TFF’de yeni dönem başladı. Yeni başkan Nihat Özdemir’in ilk sözleri, “Adalet ve liyakat” oldu. ‘Adalet’ kısmının nasıl işleyeceğini 4 yıllık görev süresi boyunca göreceğiz de ‘liyakat’ kelimesi aklıma takıldı. Liyakat kelimesinin sözlükteki karşılığında, “Bir kimsenin, kendisine iş verilirken güven duyulmasını sağlayan niteliği, o işe yaraşırlığı. Layık olma, yaraşırlık, uygunluk. Yeterlilik, kifayet” ifadeleri yer alıyor. Selim Soydan ve Hamit Altıntop dışında kalan Başkan Özdemir’i da dahil edersek 27 isim, en fazla halı sahada topa dokunmuştur. Soydan ve Altıntop’un yanı sıra Türk futboluna çağ atlatmayı hedefleyen TFF yönetiminde müteahhidler, işadamları, inşaatçılar, avukatlar, bankacılar yer alıyor. Hatta bir züccaciyeci yöneticimiz bile oldu. Kaykay Federasyonu yönetiminden AKP’den milletvekili aday adayı olmak için istifa eden, yerel seçimlerde aday gösterildiği ilçeden seçilemeyen, AKP’de ilçe başkanlığı görevini yürüten yöneticilerimiz de var. ‘Liyakat’ kelimesini kullandıktan sonra TFF yönetimine sahadan gelen sadece 2 ismin alınması bir paradoks değil midir? Bu paradoksun oluşmasında listeyi hazırlayanlar kadar kendini geliştirmeyen eski futbolcuların da suçudur.
