] Ali Naili Erdem[/caption]



Daha ilginci...

Tarihin canlı tanığıdır...

Tarihi yazanlardan...

Ve...

Yapanlardandır...

Acaba?


2008 küresel krizi...

ABD’nin devasa şirketlerinin hisse senetlerini satın alan küresel yatırımcıyı vurmuştu...

Ve...

Yabancıların elinde olan milyarlarca dolarlık hisse senedi...

ABD’li yatırımcılar tarafından satın alınmıştı...



Halen, cevabını bulamadığım bir sorudur bu:

“ABD 2008 krizini (Acaba) bilerek mi çıkardı?..”.

Dip yapacak?..


AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, yerli koronavirüs aşısı Turkovac’la ilgili eleştiride bulunan Liberal Demokrat Parti’nin (LDP) eski Genel Başkanı Cem Toker’e:

“Türkovak’ın etkili olabilmesi için kanın bozuk olmaması lazım” diye cevap verdi...



Canlarım...

Mustafa Şen’in bu üslûbu:

Kirli...

Kaba...

Nobran...

İtici...

Dışlayıcı...

Ötekileştirici...



“Erdoğan ve AKP’nin oyları nasıl olup da bu kadar düşer?..” diye feryat eden samimi AKP’liler...

İşte bu kafa nedeniyle:

Düşüyor oylarınız...

Seçimlere kadar:

Dip yapacak?..

Günün lafı:


“Şu anda HDP eğer gerçekten onların dediği gibiyse, bu kadar teveccüh ve kabulü nasıl görsün?

Herkes şunu görüyor: 8-10 milyon civarında oy bandı arasında oynuyoruz.

Türkiye’yi bölmek isteyen 10 milyon insan mı var, hayır...”.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar