O ne yoksa sol mu yükseliyor?
Haberlerini bile kimi zaman tek satırda duyarız.
Onların da...
Çoğu narkotik veya suç kartelleri ile ilgili olur.
Ama her şeye rağmen... Che’nin ruhu hiç ölmez o topraklarda... Her daim devrimci bir dalga yükselmeye hazır bekler...
★★★
Sol yeniden yükseliyor Güney Amerika’da...
Bolivya’da Eva Morales’in yardımcısı Luis Corte solcu bir aday olarak seçimi kazanmıştı. Üstelik rakibini ABD açıkça desteklediği halde... Eva Morales sürgünden geri geldi ve yoldaşı Corte’nin arkasında durdu.
Seçimi farkla Corte kazandı.
★★★
Gelelim Venezeulla’ya...
Biliyorum... Maduro’dan dolayı yüzünüzde müstehzi bir gülümseme oluşuyor.
Ama öyle veya böyle... Maduro gene de Chavez’den aldığı bayrağı yere indirmedi.
Venezülla’da da sosyalistler iktidarda...
Maduro iktidarını pekiştirerek sürdürüyor.
★★★
Büyük sürpriz Peru’dan geldi...
Bir köy öğretmeni olan... Pedro Castillo seçimi kazandı.
Peru’da artık bir komünist devlet başkanı var.
Çok çok ilginç...
Peru uzun yıllar sonra sol bir devlet başkanına kavuştu.
★★★
Bitti mi?
Hayır...
Brezilya...
‘Tropik Trump’ denilen Bolsanaro covide yenik düşmek üzere. Dünyayı kasıp kavuran Coronavirüs salgınını hiçe sayan Brezilya Devlet Başkanı halkın büyük tepkisiyle karşılaştı. Pandemi yönetimini beceremeyen Bolsanaro’nın iktidarı sarsılıyor.
Peki rakibi kim?
4 yıl önce bir yolsuzluk iftirasıyla koltuğundan indirilen sol sendikacı Lula.
Evet Lula tüm anketlerde 8-10 puan önde gözüküyor.
(Brezilya seçimleri 2022’de. Hatırlatayım)
Bu arada Biden yönetimi Trump’ın desteklediği ve fikri olarak benzeştiği Bolsanaro’nun yanında fotoğraf vermiş olmamak için Lula’ya iftira atıldığını söylemek zorunda kaldı.
Lula’ya Çin’in de destek verdiğini ekleyeyim...
★★★
Küba...
Venezüella...
Peru...
Bolivya...
Brezilya...
★★★
Che’nin ruhu AND dağlarında yeniden dolaşmaya başladı diyebiliriz.
Latin Amerika’da siyaset bir sarkaç hareketi gibidir.
Bir aşırı sağ iktidar olur... Bir Marksist sol...
Sarkaçın salınım süresi de çok kısadır...
Bizdeki gibi 30-40 yıl sürmez...
BİDEN SONUNDA TANIŞTI
Basın toplantısında CNN’in genç muhabiri Kaitlan Collins sordu.
“Putin’in davranışlarını değiştireceğine nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?”
Bak şimdiii...
Soruya gel...
Bir kanaati var genç hanım kızımızın...
O kanaate göre Başkan’ın da hareket etmesini arzuluyor.
Başkan o rotaya girmezse vay haline...
Aynı tuzak soruyla Putin katil mi tuzağına çekmişlerdi.
Biden demek istemediği bir sözün ağzından çıkmasıyla esiri olmuştu...
Bu gazetecilik değil...
Objektiflik yok...
Tarafsızlık yok...
Kamunun haber alma hakkı için özel bir çaba hiç yok!
Bir kanaati var...
“Putin katildir... Ve yok edilmesi gereken bir düşmandır...”
Eğer bunun dışında bir fikir beyan ederseniz... Vay halinize...
Trump’ın yıllardır boğuştuğu Amerikan medyasıyla Biden ilk kez tanıştı.
İlk kez tanıştı diyorum... Çünkü bir dünya tahayyülleri var. Ve bunu başarabilmek için arsız çocuk gibi ağlayabilirler...
★★★
Joe Biden bugüne kadar rakibini hırpalayan bu azgın medya diliyle yeni tanıştı.
Şaşkındı...
Zaten önce saldırdı... Sonra muhabirden özür diledi.
Çünkü gayet iyi biliyor... Eğer özür dilemezse medya infaz ekipleri hazır bekliyor...
Demokrat ABD Başkanı’nı linç etmek için...
86 Yaşında Bir Genç!
Oğuzhan Asiltürk’ün Saadet Partisi’ni yeniden dizayn etmek için hareket geçtiğini duyunca hemen Google’a baktım...
Oğuzhan Bey kaç yaşında diye...
Sıkı durun... Tam 86!
Ne hoş değil mi?
86 yaşındasınız ve bir partiyi yeniden dizayn edecek, kongreye götürecek bir kavganın içine girmekten çekinmiyorsunuz.
★★★
Oğuzhan Asiltürk’ün hamlesini okuyunca aklıma merhum Celal Bayar geldi.
Milli Mücadele’nin Galip Hocası Celal Bayar 102 yaşındaydı.
O yıllarda da o da rahmetli Süleyman Demirel yeni bir parti hazırlığı içerisindeydi.
Doğru Yol Partisi’nin bütün hazırlıkları bitmişti.
Süleyman Bey 102 yaşındaki Celal Bayar’ın kapısını çaldı.
-Efendim başımıza geçer misiniz? Genel Başkanımız olur musunuz?
Celal Bayar tekerlekli sandalyedeydi.
Yürüyemiyordu.
“Evladım” dedi Demirel’e... “Halimi görüyorsun. Böyle olmasaydım memnuniyetle...”
★★★
Yani Bayar eğer tekerlekli sandalyede olmasa genel başkanlık için kolları sıvayacaktı.
102 yaşında olsa bile...
O yüzden ben Oğuzahan Bey’i oldukça genç ve yolun başında görüyorum.
