Korkusuz
Gökmen Özdenak

Oyuncuların hiç mi suçu yok?

Eskiden derbinin havasına bir hafta önceden girilir, hem camialar hem de sporseverlerin gündeminde tek konu olurdu. Ancak son yıllarda bu hava sönerken koronavirüs tedbirleri kapsamında maçlar da seyircisiz oynanınca tamamen bitti.

Sürekli hakemleri konuşuyoruz. İyi de futbolcular ya size ne demeli? Dünkü maçta da gördük. Rakip değmeden kendinizi yere atıp kıvranıyorsunuz. Her yıl bu ülkede milyon eurolar, dolarlar almaya gelince profesyonel oluyorsunuz da sahada bunu neden unutuyorsunuz? Kimi kandırıyorsunuz? Kendinizi kandırdığınız kesin de biz kanmıyoruz. Bu yaptığınız tek kelimeyle ayıp. İnsanlar sizi izleyebilmek için TV’sine, biletine, formasına para döküyor. Karşılığı böyle mi olmalı? Ulu Önder’in dediği gibi “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim”.

Maça gelince, daha önceki yazımda da belirttiğim gibi iki teknik adam da kaybetmemek için sahaya çıktı. ‘Aman gol yemeyim’ anlayışı öne çıkınca da tatsız tuzsuz bir derbi oldu. Önce vuruşu çizgiden Atiba tarafından çıkarılan Marcao, Larin’e bir gol ikram etti ancak Kanadalı atamadı. O pozisyonda Şener’in de sorumluluk alıp kademeye girmesi lazımdı. Son anlarda gelen gollerle Beşiktaş hem 3 puanı aldı hem de zirve yarışında önemli bir avantaj yakaladı.

Arda Turan’ın sarı kartla cezalandırıldığı Josef’e faulü bence kırmızıydı. Diagne’nin atılması ağırdı. Son anda Luyindama’nın büyük hatasıyla Josef golü attı, işi de N’Koudou bitirdi.