Önder, kürsüde konuşma yapılırken AKP sıralarından gelen gürültü nedeniyle, birer dakikalık konuşma için sistemden alınan sıraları iptal etti. AKP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi Başkanlık Divanı’na gitti ve elini sallayarak Önder'e tepki gösterdi. Önder de “Elini sallama, bana kime parmak sallıyorsun, otur yerine" dedi ve Genel Kurul'a ara verdi. Aranın ardından Önder, bugün karar duruşması yapılan Kobani Davası'nda yargılandığını anımsatarak "Şu anda 38 kez ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılanıyorum. 38 kez bu parmak değil, gürz olarak başımda sallanırken gelip burada görev ve sorumluluğumu yerine getirmeye çalışıyorum. İçtüzüğün bana yüklediği o saygısızlıkla ilgili hiçbir şey yapmayacağım onu bile ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiriyorum" dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda bugün oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ile AKP'li milletvekilleri arasında tartışma çıktı. Önder, CHP Giresun Milletvekili Elvan Işık Gezmiş gündem dışı konuşurken, birer dakikalık konuşmalar için sıra alma işlemi sırasında fazla gürültü çıkardıkları gerekçesiyle AKP’li milletvekillerini uyardı. Önder, Gezmiş'in süresini durdurarak AKP'lilere hitaben "Kürsüde hatip var hatibe biraz saygı, siz çıktığınızda da aynı saygıyı siz istiyorsunuz. Listeyi iptal ettim, söz almak isteyenler yeniden girsin alsın” dedi. AKP’lilerin ‘keyfi davrandığı’ itirazları üzerine Önder, “Keyfi yapıyorum evet bu kadar olmaz" dedi.

Gezmiş'in konuşmasının ardından Önder, milletvekillerinin söz hakkını kullanması konusunda tavrının tartışmaya açık olamayacağını belirterek "Buranın bir ilkokul sınıfından da farkı olması gerekir. Ceza değil bu. Benim için aslolan hatibin konuşma şeyini gözetmektir" diye konuştu.

"KİME PARMAK SALLIYORSUN, OTUR YERİNE"

Başkanlık kürsüsünün önünde olan AKP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, "Sizin yaptığınız keyfiyet oldu. Kafama göre iptal ederim diye bir şey olmaz" demesi üzerine Önder, "Benim yaptığımın ne olduğunu bırakın ben takdir ederim” diye yanıt verdi. Ardından Çelebi’nin ısrar etmesi ve elini sallayarak konuşması üzerine Önder, “ Elini sallama bana kime parmak sallıyorsun, otur yerine" tepkisini gösterdi. Çelebi de "Bağırma bana, haddini bil" diye Önder'e bağırdı.

Ardından Önder, birleşime ara verdi. Aranın bitmesinden sonra yaşananlara ilişkin açıklama yapan Önder, İçtüzük kaynaklı görev ve sorumluluğunun konuşma zemininin kaybolmamasını sağlamak olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

"38 KEZ BU PARMAK DEĞİL GÜRZ OLARAK BAŞIMDA SALLANIRKEN GELİP BURADA GÖREV VE SORUMLULUĞUMU YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞIYORUM"

"Bir arkadaşımız parmak salladı. Açılışta hiç bahsetmeden girdim. Şu anda 38 kez ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılanıyorum. Hakkımızdaki ferman yarım saat, bir saat içinde açıklanmış olacak. 38 kez ağırlaştırılmış müebbet affedersiniz boru değil. Bugünki ortamda buradan adalet çıkar çıkmaz diyecek bir tane vekil varsa ikincisi de ben olayım. Buna rağmen geliyoruz bu işi uhuletle suhuletle yürütmeye çalışıyoruz. Bu sayın milletvekilinin bilmesi greken ş ki Ben parmak sallanacak bir insan değilim. 38 kez bu parmak değil gürz olarak başımda sallanırken gelip burada görev ve sorumluluğumu yerine getirmeye çalışıyorum. Bana sökmez ama bütün arkadaşlarımızın hukukunu gözetmek benim tüm kişisel görüşlerimden daha önde gelir.

"O SAYGISIZLIKLA İLGİLİ HİÇBİR ŞEY YAPMAYACAĞIM ONU BİLE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİYORUM"

Bir beyne pıhtı attı benim Genel Kurulu yönetirken gittik pankreansta tümör çıktı, aort anevrizması yaşadık. Ağır da bir tedavi görüyorum. Ona rağmen ben bu kadar tahammüllü, saygılı ve zerafetle yürütmeye çalışırken bu hoyratlık kabul edebileceğim bir şey değil. İncindiğim bir şey, bu 2. bir dakikada giremeyen bütün arkadaşlar beni demokrasi dışı davranmakla itham ettiler, muhalefetten de vekiller geldi. Bundan sonra 20 kişi, başka hiçbir arkadaşıma söz vermeyeceğim. Muhalefetten gelip burada çemkirmeselerdi diyecektim ki yine ben eski tutumumu devam edeyim. İçtüzükse nasıl uygulanır hepsini göreceğiz. İçtüzüğün bana yüklediği o saygısızlıkla ilgili hiçbir şey yapmayacağım onu bile ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiriyorum. Hiçbir saygısızlık prensiplerimi çiğnetemez."

(ANKA)