Korkusuz

Mahallede eczane bulamayacaksınız!..

Mahallede eczane bulamayacaksınız!..
Ekmek bulamazsam pasta yerim!..

Peki, ilaç bulamazsam ne yapayım?...

Hayatta en pahalı ilaç, bulanamayan ilaçtır!..

Başörtüsü tartışmasına takılıp kaldığımızdan toplumun içinde boğuşmak zorunda bırakıldığı en hayati sorunları gündeme yeterince taşıyamıyoruz...

Hastaneler tıklım tıklım... Devlet hastanelerinden randevu almak deveye hendek atlatmaktan daha zor. Randevuyu alan şanslı kullardan biri oldun diyelim, doktora  muayene olabilme süren yaklaşık 120 saniye... Reçeteyi yazdırdın, çıktın hastaneden  gittin eczaneye... Derdine daha büyük dertler ekleniyor... Bırakın en hayati ilaçları,  çocuk ağrı kesicileri, ateş düşürücülerini alabilmen için bile dünyanın en şanslı kullarından biri olman gerekiyor. Bugünlerde, eczanelerde raporlu hastaların tansiyon ilaçları, özellikle kanser hastalıkları ile ilgili ilaçlar, yeni nesil ilaçlar ve hatta en yaygın kullanılan antibiyotikler bile ya hiç bulunamıyor yada çok zor –eğer eczacınızın elinde 1-2 tane mevcutsa- bulabiliyorsunuz.

Neden?..

Sorunun cevabı kabak gibi ortada. Ekonomik kriz, sadece ekmek ve domates fiyatlarını vurmuyor da ondan...

Örneğin, Ankara’da 2 bin 800 civarında eczane var. Diyelim, (ilaç firmalarının kâr marjları iyice düşmesi yüzünden) depolara 2 bin kutu civarında insülin geliyor. Depo bunu eczanelere nasıl bölüştürecek? Alın elinize hesap makinasını, sonucu siz bulun!..

★★★

Eczacılarla konuşuyorum; bir dokunup bin ah işitiyorsunuz. Anlatılanlara göre, ilaç fiyatlarını belirlemede çok büyük sorun var. Eskiden, Avrupa’daki en düşük 5 ülkenin fiyat ortalaması alınıyormuş ve onlardan daha düşük fiyatlar veriliyormuş. Neredeyse şimdilerde onu bile arar hale gelmişler. Çıkarılan kanuna göre, ilaç fiyatları Euro kuruna sabit. O zamanlar, Euro eşittir 7.86 Türk Lirası... Fakat dövizdeki artış yüzünden yıllardır bu uygulanmıyormuş. İlaçlara yüzde 30 civarında artış vererek durumu böyle idare etmeye çalışmışlar. Şimdi Euro ne kadar?.. Karşılığına bugünkü rakamdan siz bakın. Çünkü, ben buraya ancak dünün rakamını yazarım. O da yanıltıcı olur!..

Ya hepimizin canını çok yakan, ödediğimiz ilaç farkları?.. Yani, Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği muadil ilacı bulamazsak veya almayıp da doktorumuzun yazdığı ilaçta ısrar edersek?.. Paran varsa, eczacının elinde mevcutsa, kavuşursun!.. Ammaa, bari muadil ilacı alayımda canımı kurtarayım dersen, çok dikkatli ol. Çünkü, Sağlık Bakanlığı etken maddeleri aynı olmayan ilaçları da muadil olarak göstermeye başlamış!..

Zincirleme reaksiyon... Artan maliyetler ve döviz kuru yüzünden, ilaç firmalara depolara ilca göndermiyor, depolar eczanelere “yok” çekiyor, eczacıda derdini anlatamadığı için ilaç veremediği hastası ile her gün dükkanında kavga ediyor...

★★★

Türk Eczacılar Birliği yetkilileri ile konuşuyorum, şunları söylüyorlar;

-Gelinen noktada, mevcut Beşeri Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Tebliğ (İlaç Fiyat Kararnamesi) ve ilaç geri ödeme politikaları, hastaların ilaca ulaşabilmesi için cebinden daha fazla ödeme yapmasına, ilaç fiyat farklarına ve ilaç yokluklarının oluşmasına neden olmakta ve toplumda memnuniyetsizlik giderek artmaktadır.

-Eczane işletme giderlerinin artması, İlaç Fiyat Kararnamesi’ndeki baremlerin değiştirilmemesi nedeniyle de, ülkemizde halkımıza nitelikli sağlık hizmeti veren 28 bin 700 eczane, özellikle ekonomik olarak son 30 yılın en zor dönemini yaşamakta ve eczane hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak giderek zorlaşmaktadır. Maliyetlerin başa çıkılamayacak boyutlara geldiği bu dönemde eczacılar kira, elektrik, doğalgaz, personel gideri gibi rutin ödemeleri bile yapamayacak noktaya gelmiştir.

-13 yıl önce belirlenen ve güncellenmeyen kademelerle ve her ilaç fiyat artışında  azalan kârlılık ve artan giderler sebebiyle kapanma noktasına gelindi. İlaç fiyatlarında 100 TL’ye kadar olan ilaçlarda alıştan %25 , 100-200 TL arası %16 ve 200 TL üzeri ilaçlarda %12 kâr hadleri sabit olarak belirlenmiş idi. Konu ile ilgili Sağlık, Hazine ve Maliye bakanlıklarında defaatle görüşme yapılmasına rağmen yapılan cüzi bir düzenleme ile kademelerde bir değişiklik yapılmadan kâr hadleri bir miktar arttırıldı. Ancak ilaç kur artışları sonrası bu kademeler güncellenmediğinden her ilaç artışında serbest eczane eczacıları daha az kazanç elde etmektedir.

-Eczacılar borçlanarak/kredi kullanarak hizmete devam ediyor. Eczacılar mesleklerini sürdürebilme mücadelesi veriyor. Bu durumun çözümü noktasında hiçbir ilerleme kaydedilmiyor. Somut adımlar atılmıyor.

-Hastaların ilaca erişimi bu durumdan doğrudan etkileniyor. İlaç yoklukları artık daha sık yaşanır hale geldi. Son dönemde özellikle diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara ait ilaçlara erişimde sıkıntılar artarak devam ediyor. Ayrıca başta onkoloji ilaçları olmak üzere çok sayıda yeni nesil ilaç, bir süredir Türkiye’ye gelmiyor. Hastalarımız daha etkin ve yenilikçi tedavi yöntemlerinden mahrum kalıyor.

-Türk Eczacıları Birliği eczanelerin durumuyla ilgili araştırma yaptırdı. Bu araştırma sonuçlarına göre durum çok kritik.

Ecza depolarına ödemeleri biriken eczacılar, bir kredi borcunu bir başka krediyle ödemeye çalışan eczacılar, en temel işletme giderlerini dahi karşılayamaz duruma gelen eczacılar çözüm bekliyor.

-Sorunlara kalıcı ve gerçekçi bir çözüm bulunmazsa, vatandaşlarımızın ilaca erişimi her geçen gün daha da zorlaşacak. Bu durum ciddi sağlık sorunları yaratacak.

★★★

Bu sistem böyle devam ederse, her 2 eczaneden biri kapanma noktasına gelecek. Seslerini duyurabilmek için eczacılar 16 Ekim’de Ankara’da büyük bir mitinge hazırlanıyor. Duyurul(a)mazsa?.. Tam gün eczane kapatma eylemi var!..

★★★

Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.