Korkusuz
Gökmen Özdenak

Mert Hakan öne çıkıyor

Tüm kulüpler transfere odaklandı. Herkes kadrolarını güçlendirmek için milyonlarca lira harcıyor. Fenerbahçe, harcama limitiyle ilgili sıkıntılı olmasına rağmen çok hızlı başladı. Ancak bence şu ana kadar kayda değer tek transfer Fenerbahçe’nin Sivas’tan aldığı Mert Hakan Yandaş.  Onun da nasıl performans göstereceği soru işareti. İlk kez büyük takımda oynayacak. Burada, Erol Bulut Hoca’nın Mert Hakan’a vereceği görev de önemli. Sivas’ta olduğu gibi oynarsa hem Fenerbahçe hem Türk futbolu için büyük kazanç olur. Uzun vadeli bir takım oluşturmak yerine Gökhan, Caner gibi belli yaşa gelmiş oyuncuları transfer etmenin çok da doğru olmadığını düşünüyorum.



Galatasaray’da Arda Turan konusunda umutluyum. Atletico Madrid’de de birlikte oynadığı Falcao ile iyi işler yapabilir. Ancak 6 ay oynamayan Arda’ya biraz sabır gösterilmesi gerektiğine inanıyorum. Emre Kılınç, birkaç sezondur performansını hep yükseltti. Rıza Çalımbay’ın elinde iyice pişti. Fatih Terim disiplini altında faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü Galatasaray’ın başarısının temelinde Fatih Terim’in disiplini yatar.

Sergen Yalçın’ın başarılı olmasını çok isterim. Geçen sezon da görevde kaldığı haftalarda iyi işler çıkardı. Futbol bilgisi mükemmel. Futbolcuyla iyi diyalog kurabiliyor. Beşiktaş’ta önemli değişimler yaşanacağını düşünüyorum. Ancak, Sergen Yalçın, her oyuncuyla rahat diyalog kurabildiği için tüm transferlerden randıman alabilir.

Yabancı çöplüğüne çevirmeyin lütfen


Hazır transfer konuşurken kulüp yöneticilerini uyarmak boynumun borcu. Pandemi nedeniyle kulüplerimiz büyük sıkıntı yaşıyor. Bu sıkıntılar da sürecek gibi görünüyor. Bizde sürekli şova yönelik yönetim tarzı olduğu için geçmiş dönemin sağlıklı senelerinde yapılan yanlış transferler yüzünden kulüpler zaten iflas noktasındaydı. Geçmişte kadroları yabancı çöplüğü haline getirenler, aslında bugünkü olumsuz ekonomik tablonun mimarlarıdır. Kimsenin iyi yabancıya lafı olamaz. Ancak menajerler para kazansın, kontenjan dolsun diye kim olduğu bilinmeyen yabancıları transfer etmek de futbola ihanettir.

Başarı yaşa bakmaz


Hocalık futbolculuğa benzemez. Çünkü futbol oynarken, oyuncu yalnızca kendisini kontrol ediyor. Burada 25 tane zengin ve şımarık, zaman zaman küstahlık yapan futbolcular var. Bunlara hükmetmek çok zor. “Hocalar da yaşlandı” diye yorumlar okuyorum. Bir arkadaşım güzel tespitlerde bulunmuş, Türkiye’de teknik direktörlerin yaş ortalaması 47.5, İspanya’nın 48.45, İngiltere 50.15, Hollanda 50.33, Fransa 50.45 ve İtalya 50.6.. Düşünebiliyor musunuz orada oynanan futbolla yönetilen futbolcuyla Türkiye’deki standart aynı mı? Burada önemli olan takım üstündeki otorite ve disiplindir. Yoksa başarılı olmanız mümkün değil. Tabii burada dikkat edilecek başka bir ana neden de iş ahlakı, iş terbiyesi, meslek onuru ve kazanılan büyük paranın karşılığını kalabalıklara verebilmektir.