Korkusuz
Ümit Zileli

“Lebalep batırdınız bizi!”

Tam da AKP’li Cumhurbaşkanının “Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağız” açıklamasını yaptığı sıralara rastladı o “unutulmaz ilan!”

Adı İbrahim Odabaş’tı... Trabzon’da lokantası vardı... Salgın döneminde işyeri kapanan milyonlarca esnaftan biriydi işte... Sonunda dayanamadı, lokantasının camına kocaman bir “Devren satılık” ilanı astı. Ancak büyük ilgi çeken yazı satılık ilanının üzerinde yer alan ve dört sözcükten oluşan şu açıklamaydı:

-Namuslu bir şekilde battık!..

O dört sözcük, bir anda Türkiye’nin gündemine oturdu; “Ekonomi, şahane”, “Ne güzel de büyüyoruz”, “En, büyük 10 ekonomi”  açıklamaları boşa düşüverdi! Haliyle, esnaf Odabaşı da medyanın ilgi odağı oldu. ANKA Ajansı, canı burnunda esnaf ile bir röportaj gerçekleştirdi. Dertli lokanta sahibi önce şu şikayetini paylaştı:

-Kapalı işyerinde otururken polis ışıkları açıp işyerime girip bana ceza yazdı. Bana o cezayı yazan polis neden AKP kongrelerinde kimseye ceza yazmadı?..

Devletin koyduğu kurallara uyduklarını, hiçbir şekilde dükkanlarını açmadıklarını. Ama onların tam tersini yaptıklarını anlatan lolanta sahibi Odabaş, neler yaptıklarını da bir bir saydı:

-Kongreler yaptı, kayak merkezini açtı. Hiç alakası olmayan insanlar güzel yaşarken benim çalışan işçilerime bile maaş hacizleri geliyor şu anda!

Elektriğinin kesildiğini, aboneliğinin iptal edildiğini, interneti de kesildiği için kızının EBA’ya giremediğini, cebinde bir lira bile kalmadığını anlatan Odabaş, sözlerini şu acı cümleyle tamamladı:

-Ne diyebilirim ki, lebalep batırdınız bizi! Namuslu bir şekilde battık derken, bize uyguladığınız kuralları yerine getirdik ama namussuzluğu siz yaptınız!..

Ekonomi şahane millet komada!..


Bizim gazetenin dünkü “İşte memleketin hali” manşeti milyonlarca çalışanın, çiftçinin, esnafın, memurun, emeklinin nasıl bir yoksulluk ve perişanlık içinde yaşam savaşı verdiğini, iktidarın yaldızlı sözlerinin ise nasıl bomboş, gerçeklersen alabildiğine uzak ve palavra olduğunu belgeleri ile ortaya koyuyordu!

Esnaf mesela, “Açtık demekle iş bitmiyor, nasıl belimizi doğrultacağız?” diye feryat ediyordu. Yeme içme sektöründe her iki kişiden birinin işsiz kalabileceği konuşuluyordu örneğin... Üretim malzemelerini satışa çıkaranlar, maaşlarına haciz gelenler, intihar yolunu seçenler vardı ne yazık ki!..

Daha geçen gün yazdım; 100’e yakın müzisyen, 50’yi aşkın esnaf intihar etti “Ekonomisi şaha kalkan” bu ülkede!.. İnsanların maaşına bile haciz geldiği haberleri artık sıradan haber haline geldi... Mart ayına doğal gaza zam haberiyle başladık örneğin... Büyük kentlerde niçin hava kirliliği üst sınıra yaklaştı sanıyorsunuz; doğal gazını kapatıp kömür yakmaya başladı insanlar hem de en kalitesizinden en ucuzundan kömür! Karbonmonoksit soluyup ölen insanların haberleri doluşmaya başladı gazetelerin üçüncü sayfalarına!

Tefecilerin eline düşüp her şeyini kaybeden, borçları ödeme sınırının en üst noktasını bile geçen insanlar var bu ülkede...

Emekliler için söylenecek ne kaldı bilmiyorum; yarı aç, yarı tok yaşamaya çalışan, kirasını, faturasını bile ödeyemeyen bir de üstüne yasaklı perişanlar ordusu bu insanları tanımlamaya yeter mi inanın bilemiyorum!

-Bankalar ise tarihlerinin en büyük kârlarını açıkladılar aynı ülkede!

“Bir arpa boyu yol!”


5 büyük ihale kralına 18 milyar ödemeyi şak diye yapan bu iktidar, milyonlarca insana ne kadar yardım yaptı biliyor musunuz?

-7 milyar lira (yazıyla yedi!)

2020 yılında 1.8 büyüdük diye sevinç çığlıkları atanların, şu yukarıda sıralanan “sefalet tablosuna” verecekleri yanıt nedir gerçekten çok merak ediyorum?

-Açıklamayı, pazar köşelerinde akşamı bekleyip geriye kalan çürük çarık sebze meyveleri daha ucuza alma savaşı veren insanlara karşı yapabilirler mi, işte bunu çok daha fazla merak ediyorum!..

Barış Soydan, T24’deki köşesinde “Büyüme ve milletin durumunu” anlattığı yazısını şöyle bitiriyor:

-Bir zamanların yoksul Doğu Avrupa ülkeleri Polonya, Macaristan hatta Romanya’nın bile kişi başına gelirleri Türkiye’nin iki katına çıktı. Biz ile 20 yılda dere tepe düz gittik ama bir arpa boyu yol gittik!..

Daha güzel anlatılamazdı!..