Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Meğer sen ne büyük bir Cumhurbaşkanımızmışsın...

Ne çekti be, rahmetli bizim elimizden...

Solcusu da sağcısı da İslamcısı da Türkçüsü de yapmadığını bırakmadı merhuma...



Peki suçu (Ya da kusuru) neydi?..

Söyleyeyim o zaman...





Marmaris Okluk Koyu’nda...

240 metrekare büyüklüğünde...

Dört oda bir salondan ibaret:

Dev bir saray(!) yaptırmıştı?..



Bizim gazeteci milleti de öyle bir bildirmişti ki haddini...

Millet perişan...

Millet yoksul iken...

Cumhurbaşkanı kendisine:

Ne hakla:

Dört oda bir salondan ibaret, saray(!) yaptırırdı?..

[caption id="attachment_6527097" align="alignnone" width="600"] Özal[/caption]



Ne demiş eskiler...

“Gelen gideni aratır...”.



Öyle bir cumhurbaşkanı seçti ki bu halk...

Milyonlarca yurttaşımız gerçekten işsiz ve iken...

800 milyon dolara (Yaklaşık 9 katrilyon lira) bir cumhurbaşkanlığı sarayı yaptırdı...



O saray kesmedi...

Bu defa, Marmaris’te...

640 milyon lira harcayıp...

300 odalı bir yazlık saray yaptırdı...



Onlar da kesmedi...

Van/Ahlat’ta maliyeti kamuoyuyla paylaşılmayan bir saray daha inşa ettirdi...



Marmaris Okluk Koyu’nda...

640 milyon lira harcanan 300 odalı yazlık sarayın görüntüleri yayımlanırken:

Birinci Hanımefendi...

Çaresiz yurttaşlarla adeta kafa bulmak ister gibi:

“Porsiyonlarınızı küçültün” diyerek...

Zengine veya şişmana vereceği aklı...

Yoksul ve bakımsız garibanlara verdi...



Rahmetli Özal...

Gerçekten orta gelir sınıfı yurttaşlar yarattığı halde...

Dört oda bir salon daireye bile layık görülmez...

Oy kaybederken...



Bu defakinin...

Yardımcısının dediğine göre...

Devasa saray yaptırdığı için oyları artıyordu...



Ey güzel insan Turgut Özal...

Sana yaptığımız akıl ve vicdan dışı işkenceler için lütfen bizi affet...

Meğer sen ne büyük bir cumhurbaşkanımızmışsın...

İNANMAK SORGULAMAYA ENGEL Mİ?..


Karar Gazetesi yazarları...

Erdoğan’ı en başından beri seviyorlar...

Mutlaka ona inanıyorlar/dı da...

Ama...



Uzun zamandır...

Erdoğan’ı sorguluyorlar da...



Bir de...

Kamuoyunun “yandaş” diye tanımladığı...

Erdoğan’ın ilk siyaset yıllarında yakınında olmak bir yana...

Onu çok ağır eleştiren yazarları hatırlayın...



Bugün de o yazarların Erdoğan’a inandıklarından şüpheliyim...

Ama...

Buna rağmen Erdoğan’ı asla sorgulamıyorlar...



O halde sorayım:

Sevmek ve hatta inanmak...

Ama...

Sorgulamak mı?..



İnanır görünüp:

Sorgulamamak mı?..

MUHALEFET PARTİLERİ HALKIN GENELİNİ İKNA EDİYOR...


Millet ittifakının kazandığı belediyeler çok başarılı işler yapıyorlar...

Hem de...

İktidar ile medyasının baskılarına rağmen...



Hem de...

İktidarın...

Tüm para kaynaklarını kesmesine rağmen...



Bu belediyeler bir yandan:

Kendilerinden önce 25 yıl görev yapmış AKP’li belediyelerin biriktirdikleri borçları ödüyorlar...



Bir yandan da...

Sağlam kaynaklar yaratıp (Öncelikle her türlü yolsuzluğu ve israfı önlediler) mükemmel işler yapıyorlar...



Sözün özü canlarım...

Halkın geneli artık şuna inanıyor:

“Mevcut muhalefet partileri Türkiye’yi, iktidar partilerinden çok daha başarılı yönetir...”.



Yönetir mi?..

Hem de nasıl...

AKP – MHP – BBP TOPLAM OYU KAÇ?..


Yöneylem Araştırma şirketinin yaptığı araştırma sonucuna göre:

Türkiye’de her 100 kişiden 68’i:

“Ekonomik sorunların nedeni, ülke yönetiminde liyakatsizlik ve adam kayırmacılığın geçerli olmasıdır” diyor...



Bu durumda:

AKP-MHP-BBP üçlüsüne oy vereceğini söyleyenlerin oranının en çok:

%32 olması gerekmiyor mu?..



Son kamuoyu araştırmalarında da o sonuç çıkıyor zaten...

YAZARI DA DOĞRU SÖYLEMİYOR HALİYLE...


Bayan Pelikan, Okluk’ta:

640 milyon lira harcanarak inşa edilen yazlık sarayı şöyle savunuyor:

“Beş yıl önce yine bir nefes almak için Marmaris’e gittiği 15 Temmuz günü, Sözcü Gazetesi önce onun kaldığı oteli ifşa etti. İlerleyen saatlerde de suikast timi, sivillerin kaldığı ve korunması yeterli olmayan o oteli bastı ve bir Cumhurbaşkanlığı koruması ile polis memurunu şehit etti...”.



“Bu cümlenin neresi doğru?” diye sorsam...

Akıl ve vicdan sahibiyseniz vereceğiniz cevabı biliyorum:

“Hiçbir yeri doğru değil...”



Canlarım be...

Ülkenin cumhurbaşkanı, halkın gözlerinin içine baka baka:

“İngiltere’de devlet kovid aşısı için 15 sterlin (180 lira) alıyor, bizim hükümetimiz ise yurttaşlarına aşıyı bedava vuruyor” diyerek; doğruyu söylemekten kaçınıyor...

İngiltere tarafından “yalanlanıyorsa...”.

Tabii ki...

Eklemlenmiş yazarı da:

Liderini taklit edecektir...

ALLAH’IN EMRİNE KARŞI GELEN İMAM


İstanbul Bağcılar’da bulunan Hazreti Osman Cami’nde Cuma namazı hutbesinde imam efendi diyor ki:

“Kedilerden bıktık, sokakta yürüyemez olduk, sokak kedilerine mama, su vermeyin...”.



İmam Efendi bilmiyor ki:

Kedilere veya başka hayvanlara su vermek; insanlığın emri...

İmamların maaş almamaları ise Allah’ın emri...



Bu nasıl imam ki...

Hem Allah’ın emrine...

Hem de insanlığın emrine karşı geliyor...