Korkusuz

NATO madalyası

NATO madalyası
Kore savaşına nasıl gittik..?

★★★

ABD’ye müttefik Güney Kore ile Kuzey’de Sovyetler Birliği’nin desteklediği Kuzey Kore arasında çıkan sınır itişmesi neredeyse bir dünya savaşına sebep olacaktı.

Devreye Birleşmiş Milletler girdi.

Sovyetler Birliği, Çin’in güvenlik konseyine alınmayışını protesto etmek için konseyi boykot ediyordu.

Kalan ülkelerin tamamı Kuzey Kore’yi saldırgan ilan ettiler.

Kuzey Kore kararı dikkate almayacağını duyurdu.

★★★

Amerikan filosu Kore yakınlarına doğru harekete geçti.

Aynı gün BM’den müdahale kararı çıktı.

★★★

Tam 48 saat sonra...

Biz de hazırlandık...

30 Haziran 1950 sabahı tezkere meclis gündemine geldi. Ama şimdiki gibi öyle özel ve gizli oturum falan olmadı.

Genel gündeme geçilmeden Dışişleri Bakanı Fuad Köprülü BM genel sekreteri Trygve Lee’nin telgrafını okudu. Birleşmiş Milletler”in nasıl barış yanlısı olduğunu ve bunu korumak için de kararlığını anlatan açık bir bildiriydi.

Sonra 8 milletvekilinin sunduğu bir önergeyle BM kararına uyulması istendi.

Tasvip edenler, etmeyenler..? Tasvip edilmiştir...

Şimdiki adıyla ‘tezkere’ kabul edilmişti.

★★★

Evet 10 dakikada bitti her şey...

Savaşa hazırdık.

★★★

Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasındaki Türk Tugayı 23 Ekim 1950”de Pusan limanına ulaştı.

ABD ordusuna eklemlendi.

Tugayımıza Kutup Yıldızı adı verildi.

★★★

Defalarca düştüğümüz çemberleri tam iki kez yarmayı başardık.

Askerimize muhabere yeteneğinden dolayı ABD kongresince ‘Mümtaz birlik nişanı’ verildi.

Amerika sırtımızı sıvazlıyordu...

Ama biz şehitler vermeye devam ediyorduk.

Askerimiz tanımadığı bir coğrafyada anlamadığı ve kendini ilgilendirmeyen bir savaşta ateşin içine düşmüştü.

Ve bu ateşten yine en iyi bildiği şeyle çıkmak istiyordu.

Kahramanlık..!

★★★

Üsteğmen Mehmet Gönenç’in hikayesi Kore’nin sembol hikayesidir.

22 Nisan 1951 gecesi en ileri birliğimiz olan 9. Bölük’deki topçu üsteğmen Mehmet Gönenç telsizin başındaydı. Bölüğün bütün mevzileri tek tek ele geçirilmişti. Ana karargahla telsiz bağı sık sık kopuyordu.

Son olarak üsteğmen Mehmet Gönenç’in sesi duyuldu. Telsizin diğer ucunda topçu yüzbaşı Refik Soyut vardı. Mehmet üsteğmen kararlı ve acı bir sesle konuşuyordu.

“Düşman bulunduğumuz tepeyi işgal etti. Çok şehit verdik. Telsizcim şehit oldu. Koordinat veriyorum. Bataryalar ateş etsin.”

★★★

Yüzbaşı Refik bey şaşkındı. Çünkü üsteğmen Gönenç’in verdiği koordinatlar kendisini işaret ediyordu.

“Verdiğiniz koordinatlar bulunduğunuz yerdir!”

Mehmet üsteğmen soğukkanlıydı.

“Buradan çıkmamız mümkün değil. Onlara teslim olmak istemiyorum. Vasiyetimiz budur. Bizi kendi ateşimizle şehit edin.”

Yüzbaşı Refik hemen topçu karargahına koştu. Durumu komutanlarına anlattı. Kısa süren bir sessizliğin ardından Mehmet üsteğmen vasiyetinin yerine getirilmesine karar verildi. 25 tümen topçu birliğine ateş emri verildi.

★★★

37 subay, 26 astsubay, 658 er olmak üzere toplam 721 şehit verdik.

180 askerimizin ise izini bulamadık.

★★★

(Bugün Türkiye’nin birçok yerinde Korelinin Yeri, Korelinin dükkanı gibi açılan işletmelerin sahipleri Kore’deki gazilerimizdir.)

★★★

Evet 10 dakikada verilen bir kararla binlerce askerimizi bizden kilometrelerce uzak bir coğrafyaya ait olmadığımız bir savaşa yolladık.

Geride bize ABD’nin taktığı madalyalar ve gözyaşı kaldı.

★★★

Şimdi Amerika eski Amerika değil...

NATO ise fiziken evet ama ruhen çoktan uzaklaştığımız paktımız...

O yüzden...

İmparatorluklar mezarlığı Afganistan’dan kalan askerlerimizi de çekelim.

Bu saatten sonra...

NATO’nun madalyası artık kimsenin umurunda değil...

★★★

Girişimiz... Kore’de gözyaşıyla olmuştu.

Çıkışımız... Afganistan’da şehit bırakarak olmasın!