Korkusuz

Önce zarar verme!

Önce zarar verme!
İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ertesiydi.

Tıp dünyasından birbiri ardına yeni keşiflerin duyulduğu yıllar...

Son olarak keşfedilen ilacın adı Thalomid’di.

Bağışıklık sistemini baskılayan bu ilaç, kusma önleyici ve sakinleştirici bir özelliğe sahipti.

Üreten ‘Chemie Grünenthal’ adlı bir Alman ilaç şirketiydi.

Ama şirket ilacı piyasaya sürmeden, yeterli araştırma ve deneyleri yapmamıştı.

Yan etkileri ve uzun kullanım sonuçları bilinmiyordu.

Midesi bulanan ve stres altındaki hamile kadınlar, ilaca hücum etti.

Mideleri bulanmadan ve kusmadan, hamileliklerini kolayca atlattılar.

Thalomid’den Dünya’da milyonlarca doz satıldı.

Peki sonra ne oldu?

‘Thalomid’ kullanan hamile kadınların çocuklarında korkunç tablolar ortaya çıktı.

Çocukların kol ve bacakları gelişmemişti. Kollarının uzunlukları bir parmak boyunu geçmiyordu.

Dünyanın her tarafından Thalomid bebeklerinin korkunç fotoğrafları birbiri ardına düşmeye başlayınca, skandal patladı. Ve tıp tarihinin en büyük facialarından biriyle yüzleşildi.

Thalomid kullanan annelerin bebeklerinin büyük bir çoğunluğu sakat doğmuştu.

İlaç derhal toplatıldı.

Alman firma aleyhine milyonlarca dolarlık tazminat davaları açıldı.

★★★

Dünyanın neredeyse bütün ülkelerinde kullanılan bu ilaca ruhsat vermeyen 3 ülkeden biri hangisiydi dersiniz?

Türkiye !

Evet...O yıllardaki Sağlık Bakanlığımız yeteri kadar araştırma ve deneyleri yapılmadığı gerekçesiyle... Üreticisi Alman da olsa bu ilaca izin vermemişti.

Dolayısıyla Türkiye’de tıbbın en korkunç sonucu ‘Thalomid Bebekleri’ hiç olmamıştı.

★★★

Geldik bugünlere....

Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca...

15 Nisan 2020’de kameraların karşısına geçti.

Kendinden emin bir şekilde konuşmaya başladı.

“Türkiye’de tedavide özellikle farklı bir yaklaşım içerisindeyiz.”

Allah Allah... Dur bakalım...

“Dünya’da hiçbir ülke, vatandaşına pozitif olan ve de şüpheli olan vakaya Hidroksiklrokin adlı ilacı erkenden temin ederek bu kadar yaygın biçimde veren ikinci bir ülke olmadı.”

“Şu anda dünya bu ilacın peşinde.”

“Biz 1 milyon kutuya yakın ilacı baştan stokladık.”

“Yine Çin’den getirdiğimiz Favipiravir isimli ilacı da aynı yaklaşımla getirdik. Stokladık. Bunu da yapan ikinci bir ülke yok.”

Sağlık Bakanımız tüm dünyaya tur bindirmiş...

Yüzyılın salgınında kullanılacak ilacı herkesten önce önceden kapatmıştı.

Her ne kadar Çin’den ithal ettiği test kitleri bozuk çıkmış olsa da bu sefer kendine güveni tamdı.

Hidroksiklorokin etken maddeli ‘Plaquenil’ adlı ilaç tüm Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından depolandı.

Geçen sene Mart ayından bu senenin Ocak ayına kadar tedavi protokolünün ilk ilacı olarak yazıldı.

★★★

Yani siz pozitif çıktınız.

Filyasyon ekibi kapınızı çalıyor. İki ilaç bırakıyordu.

Biri Plaquenil...Diğeri Favipiravir...

Başkaca rahatsızlığınız var mı? Kalp şeker tansiyon hastası mısınız? Sormak yok.

Kapıdan bırak...Vınnnn...

★★★

Şimdi sıkı durun...

Adı: Maurizio Cecconi.... Doktor kendisi...

Avrupa Yoğun Bakım Topluluğu Başkanı...

İtalyan.

Avrupa başta olmak üzere tüm dünyadaki yoğun bakım hastaların durumunu inceleyen bir makale kaleme aldı.

Nerde yayınlandı bu makale.

Tıp dünyasının en saygın dergilerinden biri sayılan.

Nature’da...

★★★

Doktor Cecconi...

Önce tweet attı...

Ben haliyle tweeti fark etmemişim.

Ama bizim ünlü yoğun bakım hocamız Prof. Necmettin Ünal, o twiti alıntılayıp ‘Eyvah ki eyvah’ diyerek paylaşınca, ben de yoğunlaştım.

★★★

İtalyan doktor şunu diyordu.

“Hidroksiklorikin’in Kovid-19’a karşı kullanımı tarihte ilaçların kendi prensiplerine aykırı kullanımının en kötü örneği olarak hatırlanacak; Önce zarar verme.”

Yoğun bakımın Avrupa’daki başkan hocası, tıbbın dibacesi sayılan ünlü Latince sözü hatırlatmıştı.

“Primum Non Nocere!”

Türkçesi....

“Önce zarar verme!”

★★★

Peki makalesinde ne yazıyordu Dr. Cecconi...

“28 yayınlanmış / yayınlanmamış makale ve 10.313 hasta üzerinde yapılan testlerde hidroksiklorikin kullanımının Kovid-19 hastalarında ölüm oranını arttırdığı ve klorikinin tedavide bir fayda göstermediği anlaşıldı.”

★★★

Evet...Hidroksiklorokin sadece bizde kullanılmadı.

Salgının ilk aylarında başka ülkelerde bu ilacı verdi.

Ama pek çoğu başka hastalık olup olmadığına dikkat ederek, Kovid pozitif hastalara verdiler.

Yani bizim gibi balıklama atlayan olmadı.

Ayrıca...

Kısa sürede ilacın yan etkilerini görüp tedavi protokollerinden çıkarttılar.

Neredeyse 8-9 aydır Avrupa’da bu ilaç yasaklandı.

Biz ise geçen aya kadar devam ettik.

★★★

Hiçbir zaman bu ilaçtan dolayı kaç hastamızı kaybettiğimizi bilemeyeceğiz.

Çünkü bırakın ilacın etkilerinden dolayı ölen tansiyon ve kalp hastalarını...

Kovid’den bile kaç kişinin öldüğünü tam olarak bilemiyoruz.