Pazar Filesi Federasyonu!..
“Hak ettiği tepkiyi gördü. Tamam işte, işi daha da büyütmenin gereği yok” mu diyeceğiz?.. Bu yobazlığı, bu ahlaksızlığı vaka-ı adiyeden sayıp sanki hiçbir şey olmamış gibi mi yapacağız?.. Denene denene, test edile edile, gelen tepkilerin, oluşan dirençlerin şiddetine göre döşenen kaldırım taşlarının nereye doğru gittiğini hala görmezden mi geleceğiz?.. Yobaz bir kafanın yaptığı sosyal medya paylaşımı ile mehdiyi bekleyip onun için hazırlık yapanların, o kaldırım taşlarını döşetenlerin elemanları olduğunu ne zaman idrak edeceğiz?.. Esas hedefin ATATÜRK’ün kurduğu Cumhuriyetin yıkılması olduğunu anlamamız için daha ne kadar dayak yememiz gerekiyor?..
Doğrusunu söyleyeyim mi?.. Türkiye’nin gururu Filenin Sultanlarına yapılan hakaretler karşısında ülke genelinde oluşan tepkiyi çok ama çok yetersiz buldum. Ülkemin geleceği için endişelerim daha da arttı. O ahlaksız paylaşıma karşı gösterilen tepki terör örgütlerine gösterdiğimiz tepki kadar yüksek sesle olmalıydı. Ve bu duyarlılığın lokomotifi de Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ olmalıydı. Ne yazık ki olmadı!.. Günlerdir sabırla bekledim. Üstündağ, çıksın bir açıklama yapsın ve utanç perdesini yırtsın atsın diye. Cesaret edemedi herhalde. Etrafına anlattığı üzere, MHP kökenli olduğundan mı yoksa Tayyip Erdoğan’ın bizzat onayından geçtikten sonra federasyon başkanlığına seçildiğinden dolayı mı?.. Belki de Cumhur İttifakı’nın hassas dengelerini ve kendi geleceğini de düşünmüş olabilir!..
Ha!.. Haksızlık etmeyelim. Türkiye Voleybol Federasyonu ’da 15 Ocak’ta “Kamuoyuna Önemli Duyuru” başlığı altında bir açıklama yaptı. O açıklamaya yer verdikten sonra da birkaç satır yazacağım:
“A Milli Kadın Voleybol Takımımız, geçtiğimiz hafta Hollanda’da gerçekleştirilen Olimpiyat Oyunları Kıta Elemesi’nde şampiyon olup, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’na katılma hakkı kazanarak büyük bir başarı elde etmiştir.
Bu başarı, tüm yurttaşlarımızca, sporun içinde olan olmayan tüm kesimlerce coşkuyla karşılanmıştır.
Yurttaşlarımızın ortak sevinç yaşadığı, bu ülkenin vatandaşı olmakla gururlandığı böylesi tarihi bir anda, toplumu ayrıştıran, nefret söylemine varan açıklamalarda bulunan bir belediye başkanına karşı, ülke genelinde gösterilen güçlü demokratik tepkiyi, sporun da amaçlarından olan kardeşlik ve barış ideallerine birlikte sahip çıkılması bakımından anlamlı buluyoruz.
Böylesi çirkin yaklaşımlar ve girişimler ne sporcularımızı ne de Federasyonumuzu yıldırmayacaktır.
Milyonlarca kız çocuğumuza, gencimize rol model olan A Milli Kadın Voleybol Takımımızın ülkemizi temsil etmenin bilinci ve sorumluluğuyla, başarılarına yeni başarılar ekleyeceğinden herkes emin olmalıdır.
Bu vesileyle, başta voleybolun her zaman yanında yer alan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN olmak üzere, Sayın Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem KASAPOĞLU’na, bu çirkin yaklaşımı sergileyen belediye başkanına karşı gerekli işlemleri derhal başlatan Sayın MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ’ye ve sporcularımızın yanında yer alan, destekleyen, sahip çıkan herkese Türkiye Voleybol Federasyonu olarak teşekkür ederiz.”
Açıklamanın içeriğindeki tepkinin şiddetini yeterli bulabilirsiniz. Ben, yeterli bulmayanlardanım. Ama o son paragraf var ya!.. O soy adların büyük harflerle yazıldığı teşekkür kısmının orada ne işi var?.. Neden icap etti caba?.. Yağcılığı her zaman yaparsınız. Elinizden alabilen mi var?.. Belli ki, zoraki bir açıklama yapmışsınız. “Açıklama yapmadılar” demesinler diye bir şeyler kaleme almışsınız. Bari yağlama yıkama faslını başka bir fırsata saklasaydınız!.. Cumhur İttifakı’nın dengelerine yağ yakmak bir spor federasyonunun görevi mi?..
Yıllardır, “gidişat çok tehlikeli” demekten dilimde tüy bitti!.. Vatanını, milletini seven uzman hekimlerin, yaygınlaşan idrak yolları iltihaplanmasına karşı acilen çare üretmelerini istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin ölüme doğru gittiğini görebilmeniz için daha neyi bekliyorsunuz?..
Şeriat hükümlerinin Resmi Gazete’ de yayımlanarak kamusal alanlarda düzenlemeler yapılması...
Mehdi’yi bekleyen ve hazırlıklar yapan Cumhurbaşkanı başdanışmanı...
“Allahu Teala’nın ‘örtünün vücut hatlarınız belli olmasın’ emrine karşı çıkarak, açılıp saçılacaksın, kendini teşhir edeceksin sonra da ‘Tokyo’ya gidiyoruz’ diye sevineceksin. Dünya şampiyonu olsan ne yazar. Müslüman kadın adap ve haya sahibidir. Yaptığı her işte Allah rızası gözetir. Dinimize göre kadınlar kendi aralarında spor yapabilirler, erkekler huzurunda açık saçık olarak değil” diyen bir belediye başkanı...
Son iki maddedeki ilgili şahıslar güya listeden düşürüldüler!..
Beyler, kendinizi kandırmayın!.. Proje tam gaz devam ediyor... Yandaş kanallarda, besleme katılımcılarla yapılan tartışma programları sona erdirildiğinde vaktin çok geç olduğunu anlayacaksınız ama atı alan Üsküdar’ı geçmiş olacak. Ne mi yaparsınız?.. İşte o zaman “adam kazandı” demek yerine “adam yaptı” der geçersiniz!..
