Korkusuz
Mustafa Kanarya

Ne ekersen onu biçersin

Süper Lig tarihinin en ilginç sezonlarından birini yaşıyoruz. Üç büyük takımın aynı sezonda bu kadar kötü olduğu bir dönem tarihte yok. Üçü birden daha sezonun ilk yarısı bitmeden şampiyonluk yarışına mental anlamda havlu attı. Mevcut tabloya baktığımızda bu kadar büyük ekonomik sıkıntılara rağmen harcanan paralara yazık. Aslında kötü saha sonuçlarının nedeni sistemsizlik. Kadro mühendisliği hatalarının temel nedeni de zaten bu. Şu anda üç kulüp de emanetçi hocalarla yoluna devam ediyor. Yönetimlerin önünde uzun bir süre var. Doğru hoca ile doğru kadroyu buluşturabilen kulüp gelecek sezon şampiyonluk mücadelesinin içinde olur. Aksi durumda felakete sürüklenirler. İşin bir de TFF ve MHK ayağı var ki, o bambaşka bir yazı konusu. Ancak şu kadarını söyleyelim, üç büyük takım hakemler tarafından sahada hiç bu kadar ezilmemişti.

İSTİKRAR SIKINTISI

Fenerbahçe’de Başkan Ali Koç, çok büyük umutlarla, projelerle ve destekle yola çıktı. Ancak geçen 3.5 yıla baktığımızda tek teknik adamla biten bir sezon bile yok. Sürekli transfer, sürekli teknik direktör değişikliği. Teknik adamların hemen hepsinin tarzı birbirinden farklı. Futbolcular, bir sisteme alışmadan hooop yeni hoca, yeni düzen, yeni transferler. İstikrarın olmadığı yerde başarı da gelmez. Bir de işin Samandıra ayağı var. Samandıra’yı oyuncular iş yeri gibi görüyor. Sabah git, akşam gel. Orada aile ortamını oluşturamazsanız sahada birbiri için mücadele eden bir takım olamazsınız.

EN AZINDAN PLANI VAR

Geçen sezon kısıtlı kadrosuyla çifte kupa kazanan Beşiktaş, rehavet kurbanı oldu. Avrupa’daki hüsranın bedelini ligde de ödedi. Zaten ipin ucu kaçtı mı, bir daha yakalamak zor. Kâğıt üzerinde yaz döneminin transfer şampiyonu olan Beşiktaş’ın aldığı oyuncuların büyük bölümü fiyasko çıktı. Batshuayi attığının 10 mislini kaçırıyor, Teixeira’nın, Kenan’ın isimleri var, kendileri yok. Ghezzal ile Rosier sanki dublörlerini göndermişler. Lyon’da, Juventus’ta, Barcelona’da sistemin önemli bir parçası olan Pjanic, sistemsizlikte zorlanıyor. Planlanan altyapı hamlesini gerçekleştirebilirse Beşiktaş geleceğini kurtarır. Ancak yine ‘yıldız oyuncu’ adı altında para kazanmaya gelen isimlere yönelirse seneye böyle yorumları tekrar okursunuz.

KAPIDAKİ TEHLİKE

Gelelim Galatasaray’a. Önceki sezonlarını bir tarafa bırakırsak, son döneminde alınan her kötü sonucun ardından sürekli ocak ve temmuz aylarını adres gösteren Fatih Terim ile gençleştirme operasyonuna başlamanın faturasını ödüyorlar. Nelsson dışındaki transferler için boşa para harcanmış. Bonservisi için 7 milyon Euro ödenen Danimarkalı stoperin ne kadar geliştiği de soru işareti. Aslında Galatasaray’ı bekleyen asıl tehlike başka. Yıllardır liseliler ve liseli olmayanlar şeklindeki bölünme şimdi Fatih Terim’ciler, Burak Elmas’çılar halini almaya başladı. Liseliler tartışmaları genelde kongre dönemlerinde ortaya çıkar. Ancak Terim üzerinden yaşanan ayrışma tribünlere yansıyor. Bu bölünme devam ederse Galatasaray için sadece bu sezon değil, gelecek yıllarda da büyük sıkıntı doğurur.