Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Mevcut yöntemle halk devlet eliyle soyuluyor...

Bir icraatın yapılmamasını istemekle, “o türlü” yapılmamasını istemek aynı şey midir?..

Tabii ki değildir...

Taraftarı olduğunuz futbol takımının uyguladığı sistemi beğenmemeniz, takımınızın futbol oynamasını istemediğiniz anlamına mı gelir?..





Mesela, “gelir garantili” yaptırılan otoyol, köprü, alt geçit, hastane ve benzeri yatırımlar...

Bana göre doğru ama ihale yöntemi olarak yanlış yatırımlar...

Bu tür yatırımlar devletin bütçesinden para harcanmaması bir de üstüne üstlük vergi elde edilmesi için teşvik edilmesi gereken yatırımlardır...

Ama...

Türkiye’nin uyguladığı ihale modeli bir felakettir...



Bakın bunlardan biri olan Avrasya Tüneli’nde son durum ne?..

2020 ocak, şubat, mart, nisan aylarında geçmesi gereken araç sayısı 8 milyon 459 bin...

Peki...

Geçen araç sayısı kaç?..

Sıkı durun yazıyorum: 3 milyon 917 bin...



Bu, şu demek...

Devleti yönetenler o kadar berbat bir sözleşme imzalamışlar ki...

Geçmeyenler, geçenlerden daha çok bedel ödüyorlar...

Nasıl mı?..

Vergileriyle ve devlet eliyle...



Devletin, geçmeyenler adına müteahhide ödediği 4 aylık para 192 milyon lira...

El insaf yani...



Bunu söyleyince de “sen bu yatırımlara karşısın” diye saldırı başlıyor...

Yok yahu...

Neden karşı olayım...

Ben (Şahsen) yönteme karşıyım, yatırıma değil...



Yatırım dediğiniz hem halka kazandırır hem devlete ve tabii ki yatırımcıya da...

Ama mevcut yöntemle halk, devlet eliyle soyuluyor...

Ne yani?..

Soygunu mu alkışlayayım?..

ÇOK KIZAN DEVLET EFENDİ...


Yurttaşın biri Devlet Bahçeli için; pek de edepli olmayan sıfatlar kullanıyor...

Bahçeli davacı oluyor...

Mahkeme (Sanırım) “Bu sıfatlandırmalar suç teşkil etmez; muhatap her gün göz önünde olan bir siyasetçidir, bu tarz söylemelere alışık olmalıdır. Davacı, ülkenin başbakanına, kendisine söylenenlerden çok daha ağırlarını söylemiş ve bunun bir fikir özgürlüğü olduğunu savunmuştur” diyerek beraat kararı veriyor...

[caption id="attachment_187084" align="alignnone" width="197"] Devlet Bahçeli[/caption]



Çok kızıyor Bahçeli...

(Sanırım) Konuyu ortağına açıyor...

(Sanırım) Ortağı da ilgili Bakan’ı uyarıyor...

(Sanırım) İlgili Bakan da HSK’yı...

Veeeee sıkı durun...

HSK, yurttaş için beraat kararı veren yerel mahkeme hakimi ile kararı onayan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi Başkan ve 2 üyesi hakkında soruşturma açıyor...



Allah aşkınıza elinizi vicdanınıza koyun da öyle söyleyin...

Küresel bir yatırımcı veya finans kurumu olsanız...

En sıradan bir davada bile devreye iktidar gücünü sokan bir ülkede yatırım yapar, o ülkeye borç verir misiniz?..



Ben olsam borç da vermem, yatırım da yapmam...

Demek ki küresel yatırımcı ve finans kurumları da benim gibi düşünüyorlar...

Çünkü iktisadi aklın yolu birdir...

DEVLET VE HALK EL ELE...


Amerika’da hem sokaklarda kavga var...

Hem de devletin içinde; siyasetçilerle bürokratlar arasında...

Akil Amerikalıların ve devleti temsil eden atanmışların korkusu şu:

Bu çatışmalar ya ülke geneline yayılırsa?..



Amerika, iç savaştan beri böyle bir durumu ilk kez yaşıyor...

Neden?..

Devleti ele geçiren siyasi kadrolar liyakatsiz ve kalitesiz olduğu için...



Umarım bu iç kavga bütün dünya halklarına ders olur...

Umarım devlet ve halk ele ele verir ve demokrasiyi bu çapulculara karşı korur...

İKİSİNİN KALİTESİ AYNI...


Lerzan Mutlu (Ne iş yapıyor bilmiyorum) Instagram hesabında şöyle yazıyor:

“Bir arkadaşım göndermiş bugünün bilmecesi diye; başkalarıyla evliyken iki kızını çocuklarını bırakıp başka bir adama kaçan, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük ‘kavasakisi’ ve Türkiye’de yemediği evli adam kalmayan, eskinin meşhur uyuşturucu kaçakçısı ve onun zavallı kızı kimdir bilin bakalım?”...

[caption id="attachment_187085" align="alignnone" width="643"] Seren Serengil - Lerzan Mutlu[/caption]



İsim olmayan bu mesaja karşılık yazıldığı iddia edilen karşı mesaj şöyle:

“O kadar güzel bir hayatım, dostlarım var ki, burası orman olduğundan kuş sesleri, huzur, içsel huzur o da ayrı o nedenle kapımın önünden geçen bu sessizliği kıskanan arabaların motor seslerini duymuyorum.”...



Buradaki anahtar kelime “motor...”...

Mesajı yazan ise Seren Serengil...

O da isim vermiyor ancak...

Magazin dünyası bu mesajlaşmaların ikisi arasında olduğundan emin...



Siyasetimizle magazin dünyamızın kalitesi birbirine ne kadar benziyor değil mi?..