Korkusuz

Neden-sonuç ilişkisi

Neden-sonuç ilişkisi
İdlib’ten şehit haberleri gelmeden üç saat önce yazıp gazeteye gönderdiğim cuma yazımı hatırlatmak isterim.

Artık hiçbir şey gizli değil.

Herkes her şeyi biliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan İdlib ve genelinde Suriye ile ilgili her şeyi çok açık söylüyor:

Dün de “Suriye halkı tamam demedikçe Suriye’den çekilmek yok” dedi.

Erdoğan ve ailesinden biri iktidarda kaldığı sürece bizden geçti ama torunlarımız bile Suriye’yi konuşur olacaklar.

O zamana kadar Türkiye, Suriye ve bu coğrafya ne hale gelir bilinmez ama kesin olarak İsrail’in keyfi yerinde olacak.

O zamana kadar kaç ‘Şehitler Tepesi’ dolar bilemem ama bu iş artık dönüşü olmayan bir tünelin sonuna geldi.

Her yer karanlık her şey berbat.

Şehitler için yas ilan etmeyen iktidar Avrupa’yı mültecilerle korkutmaya çalışıyor.

Peki Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda gösterdiği Aylan bebeğin fotoğrafına ne oldu?

Ege’nin dalgalı sularına bırakılan botların devrilmesiyle yeni Aylan’lar boğulursa ne olacak o zaman?

Avrupa’nın ne suçu var?

AKP’nin müdahalesi olmasaydı bugün biz ne Suriye’yi, ne İdlib’i ne de mültecileri konuşmuyor olacaktık.

ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve dolaylı olarak İsrail’in desteklediği PYD/YPG’yi de.

Mültecilere ‘gidin’ diyerek şehitlerin intikamı alınmaz.

Erdoğan’ın ‘iki binden fazla Suriyeli asker öldürdük’ söylemi ayrı bir hikaye.

Bu bir basket maçının skoru değil.

Her iki tarafın şehitleri İdlib’te korunmak istenen tüm teröristlere bedeldir.

Erdoğan’ın ‘Suriye’nin kuvayi milliyesi’ dediği ‘ılımlı’ silahlı militanlar bu kanlı kavgaya çok seviniyordur.

Adamlar paralı asker.

Dokuz yıldır kim daha fazla para ödediyse onun için savaştılar.

Şimdi de AKP için.

Erdoğan ‘Suriye’den çekilmeyiz’ dediğine göre adamlar kıymete binmiştir. ABD, Rusya ve mülteciler kartıyla AB ile kavgaya tutuşan AKP sonu gelmeyecek maceranın peşinde.

Müneccim değilim ama görünen köy kılavuz istemez misali işler çok daha karışacak gibi.

Gerçekleri anlatarak uyarıda bulunma görevini yerine getirenlere ‘vatan haini’ denildiğine göre AKP yalnız dışarda değil içerde de kavgayı sürdürecek.

Erdoğan’ın dünkü konuşması her şeyi açıklıyor.

AKP hiçbir konuda bir tek adım atma niyetinde değil.

AKP 2023 hedefine kilitlenmiş!

Gerginlikse sonuna kadar savaşsa gittiği yere kadar!

Sağlık nedeniyle uzun süredir televizyonlara çıkmıyorum, sosyal medyayı fazla kullanmıyorum ve yalnızca bu köşeden gerçekleri anlatmaya çalışıyorum ama birileri buna bile tahammül edemiyor.

AKtroller gerçekten umutsuz vakıa.

Varın siz düşünün olası riskleri.

“Kara Bulut Hamdi” olarak ben zerre kadar umutlu değilim.

Umarım ben yanılırım ama mucize olur AKP 2011 öncesine dönmezse herkes risklerden risk beğensin.

Göreceli olarak bu hafta durum sakinleşir gibi olsa bile Erdoğan İdlib’ten vazgeçmez.

O vazgeçmez, Esad vazgeçmez, Putin vazgeçmez olan bizlere olur.

İdlib’teki Nusra’cı teröristlerin keyfi yerinde.

Kapı gibi Türkiye koruyor onları.

Adamların sosyal medya hesapları sevinçli paylaşımlarla dolu.

Nasıl olsa şehit düşen Türk askerleri onların değil.

Zaten olamaz çünkü bir çoğu Suriyeli bile değil.

Adamlar İslam devletini kurmak için dünyanın dört bir yanından Suriye’ye gelerek inanılmaz katliamlar yaptı.

Her şeyi de din ve iman adına.

Müthiş bir USA imalatı.

AKP bunlara güvenerek Osmanlı anılarını canlandıracaksa vay halimize.

Sanki BOP’u çağırıştırıyor!