Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Milletçe ne zaman uslanacağız?

Günlerdir, Mahmut Hoca üzerinden kimi yurttaşlarımız adeta linç ediliyor...

Karakter suikastına uğruyor...

Bunların en ünlüsü:

CHP Milletvekili ve DPT Eski Müsteşarı İlhan Kesici...



Kusuru, hatası ve varsa eğer suçu ne Kesici’nin?..

Mahmut Usta’nın cenazesinde bulunmak mı?..

Eğer öyleyse:

Ayıptır yahu...

[caption id="attachment_363480" align="alignnone" width="600"] İlhan Kesici[/caption]



Mahmut Hoca terörist miydi?..

Hayır...

Mahmut Hoca hırsız mıydı?..

Hayır?..

Mahmut Hoca anayasayı mı deldi?..

Hayır...

Mahmut Hoca casusluk mı yaptı?..

Hayır...

Mahmut Hoca hükümeti yıkmak için darbeye mi kalkıştı?..

Hayır...



Peki ne yaptı?..

Pek çoğumuzun inançlarının aksini yaptı?..

İslâm dinini kendi inançları ve düşüncesine göre yaşadı?..



Yaşadığı İslâm inancı kanunlarımıza göre yasak olsaydı eğer...

3 askerî darbe gördü...

Ya idam edilirdi...

Ya da halen hapiste olurdu...



İdam edilmedi...

Son 40 yıldır hapse girmedi...

İyi de...

Ölmüş gitmiş bir kişinin ardından...

Sevenlerine...

Ve ona saygı duyanlara karşı işlenen bu linç vahşeti ne?..



Kendi İslâm inançlarını yaşayan kişileri...

Böylesine aşağılamak:

Niye?..

Sonuç: İntikam


Erdoğan ve zihniyeti...

Son 20 yıldır...

Neredeyse:

Demokratik laik rejimi değiştirecek kadar güçlü hale geldi mi?..

Geldi...



Bu süre...

Demokrasi tarihimizin neredeyse:

Üçte biri mi?..

Evet...





Peki...

Geride kalan üçte ikilik süreçte...

Gerek TSK’nın...

Gerekse de:

Kökten laikçi sözde aydın...

Sözde modern...

Ve...

Sözde demokratların...

Tarikatlar (İnandırılmış insanlar) üzerinde kurdukları...

“Kökten laikçi” baskının hiç mi payı yok?..



Son bir haftadır...

Mahmut Hoca cemaatine...

Mahmut Hoca’ya “rahmet” dileyen...

Ya da...

Cenazesine katılanlara yapılan hakaretlerin...

Ve duygusal zulmün çok daha ağırı...

O, inançlı insanlara yapılmadı mı?..



O insanlar:

Aşağılanmadı mı?..

Küçümsenmedi mi?..

Alay edilmedi mi?..

Dışlanmadı mı?..

(Sevmem ama) Erdoğan’ın deyişiyle “ötekileştirilmedi...” mi?..



Ve sonunda ne oldu?..

Baskılanan...

Yasaklanan...

İnanç özgürlükleri kısıtlanan o insanlar...

Merdiven altlarında (Sözde) eğitildi...

Gerçek dindar yerine:

“Muktedire köle olan saf ve uyuyan zavallılar” olarak yetiştirildi...



Sonuç...

İntikam...

İntikam...

Yaptırımı ne?


“Ben bu görevde olduğum sürece İsveç ve Finlandiya NATO üyesi olamaz...” diyen T.C. Cumhurbaşkanı...

Rahip Brunson olayında olduğu gibi...

Sözünden caydı:

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyesi olmalarına onay verdi...

[caption id="attachment_363482" align="alignnone" width="600"] Brunson[/caption]



Bu iki ülke...

NATO üyesi olduktan sonra...

Finlandiya ve İsveç’in:

“PYD/YPG ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgütlere destek sağlamayacağız” taahhüdünden vazgeçerlerse:

Yaptırımı ne?..

Hiçbir yaptırımı yok...

Suç ve ceza...


Canlarım...

Anayasamıza, ceza hukukumuza ve kanunlarımıza göre:

Düşünmek ve inanmak suç değil...

Haliyle...

Hiç kimsenin düşüncesine ve inancına:

“Yanlış” dememeliyiz...

Çünkü...

Herkesin düşünce ve inancı kendisine göre doğrudur...



Son 30 yıldır kendimi...

Düşünce ve felsefe olarak:

“Liberal Demokrat Sosyalist...”.

İnanç olarak da:

“Deist/Tanrıya inanan” diye tanımlıyorum...

Bunlar:

Benim doğrularım...



Başkalarının doğruları nasıl ki bana göre:

“Yanlış” olamazsa...

Benim doğrularım da başkalarına göre:

“Yanlış” olmamalı...



Ama...

Anayasamızda...

Hukuk sistemimizde...

Ve ceza kanunlarımızda:

“Suç” olarak tanımlanmış bir eylem veya eylemler için:

“Yanlış” demek...

Hem hakkımız...

Hem sorumluluğumuz...

Bahaneniz ne?..


Ey güzel insanlar!..

Lafım herkese...

Lütfen...

Eylemleri eleştirelim...

Eylemleri yargılayalım...

Ama:

Düşünce ve inançları yargılamak bir tarafa:

Sorgulamayalım bile...





Bu Devlet...

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan gibi...

Üç sosyalist delikanlıyı idam ettiğinde yüreği yananlar.

Bilhassa sizlere sesleniyorum...

Hani düşünce ve inanç özgürlüğünden yanaydınız?..



Ve tabii bir de...

Madem İlhan Kesici’yi linç ediyorsunuz...

O halde suçunu da söyleyin ki:

(Hiç olmazsa...).

Yargısız infazınıza:

“Geçerli” bir bahane olsun...

İşte ondan...


Erdoğan gelmiş geçmiş en başarısız başbakan...

Atatürk’ten bile daha çok yetkisi olan...

Ama...

Ülkeyi iflas noktasına getiren cumhurbaşkanı...



Gelin görün ki...

Buna rağmen halen %30 oyu olduğu iddia ediliyor...



Neden?..

Söyleyeyim:



Ezildiklerine.

Horlandıklarına.

Ötekileştirildiklerine.

Kendilerini:

“Elit ve laik cumhuriyetçi” olarak tanımlayan...

Kişi ve kurumlardan (Devlet’ten):

Zulüm gördüklerine inandırılmış milyonlarca:

Varoş insanı...

Kasabalı...

Köylü...

Erdoğan’ın:

“Zalim” diye tanıttığı o insanlardan...

Kendi intikamlarını aldığına inanıyor da:

Ondan...

Kahrediyor...


Canlarım...

Erdoğan’ın:

“Ben bu görevde olduğum sürece İsveç ve Finlandiya NATIO üyesi olamaz...” deyip sonra vazgeçmesine:

Hiç üzülmedim...

Ama...



Adı tüm uluslararası ilişkilerde:

“Blöfçü” olarak anılan bir kişinin:

Ülkemizi temsil ediyor olması...

Beni kahrediyor...