Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Medyaya sansür yasası görüşülürken Meclis kendi şerefini lekeledi...

“Özel ve tüzel kişilere hakaretin engellenmesi ve kişi haklarının korunması” amacıyla çıkarıldığı iddia edilen yasa görüşülüyordu...

AKP Milletvekili Oya Eronat’ın her milletvekilinin olduğu gibi HDP Milletvekili Hüseyin Kaçmaz’ın da aynı haklara sahip olduğunu unutmuş olmalıydı ki:

“Şerefsiz” diye bağırdı meslektaşına...

[caption id="attachment_195109" align="alignnone" width="259"] Oya Eronat[/caption]



Ve...

AKP milletvekilinin kınanması için HDP’liler önerge verdiler...

Bir iktidar partisi (AKP) milletvekilinin...

Bir muhalefet partisi (HDP) milletvekiline...

Meclis çatısı altında...

Ve hem de...

Konuşma yaparken hakaret ettiği için kınanması...

AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi...

[caption id="attachment_195110" align="alignnone" width="258"] Hüseyin Kaçmaz[/caption]



Yani canlarım...

Meclis tarihinde ilk defa bir milletvekiline, bir başka milletvekilinin “şerefsiz” diye bağırarak hakaret etmesi cezasız kaldı...

Ve...

Bir milletvekilinin yüce genel kurul salonunda “şerefsiz” sıfatıyla görev yapmasının kabul edilmesi, Meclis’in kendi şerefini lekeledi...

Ne uğruna?..

“Özel ve tüzel kişilere hakaretin engellenmesi ve kişi haklarının korunması” amacıyla çıkarıldığı iddia olunan bir yasayı kabul ettirebilme uğruna...

KAĞIT GAZETELERİ YAŞATAMAZSINIZ...


Ceren Koluman’ın dünkü KORKUSUZ’da “Bayram gelmiş neyime” başlığı altında yayımlanan haber analizi ekonominin en net fotoğrafı idi...

Şöyle diyordu Ceren haber analizinde:



Milyonlarca vatandaşın kurban sevinci kursağında kaldı.

Yarın arife...

Ama vatandaş kara kara düşünüyor...

Bayramlık alacak para yok...

Kurban desen hayal...

Tek gerçek: Borç...”



Ekonomiyi yönetenler ise halkla alay eder gibi:

“Ekonomi tıkırında” şarkısını söylüyor...

Şaka gibi yani...



Ve bir de bütün gazete yöneticilerine hatırlatırım...

Günümüzde kağıt baskı gazeteciliğini ayakta tutmak istiyorsanız eğer...

İçinde; fotoğraf, grafik, vinyet ve analizi de olan habercilik yapmalısınız... Aksi halde...

Kağıt gazeteleri yaşatamazsınız...

NEFRET NEFRETİN MAYASIDIR...


Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra imzalanan Versailles Anlaşması adaletsizdi...

Yenik Almanya ve Almanlar’dan intikam almak...

Nefret etmek üzerine bina edilmişti...



Böylece...

Galip devletler (İngiltere, Fransa ve Denetçi ABD) yenilmiş, perişan edilmiş Almanya’nın bir daha asla saldırganlaşamayacağını düşünmüşlerdi...



Anlaşmanın imza töreninde, galip devletlerden Fransa’nın ünlü komutanı Mareşal Foch ayağa kalkarak bağırmıştı:

“Bu bir barış anlaşması değil 20 yıllık bir ateşkes anlaşması...”.



Ve ne yazık ki...

Mareşal Foch haklı çıktı...

Anlaşmanın imzalanmasından tam 20 yıl sonra Almanya Hitler liderliğinde, birinciden çok daha kanlı geçecek olan İkinci Dünya Savaşını başlattı...

ÜLKEYİ YÖNETEN ZİHNİYET...


ABD eski dışişleri bakanlarından (D: 1782 -Ö: 1852) Daniel Webster; aşağılayıcı, baskıcı iktidarların ve güçlerin neye sebep olduğunu şu sözlerle anlattı:

“Baskı, ihtilalin tohumudur...”.

Fransız Mareşal Foch hem Webster’i hem de tarihin gerçeklerini çok iyi biliyordu...



Türkiye’yi ise...

Tarihin hiçbir döneminden ders almayan siyasi kadrolar yönetiyor ne yazık ki...